BAŞLANGIÇ 1

410 100 55
                                    

Yeni serüvene bugün başlıyorum.Üniversite sonuçları birazdan açıklanacak.Şu anda heyecandan ne yapacağını bilemeyen bir haldeyim.Bilgisayarın başında Iğıl'la tırnaklarımızı yemekle meşgulüz.Bu arada Iğıl benim en yakın arkadaşım.Daha doğrusu kendimden sonraki en yakınım.Ve beklenen zaman.Sonuçlar açıklanmış..

-PAMİR ILIM : DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (iÇ MİMARLIK)

İnanamıyorum 2. tercihimde yerleşmişim.Tabi bu şaşkınlık benim sevinç gösterileri yapmama engel değildi.Hemen 7/11 'le dansın gözüne vurduk.Tabi yurttaki kızlar beni böyle görmeye alışkın olmadığı için bir an delirmiş bu kız gözüyle bakmış olsada kimse umurumda değildi.Yeni bir başlangıç için kendime şans vermiştim.Bakalım bu başlangıçta ne kadar şanslı olabileceğim.Bu arada Iğıl'da DEU'da Kimya mühendisliğini kazandı.Mutluluk haliyle ikiye katlandı.Yalnızken ve gözleriniz kapalıyken gördüğünüz rüyalar bir illüzyondur. Ama aynı hayali gözleriniz açık ve başkalarıyla paylaşarak görürseniz, bu durumda o hayal gerçek olur.Ben bu akşam ilk defa anneme mutluyum diyeceğim.Annemin fotoğrafını elime aldığımda ilk defa ona güzel bir haber vereceğim. Gözlerim açıkken ilk defa gerçekleştirdiğim bir hayali anlatacağım.

İki hafta sonra kayıt günü için İzmir'e gidiyoruz.Hayallerime geçiş yapma zamanı gün geçtikce yaklaşıyor.Zamanla eşyalarımı toparlıyorum.Bu şehirden kurtulurken beni üzebilen tek şey anılarımdanda sıyrılıp kurtulmak. Yere düştüğümde beni kaldıran Yaren teyzem olmayacak.Şapkamla sürekli zoru olan bir Şakir amcam olmayacak.Hatta yemekhanedeki Suna teyzenin oğlu bile olmayacak. Her gün çocuk bana aşk mektupları yazıp gözlerimdeki mavi rengin anlamını bile yazamayacak.Ama ben bu şehirde terk edildim.Şimdi bende bu şehiri terk edeceğim.Hoşçakal İSTANBUL.

İzmir'e Yolculuk.

Uçakta yanımda oturan teyze sayesinde evrendeki bir çok gizemi fark etme şansına sahip oldum.Gerçi horultudan pek gözlemlerimi pekiştiremedim ancak yinede farkındalık güzeldi.İnsanlar karınca kadar işe yaramaz gözüküyordu.Yeryüzü o kadar kalabalık gözüküyordu ki sanki bir yağmur tanesine bile ihtiyaç yoktu.Ya ben insanları küçümsüyordum ya da Dünya insanları buradan fazla küçük gösteriyordu.

Sayın yolcular şu anda İzmir'e giriş yapmış bulunmaktayız.

Uçaktan indikten hemen sonra Üniversiteye gitmek için hemen bir taksi çevirdim.Taksiden indikten sonra Üniversite ile karşı karşıyaydım.İnsanlar içeri girip çıkıyor,sohbet ediyor.gülüşüyor, hatta elindeki starbucks bardağını olimpiyat meşalesi gibi gururla taşıyan insanları bile gördüm ve dedim ki Üniversite'ye hoş geldin PAMİR.İçeri doğru ilerledim kayıt sırasına girmeye çalıştım.Okul o kadar büyüktü ki şu anda sırada bulunduğum yer galiba kantin idi.Biraz dinlenmek için boş bir masaya kuruldum.

''Selam!''  bana seslenen kişiye döndüm ve aynı şekilde karşılık verdim.

''Selam..''

''Oturabilir miyim?''

Onca boş masanın arasında neden benim masamdı anlayamamıştım ama müsaade ettim.

''Tabi''

''Ben Uras sen?''

Tanışma niyetlisi ismini söylediğinde belli olmuştu.

''Pamir''

''Nereden geldin?''

Belli ki soruları hala devam edecekti.

''Emin ol sana hayat hikayemi anlatacak kadar vaktim yok hoşçakal.''

''Öyle olsun memnun oldum.''

Oradan hemen ilerledim.Gereksiz arkadaş kurma muhabbeti..

Kaydımı yaptırdım ancak okulun yurdu tadilat nedeniyle kapalıydı bu yüzden kendime kalacak yer bulsam iyi olacaktı.

(Porsche cayman Pamir'in koluna vurarak hızlıca ilerler.)

Ohaa hödükk!Yol geçen hanı sanki burası be!

''Heyy! ne oldu Pamir?''

Bu az önceki tanıştığım çocuk Uras'tı.

''Ne olabilir son of a bitch'in teki koluma çarpmış bulunmakta.''

''İngilizce küfür edince daha mı terbiyeli gözüktüğünü sanıyorsun?''

''Hayır ama sanada bir türkçe küfür ederek daha terbiyesiz gözükmem gerektiğini sanıyorum.''

''Artist gibi konuşmasana kızım.''

''Artist buralarda çok tercihim yönetmenlik.''

''Her neyse canın acımıyor mu bir hastaneye gitsek iyi olacak.''

''Acısada beni öldürmez ilk yaşadığım acı değil,  neyse sen şu valizimi falan taşı arkamdan beni takip et.''

(Hastanenin yolunu tutarlar orada Pamir koluna sargı sarıldıktan sonra taburcu olurlar.)

''Artık kalacak bir yurt bulsam iyi olacak her şey için sağol .''

''Önemli değil bu halde nasıl valizlerini taşıyacaksın.''

''Gerisini ben hallederim iyi akşamlar.''

Artık başımın çaresine bakma zamanı geldi elalemin çocuğuna güvenecek halim yok.Bu saatte napacağım bilmiyorum.En azından okula gitsem iyi olacak.Oralarda kalmaya bir yer bulma umudum zamanla azalıyor gibi.Okula metrobüsle geri döndüm.Fakat havada yeterince kararmıştı.Zaten bana çarpan o porsche'li zengin bebesinide bulursam her şey dahada kararacaktı.Her yer sıkıntı ya.Neden sorusunu bile soramıyorum.Niye olabilir Pamir sen kimsesi olmayan birisin.Beklentilerin üzdüğünü bildiğin halde ne bu çaba?Kendi kendime söylenirken insanların bana göz ucuyla baktığınıda görebiliyordum.İleride bir bank görünüyordu.Oraya doğru ilerledim.Oturdum ama daha fazla bu yorgunluğa dayanamayacaktım,kulaklığımı takıp yavaşça bankta cenin pozisyonuyla uykunun beni kendimden geçirmesini bekledim.

KARANLIK ŞAPKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin