Haziran 2006 İstanbul
Murat
Evet , saat 7:00 ve hala benim kardeşim ve Nağme ortalıkta yok. Bu biraz daha meraklanmama sebep oluyo. Elif dün Nağme için çok güzel bir şeyler bulduğunu söyledi ama bana nedense hiç inandırıcı gelmedi. Şimdi Nağme gotik bir tişört ve şortla inerse hiç şaşırmam doğrusu, ve aslına bakarsak bundan bir az da çekiniyorum . Benim bu kadar süslendiğimi düşünürsek yanımda parlayan bir kavalye olmasını isterim doğrusu. Her kesin beni kıskanacağı tipden bir kavalye.
Canımı en çok sıkansa , babamın araba kullanmama izin vermemesi.. Yanıma bir şoför takmış. Amanın, partiye son model bir audi a4 le gidecektim ama arabayı kullanan ben olmuycaktım. Buna Nağmenin bile güleceğine iddiaya girerim.
Ben dalmışken, Elifin kıkırtı sesleri geldi. Binadan inerken kendisi görünmese bile sesi geliyordu.. Bu kadar sesli gülmeyi nasıl başarıyordu acaba? Neyse ki, gülüşü dünyalara bedeldi . Bir gün onu birinin üze bilme düşüncesi canımı yakıyordu, ama öyle biri olursa karşısında ilk beni bulacaktı !
Bir ıslık sesi duyuldu. Elif binanın önünde durmuş ağzı açık bana bakıyordu.
-Vay be, bu kadar ... karizmatik görüneceğin aklımın ucundan geçmezdi . Bu beyaz gömlek tam sana göreymiş...
Evet, Elif sadece Nağmeyi değil , beni de süslemişti , ama son halimi görmemiş evden çıkmıştı. Ben de saçlarımı kaldırmış ve onu aldığı mavi gömleği çıkarıp kendi sevdiğim beyaz gömleği giymiştim. Kesinlikle bu halim daha iyiydi..
-Eee? Nağme nerde? Yoksa benle gelmekten vazgeçip TV önüne mi geçti?- kendimi gülmemek için tutmaya çalıştım.. Ama o hiç eğlenmişe benzemiyordu.
-Tanrım, tam bir-birinize benziyorsunuz.. Bir kolyeden bahsetdi . Onu aramaya koyuldu birazdan gelir.. Bilgin olsun diye söylüyorum, onu pantolon giymekten vazgeçirene kadar canım çıktı.
-Hadi ama, onu en az benim kadar tanıyorsun .. Normalde anneannemin tabiriyle tam bir erkerfatma olduğunu biliyorsun- yine sırıtıyordum. Allah aşkına niye bu kadar kızgındı ki?
-Onu bu hale sen getirdin . Biliyorsun dimi? Bize geldiğinde bile onla evcilik oynamama izin vermedin ve kendi saçma oyunlarınızı oynadınız, ama ona teşekkür etmeliyim . Senle arkadaşlık etmeseydi şimdi o değil ben erkek gibi olacaktım... Neyse ki , ucuz kurtuldum. Hadi ben kaçtım.. - göz kırptı ve yaklaşıp beni yanağımdan öpüp gitti.
Ne onu ben mi böyle yapmıştım? sanırım gerçek buydu. Zaten hep abisiyle takıldığı için oyunları biliyordu ve ben de onunla oynamaktan zevk alıyordum. En azından nasıl yapması gerektiğini biliyordu ve diğer kızlar gibi sıkılmış gibi gözükmüyordu. Hiç bir zaman. Yani onun bu hale gelmesinde suçumuz abisiyle ortak . Tabi şimdi de kardeşi var ve onunla oyun oynamak ve onunla ilgilenmek zorunda ve bu kadar erkeğin arasında içinde bu kadar incelik kaldığına bile şaşmak gerekirdi.
Ben düşüncelere dalmış arabanın yanında beklerken birden binanın önünde Nağme belirdi. Aman tanrım, tam bir kıza benziyordu. Dikkatimi ilk çeken dudakları oldu. Kıpkırmızı ruj sürmüştü ve o kadar uzakta olmasına rağmen dikkatimi çekiyordu. Gözleri de simsiyahtı. Neden bu kadar makyaj yapmıştı ki? Kesin Elifin fikridir bu. Onu baştan aşağı süzüyordum. Üzerinde saks mavisi bir elbise vardı ve göğüs kısmı açıktı. İlk defa dekolte giyiyordu... Ve kiyafeti kesinlikle çok kısaydı. Neden bu kadar açık giymişti ki? derken aniden ayağındakı ayakkabıları farkettim . Kıpkırmızıydı... aynı dudakları gibi . Bir anda içerden bir sıcak bastı beni. Bu kadar şey.. seksi giydikten sonra nasıl kendimi tutacaktım kii..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka kapıyı açmazsan...
ChickLitHayat bizden ne bekler? Dürüstlükmü? Peki dürüstlük her zaman bizi kurtarır mı? Yalanlar vardır hayatımızda.. Yalan sözler ve pembe yalanlar.. Hayatımızı tümden değiştiren türden.. Ya o yalan vaatler bir gün önümüze çıkıp hayatımızı büsbütün değişir...