IG;tugbadansmaz
Snap;tugba.dansmaz'Sürtük'
Ağzından çıkan ilk kelime bu olmuştu. Sürtük müydüm? Kesinlikle Hayır. Hem bakire hem sürtük. Bu çok tuhaf. Üstelik henüz kimseyle öpüşmemiştim. Bana öyle demesinin nedeni kıyafetlerim olabilir miydi?
Hayır sanmıyorum. Herkes mayoyla dolaşırken gözüne ben mi battım. Bu saçmalık. Hem yakışıklı hem öküz! Harika ya! Valla.
Sürtük kelimesini ilk duyduğumda 4 yaşındaydım. Hâlâ hatırlıyorum. Teyzem ve sevgilisi bizim evdeydi. Annem ve babam yemeğe çıkmıştı bu yüzden ben ve abime onlar bakıyodu. Biz üst katta oyun oynuyorduk. Birden susadım. Abim odadaydı. Merdivenin başına geldiğimde teyzemle sevgilisi bağrışıyolardı. Korkmuştum. Duvarın arkasına geçtim ve onları dinledim.
"Ne demek istiyosun!"diye bağırmıştı teyzem. "Sen tam bi sürtüksün!"dedi sevgiliside. O anda kulaklarım da bi baskı hissettim. "Gel odaya geçelim"dedi abim ve beraber odaya geçtik. 5 yaşından beri beni koruyodu.
Akrabalarımızla aramız pek iyi değildi. Annem ve babam evden kaçmışlar çünkü. Kaçarak evlenmişler. Bu yüzden akraba çevremiz pek yok. Sadece kardeşleri felan var. Teyzem sizin namınız da orospu oldu. O yüzden çevremizde değil. Iki tane amcam var. Onların da ailesi var kendi hallerinde. Aslında babama kızgınlar. Koskoca şirketi abimle bana bıraktı diye. Durumları iyi olmasa da orta diyebiliriz. Onların çocukları hakkında hiçbir bilgim yok.
Ben bunları düşünürken kulübenin kapısı açıldı ve benim canım arkadaşım içeri girdi.
Ama Sinirliydi.
"Gidip gelicektin 3 saat oldu." dedi neşe. Evet tam 3 saattir burda düşünüyorum. Aslında yanına geri gidicektim ama çok üşenmiştim. Evet Üşengecim.
"Şey....ben...dalmışım." diye geveledim. Baya bi dalmışım hemde.
"Neye daldın. Bu kadar beklettin bari yakışıklı olsa."dedi ve sırıttı.
Yakışıklı? Bunun kafa sürekli binbeşyüz!
Şimdi konuyu değiştirelim dimi ama?
"Ne? Ne yakışıklısı? Kim yakışıklı? Francisco'mu? Evet cidden yakışıklı. Hem de evli ve çocuğu var. Öyle olmasa kesin kaçırırdım. Ama farketmez ben yine de kaçırabilirim-"
"Of be senle konuşulmaz."dedi. Haklı kız. Hiç konuşmayan(!) birisiyle nasıl konuşabilir ki.
"Eeee."dedim. Mutlaka bişeyler oldu ki peşimden gelmedi. Yoksa kesin gelirdi. Yokluğumu geç farkettiğine göre bişeyler oldu. Ay çok zekiyim.
"Ne eee?"dedi. Yere bakıyodu ve hayvan gibi sırıtıyodu. Bak kesin bişey oldu.
"Ya kızım 3 saat yoktum bişey oldu mu?" Tabiki oldu! Biliyorum. Ama kendisi söylicek ve anlatcak.
Kafasını yerden kaldırdı ve bana baktı. Hâlâ sırıtıyodu. Ay kesin güzel bişey.
"Evet!"diye bağırdı birden. Bununla birlikte yerimden sıçramıştım.
Yuh be. Ödüm koptu. Gerçi nasıl koptu bilmiyorum. Hep düşünmüşümdür. Neyi mi? 'Ödüm' ne? Neden ödüm koptu derler. Bu lafı kim buldu. Bunu bulandaki mantığı merak ettim.
"Bismillah. Noldu kız. Doğru söyle evlendiniz mi? Nasıl yaparsın bunu? Nikah şahidin ben olucaktım. Kabul etmiyorum tekrar nikah kıyıyosunuz. Üstelik kızınızın ismini Kumsal koy-"
"Bi sus be kızım."dedi Neşe. Ne kadar gülmek istesemde kendimi tuttum.
"Ya tamam hadi anlat."dedim. Merak etmeye başladım.