Seçimler

362 80 49
                                    

 Sinan

İlk bahar başlangıcıydı. Kocaman bir çınar ağacı gölgesinde annemle piknik yapıyorduk.Kuş sesleri annemin güzel sesiyle birleşmiş dünyanın en güzel melodisini oluşturuyordu.Bir anda bu mükemmel melodiye kaba bir erkek sesi karıştı.Ne oluyor diyemeden annem kayboldu ve sonra dank etti kafama sesler ve sahibi.Demire vurulan jop sesi ve uyan diye bağıran Necati.Gardiyan Necati , babaannesiyle fanteziler kurduğum Necati.. Küfür ede ede doğruldum yataktan . Doğrulduğumda başımda beklediğini görünce daha da kıl oldum jop suratlıya. 

-  Ziyaretçim mi var , diye sordum belki bir umut gelen vardır diye. 

- Müdür bey seni çağırıyor, dedi soğuk sesiyle. Yüzünde meymenet yok ne hayır gelir zaten bundan.

Yataktan indim yavaşça herkesin gözleri benim üstümdeydi.Üstüme t-shirt geçirip başladım jop suratlının arkasından yürümeye.Müdürün odasının önüne geldiğimizde son bir haftada bir şey yaptım mı diye kendi kendime konuşurken yine jop suratlı daldı düşüncelerimin içine o soğuk sesiyle.

- Bu kapı kendi kendine açılmıyor . Kolu kullanacaksın. Yine aydınlattı beni saolsun (!)

İçeri girdiğimde müdürün yüzünde garip bir ifade vardı.Gözleriyle önünü işaret etti. İşaret ettiği yöne yavaşça kafamı çevirdiğimde kirli sakallı mavi gözlü sarışın ingiliz çakması  bir adam çarptı gözüme.Ben adama kimsin sen bakışları atarken müdür söze girdi.

- Kefaretin ödendi Sinan . Doktor bey kefaretini ödedi, şaşkınlıktan gözlerimi bile kırpamıyordum. Ben müdürün söylediklerini kafamda tekrarlarken müdür konuşmaya devam etti.    

-Ben sizi yalnız bırakayım, deyip tanımadığım hayırsever doktorlar tek bıraktı beni.

Sinan : Kimsiniz? Neden böyle bir şey yaptınız?!

Doktor: Bunu hem senin için hem de kendim için yaptım Sinan. Özel olduğunu biliyorum. Seni bu delikten çıkardım ve sende karşılığını ödeyeceksin

Sinan : Hala kim olduğunu söylemedin.

Doktor : Sorularını diğerlerini bulduğumda cevaplarım şimdi git ve eşyalarını topla.

Betül 

"Buradan nefret ediyorum. Daha fazla dayanamayacağım duvarlar üstüme geliyor."                                       Günlüğüme yazdığım bu satırları tekrar tekrar okurken gardiyanın sesiyle irkildim.

-Müdüre hanım seni görmek istiyor.

-Neden?

-Kusura bakma anlatmadı, deyip alaycı bir gülümseme attı .( Nasılda komik nasılda komik..) Bakma öyle ters ters Müdüre hanım bekliyor diyorum.

Sesli bir nefes verip altımdaki tavşanlı pijamayla gardiyanı takip etmeye başladım. Müdüre hanımın odasının önüne geldiğimizde gardiyan "Bundan sonrasında yalnızsın" bakışı attı. Sanki varlığı bana güç veriyor, bıyıklı. Kapıyı birkaç kez tıklattıktan sonra içeri girdim. Sanki bir konuşmayı bölüyormuşum gibi müdüre hanım ve yanındaki adam birden sustu.Derin bir nefes aldım ve

-Beni çağırmışsınız müdüre hanım. Bir şey mi oldu?

-Oldu çıkıyorsun buradan. Doktor bey kefaretini ödedi, deyip önünde oturan kirli sakallı adamı işaret etti . Adama  baktım baktım baktım ama çıkaramadım. Müdüre hanım bizi yalnız bırakmak istediğini söyleyip odadan çıktığı gibi girdim lafa.

BUDUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin