BUDUN

Kumar

Herkes kendi ölüm çizgisini çizer. 

İşte kafası kese kağıtlı bu 3 kişide kendi çizgilerini çiziyorlardı. Çınar ağacında kesişene dek..

Yaren , Sinan'ın omzundan bir an olsun kaldıramıyordu başını.Ormandaki bütün hayvanları utandırıyordu gözyaşlarıyla. Diğerleri "Ağlama" bile diyemiyorlardı. Düşünceleri bile donmuştu hepsinin.  Sanki bulutlar dışında durmuştu dünya.

Karşılarında 3 ceset olmasının yanında bunların kim olduğu da kemiriyordu ruhlarını. Betül sakince kapadı gözlerini, öğrenmeliydi . O ruhunu çoktan gömmüştü birileriyle. Yavaşça kese kağıdı hafifleyince doktor , Yaren'in hıçkırıklarını böldü kalın sesiyle.

"Dur !" dedi kimsenin duygu yükleyemediği bir ses tonuyla.

Betül gözlerini açmış doktora anlamayan gözlerle bakıyordu. Doktor yavaşça kolunu tuttu Yaren'in ve sımsıkı sarıldığı Sinan'dan ayırdı onu. Ceset kokan ağaca yaklaştırdı . İki eliyle kulaklarını kapattı. "Duyduklarına ihtiyacımız var. Bunu biliyorsun değil mi?" dedi. 

Yaren sakince kapadı gözlerini .  Birkaç dakika öyle kaldılar , ara ara Yaren'in yüzü buruşuyor, kaşları çatılıyordu. Herkes gözlerini dikmiş dudaklarından çıkacak kelimelere odaklanmıştı.
Yaren yavaşça gözlerini açtığında herkes nefesini tutmuştu.

Yaren derin bir nefes aldı. Verdiği nefese sesini ekledi ve "Beren"  dedi.Belkide hayatlarında ilk defa duyduğu bu isimle birbirine şaşkın şaşkın bakıyordu herkes. 

" Nasıl düşünemedim?  Onu bulabiliriz bunu yapabiliriz " dedi doktor ağacın önünde volta atarken.

"Kimden bahsediyorsun sen ?" diye sordu Betül merakı ve endişesiyle.

"Beren , Beren Güler .O bilinen tek psikometri yeteneğine sahip kişidir. Eğer onu bulabilirsek katili de bulabiliriz." dedi doktor aceleyle. O hep hızlı konuşurdu zaten, onun cümlelerinde nokta veya virgül yoktu.

"Peki kim bu insanlar neden öldürüldüler?" diye bağırdı Yaren  . Korktuğu her halinden belliydi fakat yalnız değildi.

 İki saniye olmuştu , doktor ilk defa bir soruyu bu kadar uzun süre bekletmişti. Yaren artık hem sinirlenmiş hemde korkmuştu. "Neden cevap vermiyorsun ses tellerine özgüven sıkıştırmış adam?" diye bağırdı . Bağırmanın etkisiyle gözünde direnen damlalarda akmaya başlamıştı. 

Derin bir nefes aldı doktor , "Birinin annem diğerinin ise babam olduğunu biliyorum kıyafetlerinden." dedi soğukkanlı bir şekilde. Vermesi gereken bir cevap kalmıştı artık. Gözlerini kapattı çünkü söylediklerinden sonra diğerlerinin ona nasıl baktığını görmek istemiyordu. "Karım" dedi. Arkasında şaşkınlıkla kırpılan gözler bırakıp geldiği yoldan dönmeye başladı. 

Birkaç adım attıktan sonra , arkasında onu takip ettiklerini farketti. "Psikometri ; herhangi bir eşyaya , nesneye dokunarak o nesnelerin sahiplerini veya geçmişlerini görebilme , hissetme yeteneğidir. Tabii bunu görünmeyen gözlerle yaparlar. Tıpkı Yaren'in ve Furkan'ın beyninin içinden gelen sesleri duyması gibi." dedi. Sanki Yaren'e inat olsun diye ses tellerindeki özgüvenleri sıkıştırıyordu cümlelerine , sakindi .  

Arabaya geldiğinde cebinden telefonunu çıkardı. Tuş seslerinden mesaj yazdığını anlamak çokta zor değildi. "Cesetleri bir arkadaşım halledecek biz Beren'i bulmalıyız." dedi emirler veren , ses tellerine özgüven sıkıştırmış adam.

Araba ormandan iyice uzaklaşmıştı artık. Sinan öne diğerleri ise Yaren ortada kalacak şekilde sıkışmışlardı arkaya. Yaren hala şoktaydı, kafasını Betül'ün omzuna yerleştirmiş sakinleşmeye çalışıyordu. Ardından yavaşça gözleri kapandı hepsinin.