Bölüm 4--Yaşlı adam

20 0 0
                                    

-BİR BİLİNMEYENLİ-

Gecenin hakim olduğu , etrafımızdaki insan sayısının azaldığı bir saatteydik. Kaldırımın kenarına zorlukla çektiğim Çınar'ı, kafasını kollarımın arasına alarak kurumuş kanlarını mendille silmeye çalışıyordum. Gözleri hayata küsmüş gibi saatlerce kapalıydı.Hayranlıkla izliyordum siyah saçlarını. Sakallarının arasına süzülmüş kanı temizlerken, ellerimle sakallarına dokundum. Siyah ve dolgun sakalları arasında parmaklarım kayboluyordu adeta. Gözünün altında oluşan morluğa, parmağımla ufak bir dokunuş yaptım. Kucağımda yatan bu adama yeniden doğuşu vereceğime dair söz verdim. Ama yeniden doğuşu daha veremeden ölü ruhuna artık ölü bir beden sahipti. Gözlerinin kıpırdadığını anladığım Çınar'a heycanla "Çı-Çınar, beni duyuyor musun?Çınar iyi misin?" gibi sorular yönelttim peş peşe . Sağ eliyle kafasını tutarak kucağımdan kalktı. Ağzını açıp bir şeyler söyleyecek gibiyken göz ucuyla bana baktı ve ağzını kapadı.

"Çınar , iyi misin?" dedim gözlerim dolarak. Kaldırımın üstünde duran çantama uzanarak içinden kalem ve kağıt çıkardım. "Lütfen nasıl hissettiğini yaz bana,çok korktum." diyerek kalem ve kağıdı Çınar'a uzattım.Çınar başta tereddütte kalsada elimden kalem ve kağıdı aldı. Kaldırımın üstüne koyduğu kağıda bir şeyler yazdı ve bana uzattı.

"İyim ben . " yazıyordu kağıtta.

Kollarımı açarak ona sarılacakken, Çınar ; beş parmağını bana gösterir gibi elini havada tuttu. Havada olan kollarımı dizlerimin üstüne indirdim. Çınar, kaldırımdan destek alarak ayağa kalktı. Hafif bir afalladı. Düşüceğini anladığım için koltuk altına girip kolunu boynuma doladım. Bana sert sert bakıp elini çekti. "Sana yakın olmaya çalışmıyorum tamam mı? Sadece şuan iyi değilsin ve sana yardım etmek istiyorum." dedim yüksek bir sesle. Çınar,dediğime aldırış etmeden yavaş adımlarla yürümeye başladı. Kaldırımın üstünde duran kağıtları ve kalemi çantama sıkıştırarak Çınar'ın yanına koştum.

"Neden bu kadar soğuk ve tuhaf bir adamsın?" dedim yanında ilerlerken. Beni duymamış gibi adımlarına devam etti. O konuşmuyorsa ben konuşacaktım. "Arkadaşların önceden çok eğlenceli bir adam olduğunu söylüyolar.Hayatında ne yaşadında böyle soğuk bir adam oldun?". Adımlarını hızlandırdı, yandan kafamı eğip yüzüne baktığımda kaşlarının çatık olduğunu anladım. "Hafızamın gelmesini o kadar çok istiyorum ki. Sizin yanınızdan , hele ki senin yanından gitmek için sabırsızlanıyorum." dedim tıslayarak. Yerinde durdu, o durunca bende durdum. Arkasına dönüp yanıma geldi ve çantama elini uzattı. Çantamı tutarak ondan kaçırdım. "Napıyorsun be?" dedim bana bakan anlamsız bakışlarına karşı. Yürümeye devam etti. Çantama baktığımda kalem ve kağıtı gördüm. Ah! Salağım ben,salak. Benle konuşmak için elini çantama uzattı bende geri teptim. Ardından koşarak "Özür dilerim anlamamıştım ben." dedim masum sesimle. Beni takmayarak sadece yürüyordu. "Sana diyorum, özür dilerim." dedim defalarca tekrarlayarak. En sonunda kolundan tutup onu durdurdum. Karşısına geçip, gözlerimi gözlerine denk getirmeye çalıştım. "Özür dilerim, anlamadım ben ne yapacağını. O yüzden kaçırdım biran ki refleksle." Elimi çantama götürüp kağıdı ve kalemi çıkarıp ona uzattım. Parmağıyla 'dön' işareti yaptı. Sırtımı ona döndüm. Sırtıma koyduğu kağıda bir şey yazdı ve beni döndürdü. Elime kağıdı sıkıştırıp yürümeye devam etti. "SUS.. :P "yazıyordu kağıtta. Soğuk bencil adam.

Saatlerce yürüdükten sonra, evin önüne geldik. Eliyle bana yukarı çık işareti yaptı. "Nereye gidiyorsun?" demeden sokakdan aşağa yürümeye başladı.. "Oh be sonunda kurtuldum soğuk adamdan." diyerek kendi kendime söylendim. Merdivenleri çıkarak gecenin bitişine dua ediyordum..

-ÇINAR ÖZEL-

Gün boyunca başımın etini yiyen bir bilinmeyenliden kurtulduğuma dua ederken , başımın ağrısına son vermek istiyordum. Dakikalar boyunca yürüdükten sonra sahil kenarına gelmiştim. Tekrar denize yakın aynı taşın üstüne oturarak denizin mavisini izlemeye koyuldum. Saati anlamak için kolumda olan saate baktım. Saat sabahın altısıydı. Cebimden çıkardığım sigarayı dudaklarıma götürüp, çakmakla alevlendirdim. Boynumda asılı olan kolyeyi, avucumun içine alıp kapaklarını açtım.Derya ve benim olan fotoğrafı gördüğümde, içime hançer saplanmış gibi hissettim.

YENİDEN DOĞUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin