BİZ ALSELCİYİZ

DİDEM'E AŞIK DEĞİLİM

Tuğçe:Evet Selin hanım düştün yine elime..
Selin:Çok konuşma da sor sorunu
Tuğçe:Pekii soruyorum;en son kiminle öpüştün, ya da tam öpüşüyordun da bişey oldu öpüşemediniz?
Aliyle göz göze gelmiştik o bakışma öyle birkaç saniye sürdü ama bana yıllar geçmiş gibi geldi sonra Ali,"Selin bir mutfağa gelsene hem içeceklerin yerini biliyorsundur belki"dedi
Tuğçe:Ya önce sorumu cevaplasaydı
Ali:Gelince cevaplar Tuğçecim.
Didem:Ali ben gelip bulayım.
Ali:Selin de bu evde yaşıyo o kesin biliyordur içeceklerin yerini.
Selin:Yoooo bilmiyorum
Ali:Biliyosundur...
Ali,beni kolumdan tutarak mutfağa çekti.
Ali:Selin,benim sana sorman gereken birşey var.
Selin:Sor
Ali:Dün gece sen uyuduktan sonra noldu?
Selin:Nasıl noldu?
Ali:Yani ne olduğunu hatırlıyor musun?
Selin:Evet,hatırlıyorum uyudum,sonra on beş dakka falan sonra beni odama çıkardın."
Yalan söylemiştim çünkü gerçeği söyleseydim bana bişeyler ispatlamaya çalışacaktı ki çalışıyo da.
Ali:Yani başka bişey hatırlamıyosun
Selin:Başka ne olabilir ki?
Ali:Hiçbirşey olamaz,hadi içecekleri koyalım da daha fazla bekletmeyelim.
İçeri gittiğimizde Tuğçe sorusunu tekrarladı ben ne cevap vericeğimi düşünürken birden Emre"Selin tabi ki en son benle öpüştü biz sevgiliyiz sonuçta"dedi bende bu doğru olmadığı halde onu doğruladım sonra Emre bana göz kırptı bende ona gülümsedim,sonra sıra bana geldi bende Ali'ye sordum;bizden sakladığın bir sırrın var mı?Varsa ne?
Ali:Var
Selin:Peki ne?
Ali:Şimdi söylemesem çok iyi olur
Selin:Bence hiç iyi olmaz.
Ali:Söylemicem.
Selin:Söylicen.
Didem:Ya Ali mızıkçılık yook
Ali:Madem Didem istedi söyliyim.
Emre:Hadi bro yeter artık
Ali:Taman söylüyorum,BEN DİDEM'E AŞIK DEĞİLİM
Didem:Ne nasıl olur!Bana bunu nasil yaparsın abi yaa
Tuğçe:Ali şaka yapıyor dimi Alicim?
Ali:Yo ben gayet ciddiyim.Onunla sadece bir amaç uğruna takılıyodum artık gerek kalmadı"derken maviş gözlerini bana dikti bende gülmemek ićin kendimi zor tutuyordum ki tutamadım ve azıcık güldüm valla azcık....
Didem:Sen neye gülüyosun be kezban"dedi ve şarap şişesini açıp hepsini kafamdan aşağı boşaltdı.
Bende kendimi tutamayıp konuşmaya başladım;
Bu şarap lekeleri varya bunlar yıkanınca geçer ama sen herkesin gözü önünde kendini rezil ettiğinle kalırsın.Ben bile ilk başlarda seni sevmiştim ta ki birkaç güne kadar hatta sana bişey söyliyim mi,en yakın arkadaşın Tuğçe bile sana şu an hayret ediyodur çünkü o bile senden daha akıllıca bir intikam bekliyordur."dedim ve üstümdekileri şarap izlerini azda olsa temizlemek için tuvalete gittim.

Ali'nin ağzından;
Benim doğruları itiraf etmemle neler neler olmuştu.Didem sinirden hiç bir suçu olmayan Selin'in kafasına şarap boşaltmıştı ama hakkını yemiyelim Selin'de iyi cevap vermişti, üzerindekileri temizlemek için tuvalete gittiğinde bende onun peşinden gittim,kapıyı açtığımda karşılaştığım manzarayla gülmemek mümkün değildi.Selin'in elinde 10-15 tane ıslak mendil,saçı başı dağılmış üzerini siliyor.

Selin'in ağzından;
Birden kapı açıldı gelen Aliydi."Ne işin var burda"dememle kapıya yapışmam bir oldu.Kollarını kaçamayacağım bir şekilde koymuştu"Benden kaçış yok"
Selin:Ya kaç gündür peşimdesin,sen ne istiyosun benden?
Ali:Senden gerçekleri istiyorum.
Selin:Ne gerçeği,benimle açık konuş!!!
Ali:Dün gece neler olduğunu hatırlıyosun.
Selin:Ben sadece beni odama taşımanı hatırlıyorum.Yoksa hatırlamam gereken başka şeylerde mi var?
Ali:Demek hatırlamıyosun,o zaman sen,beni Didemden kıskandın.
Selin:Ne alakası var?
Ali:Neden bana öyle bakıp gülüyodun?
Selin:Sen bana öyle maviş maviş bakınca benimde gülesim geldi napıyım!!!
Ali:Yani net hatırlamıyosun
Selin:Kesinlikle hayır."dedim ve gözlerimin içine öyle bir baktı ki herşeyi söyleyesim geldi ama yapamazdım artık sözümden geri dönemezdim.O kadar yaklaştı ki neler olacağını gerçekten çok merak ediyordum,daha da yaklaştı ve artık dudaklarımızın değmesine 2 santim falan kalmıştı.
Ali:Ben sana hatırlatıyım o zaman.....