Merkese Merhabalar.
Şiirlerini sizlerle paylaşmaktan çekinmeyen ve yanımda olup bana destek olan " Mehmet Can Eyicana" sonsuz teşekkürler...:)
Yeni bölüm geldi.
İyi okumalar....
●●●●●●●●●●●●●●●●●●Bir hafta sonra...
Telefonumun arama sesiyle gözlerimi açtım.Kimdi acaba bir haftadır ne arayan var ne soran.Kimin aklına geldimki acaba.Telefonum nerdeki,sesi nerden geliyo ya.Susmak nedirde bilmiyo.Acmıyorum ya.Çalar çalar susar o.Yüzümü çevirdim pencereye.Güneş bulutların arkasından yeni çıkıyo.Zarif şuaları geceyi aydınlatıyo ve sabah olduğunu haber veriyodu.Sabahın nemli kokusu pencereden burnuma doldu.
Benim sabahın ne zaman olucak?Gece biticekmi hayatımda?Hayat niye bu kadar acımasız.Ne halde oldumu görmüyomu?O nerde?Napıyo?Düşünmekten kafam kazan gibi.
Özlüyorum...Canım yanıyo...Sanki elime vermişler 1 avuç ateşi ve tut diyolar...Ben ne tuta biliyorum,nede elimden yere ata biliyorum.
1 haftadır boş -boş bakıyor ve sadece düşünüyorum.Arada birde bişeyler karalıyorum.Ben bi şiir yazınca sakinleşiyorum.Unutuyorum acılarımı.Böyle düşündüm sırada içimden bişeyler geliyo ve hemen yazmazsam unutuyorum.Yani yazmasam aynı şey bi daha aklıma gelmiyo.Ve yine aynı şey.Hemen kalktım yataktan ve masadakı kağıt toplusuna baktım.Bir haftadır yazıyodum aklıma geldikce.Boş bi kağıt buldum ve başladım içimden geçenleri yazmaya.
Ve yine müzik olmayı diledim,
Onun kadar özgür ve onun kadar güzel olmayı diledim.
Umutsuz ve yalnız aşıkların
Kulaklarına dolup onları her zaman umudun olduğu bir yere götürmeyi diledim....Yazmak...Güzel kelmeleri birleştirmek.Başka bir hiss.Birden geliyo ve geçiyo.Ne düşünerek yazıyorum.Nede yazarken düşünüyorum.
Kalktım masadan ve banyoya yürüdüm.Aynada kendimi gördüğümde ne kadar solgun oldumu gördüm.Kirli sakallarım,rengi kaçmış dudaklar.Dağınık halde saçlar.Kirlenmiş kiyafetler.Bir haftadır aynı kiyafetlerdeydim.Duş alsam iyi olucak.Açtım suyu ve girdim suyun altına soğuktu.Ama fark etmiyo zaten üzerime buz bile dökseler sesim çıkmaz.Duyqusuz ve duyarsız olmuştum.Hissler yoktu.Bir cismim vardı.O da şimdilik.Suyu kestim ve üzerime bişeyler giyip uzandım yatağıma.Yine çalmaya başladı telefonum.Açıcam küfür edicem ya sabahtan beri bi rahatlık vermedi.Nerde ya bu.Ha buldum.Kaytlı olmayan bi numaraydı.Kimki bu.
Açtım telefonu."Ne var ne istiyosunuz?"dedim umursamazca.
"Merhaba.Ben universiteden arıyorum.1haftadır derslere girmiyosunuz.Böyle devam ederse,devamsızlıktan universiteden kovulacaksınız.Yarından itibaren gelmeniz lazım."dedi kadın.
Aman atılıcaksam atılayım.Çokta tın...
"Sanane ya kovulan benim.Arama beni.Zaten çok konuştun"dedim ve telefonu kapattım.Kendimi yine attım yatağa...
Saatlerle baktım boş-boş...
Yine aklımda sen,kalbimde senin sevgin.Zor çok zor sensizlik.Yine bi an gözümün önüne geldi senin hayalin_"Ya aşkım sana kırmızı çok yakışıyo."Derdin parkta oturdumuzda hep elimi tutardın sen benimsin başka kızlar bunu anlasın diye yapıyorum derdin.Sırf sen kırmızı seviyosun diye.Senin yanında hep kırmızı giyerdim." Hani nerdesin şimdi yine tut ellerimi...Allahın cezası...şiirlerim sen kokuycak.şiirlerimin her yerinde sen olucaksın.
Ve yine döküldü kalbimden bi şiir.
Kalktım ve yine doldurdum beyaz sayfaları senle...Sen kırmızıyı seversin,
Öyle çok isterimki,bir yüzük olup,parmağına yuvarlanmak.
Ben...
Gözlerine bakarken
Toparlayamadığım her cümleyi dudaklarına pay bıraktım
SEVDİĞİM
Ah kim bilir hangi melek avuçlarında ki,nuru sürmüş yüzüne.
Fakat benim suretimdeki hüznüm feleğin sillesinden gelir.
Ki,ben
Şirk olduğunu bilsem bile yine sana koşardım.
Sen kırmızıyı başka severdin.Uyandığım sabah olsan kalbimin tüm çapaklarını yıkardı
Gülümsemen avcumda sıktığım çiçek olup batsa dikenin.
"Canımı acıtıyorsun gülüm"demem
Bırak süzülsün kanlar parmaklarımdan.Nasıl olsa sen,Kırmızıyı çok seversin...Ve gittin
Yüzümde Allaha karşı bir utangaçlık belirdi.
Sevdiğim her şeyi,sevmeyi becermedin kadınım.
Bak lanet olsun gözlerime diğil
Bileklerime bak...-Sırf senin kırmızıya olan aşkından bende
İntiharı sevdim...Sevdim ama yapamadım...yapamam Allah veren cana kıyamam.Hem aşk acı çekmem diğilmi?Ben aşkın acı çeken haliyim..Acı olmazsa aşkta olmaz.
Kapının tıklamasıyla düşüncelerimden ayrıldım.Kimki acaba.Zaten öyle fazla çalmadı.2 tık ve ses kesildi.Aman bana ne diye düşündümsede merak denilen şey izin vermedi ve kaltım kapıyı açtım.Etrafa baktım kimse yoktu.Biri yalnış geldi her halde.Tam kapıyı kapatıcam sırada kapının yanında bi kutu gördüm.Küçük ve tatlı bi kutuydu.Aldım elime üzerinde bi not vardı.
"Aşk sevdiyini güldüre bilmektir"
yazıyordu.Anlamadım bu kim ya.Benim için aşk 3harif "ACI".Neyse her halde yalnış geldi.Bırakıcam sırada yine şu merak beni sardı.Ne var içinde acaba.Bi baksam nolucak ki.Actım bantını ve kapanı kaldırdım.Karşıma çıkan manzarayla kendimi tutamadım bi kahkaha attım.
Galiba biri benle dalga geçiyo.Yoksa olmaz böyle şey.İçinde 5 tane ev yapımı kurabiye ve bir tanede minik bi palyaço vardı.Ya öyle tatlı bişey ki insan baktıkca bakmak geliyo içinden.Aldım elime palyaçoyu bi ipi vardı çektim şarkı sesi geldi ve dönerek kahkahalar attı.
Düşünmeye başladım acaba daha önce böyle bi hediyye aldımmı?hm yok çocukken bile almadım.
O sıra bişey devrildi.
"Kim var orda?"diye seslendim.
Ama cevap gelmedi.Bir az ireliye gittim çöp kutusu devrilmiş her halde kedi falandı.
Eve girdim,kapıyı kapattım.
Baya -baya güldürdü beni.Kimki acaba.Gizem dolu bi kutu.Gülümseme sebep oldu.Kurabiye attım azıma.Bayada lezzetliymiş.Kıtır- kıtır çikolata kırıntıları vardı.Bi baktım kutu boşalmış ne ara yedim ya ben bunları.Fena halde acıkmışım.Kutuyu bıraktım masaya.Palyaçoyuda koydum masanın bi kenarına.Ee nede olsa buca zaman sonra gülme sebebim...
İnib marketden bişey alsam iyi olucak.
●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Marketden döndüm bi şeyler yedim.Ve yarın universiteye gitmek için uyumam lazım attım kendimi yatağa.
E yani ne kadar kalıcam bu odada.Hem "Mimar" olmak benim hayalimdi.Ne olursa olsun o hayelden vaz geçmem.O günden sonra yani senden sonra ilk kez gülümseyerek uykuya daldım.
●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Evet arkadaşlar bi bölümün yine sonuna geldik.
Umarım beyenmişsinizdir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şair Çocuk
RomansBir şeyler eksilmiş yüzümden, hırçınca koparmışlar, ağzımdan gülümsemeleri. Bir Cuma akşamı, dudaklarımdan damlayan kanların seslerinde, senden ödünç bir ses istiyorum, kiralık bir soluk.. Bana uzatamadığın elinin her karşılığında, sana bir şeyler u...