Bölüm 4

19 0 0
                                    

*Lütfen YILAN hakkındaki düşüncelerinizi benle paylaşın.

Bir kız kardeşim olduğu gerçeğini sindirmem için Tremp'e ihtiyacım vardı.Yatağımda örtümün altında saklanıyorum.Aslında telefonumu saklıyorum.Abim , telefonumu tamir ettirmiş ve doğum günüme saklamaya çalışıyormuş.Ta ki ben kız kardeş lafını duyup bayıldıktan sonra.Heyecandan,napacağını bilememekten telefon yere düşüvermiş ve ekranı çatlamış.Uyanıncada moral veya herhangi hisimi düzeltmek için telefonu erken vermek zorunda kalmıştı.
Kimden:Aviderro
Annen ve babanı uyuttunmu?
Saniyeler sonra cevap geliyor
Kimden:Tremp
Evet,gelebilirsin ama abim kız arkadaşıyla eğlenceden gelmek üzere .Bizi görürse babama şikayet etmek için eline süper bir koz geçer
Yataktan sessizce çıkmaya çalışırken yatağımın rayları gıcırtıyıda geçip anneme "Kızın kalkıyor!"diye bağırıyor resmen.Üzerime uzun şortlarımdan birini ve gayet sade tişörtümü geçiriyorum.Koridorda parmak ucumda yürürken parkelerde peşimi bırakacak gibi gözükmüyor.
-Lanet olsun.diye parkelere söylenirken girişe ulaşıyorum ve ayağıma terliği geçiriyorum.Abim salonda işi olan yazılımlarla uğraşırken yarım gözle bana bakıyor,gülümsüyor.Bu naparsan yap zaten annem alkollü deprem olmadığı sürece uyanmaz bakışıydı.Bende ona gülümsüyorum,bu bakış biliyorum abi bakışıydı.
Bilgisayara geri dönüyor ve klavyelere bakmadan birşeyler yazıyor.Kapıyı açıp evden çıkıyorum.
Asansörün önünde gecenin körü olsada bir kuyruk oluşmuştu. Bu kuyruğa 5 dakika dayanabiliyorum ve merdiveni kullanırken her zamanki gibi günlük kar larımı ölçüp biçiyorum.
Gece Tremp'e operasyona katılamayacağımı bildirecektim,şimdi de evlerine kız kardeşim olduğu konusunu konuşmaya gidiyorum.Bu kesinlikle kar dı ama telefonu alınca operasyon işini konuşabilirdim fakat kız kardeşi değil.Bugün muhteşem bir gündü!Sayılır.
Zemine inince bacaklarım bu sefer beni taşıyabiliyor içimden zayıfladım mı acaba diye geçirmeden edemiyorum.
Bugün bisiklet yoktu,yürüyeceğim.Apartmandan çıkıp bulunduğum yerin tam zıt istikametine doğru yürüyorum,bu sefer 15.adımda nefes nefes kalıyorum.yapacaksın!
Yokuşu yarı ölü bitiriyorum.Kendimi yere atıyorum ve birden yağmur başlıyor.Aman ne güzel!
Ayağa kalktığımda ilk dikkatimi çeken bana doğru korna çalan kamyon değilde bu yağmurda bir evin önünde üstü çıplak ağırlık kaldıran Lucas oluyor.Kamyon yokuştan aşağı tekerlekleri kaydığı için duramıyor,bense dikilmiş ona bakıyorum.Kamyonun sesi ona ulaşıyor.Yüzü çarpılmış gibi oluyor ,son hız bana doğru koşarken tüm dünya sanki duruyor kamyon yok,bana "koş!"diye bağıran Lucas yok sadece onun çekik mavi gözleri var.Bana yaklaştığında kamyonla aramda santimler kalıyor.Tek hamlesiyle beni kucağına alıyor ve beni kucağına alıp hiç bir zorlanma belirtisi göstermeden koşuyor.Bilincim yerine geliyor ve birden çığlık atmaya başlıyorum.Beni nazikçe yere indiriyor.Saçlarımı okşuyor.
-Tamam,geçti.Çığlık atma,birtanem.BİRTANEM Mİ? Gözlerimi büyültüp ona bakıyorum,sokak lambalarının altında  gözleri benimkiler gibi yeşil oluyor.Yüzü korkudan çarpılmış gibi,ama sanki pek umursamıyor.
-Bu bir rüyamı?Lucas!ellerimle gerçekmi diye yüzünü yoklarken Gözlerimi anneminki gibi yapmaya çalışıyorum ama olmuyor.
-Evet,rüya sensin sen benim rüyamsın.Yağmur damlaları saçını ıslatmaya başlıyor.Ellerini belime koyuyor ve yağmur  damlarının çoğunu kaslı vücudu alırken.Evi olduğunu zannetiğim tek katlı yere beni götürüyor.Kapıyı sertçe iterek açıyor.Evin çoğunluğu ahşap ve demirden oluşuyor.Popomu  ısıtabileceğim tatlı,bir şöminesi var.Şöminenin karşısında da L şeklinde üzerinde okul kitaplarının olduğu bir koltuğu var.Beni koltuğa oturtuyor ve başka bir odaya girip elinde yeşil yünden örülmüş bir battaniyeyle geliyor.Vucuduma sarıp beni paketlerken bakışlarımı evden üzerine dikiyorum.Yanıma bir kaç santim kalacak şekilde oturuyor ve gözlerini bende gezdiriyor.

-Yanlız mı yaşıyorsun?
-Evet.Neden sordun?
-Çünkü eve pizza kokusu sinmiş.Pek yemek yapmıyorsun galiba.
-Yapacak kimsem yok.Gözleri şömineye kaydığında sanki alevleniyorlar.Birden bakışlarını bana çeviriyor.Gözleri şömineye bakmasa bile alevleniyor.Battaniye değil ,bakışları içimi ısıtırken aklıma o içtenlikle birtanem diyişi geliyor.Saatlerce birbirimize bakabiliriz.
-Gitmem gerek.Ayağa kaltığım an güçlü kollar kolumu kendisine çevirttiriyor.Mavi gözlerini bu kadarda yakından görmemiştim.
-Gerçekten gitmem gerek.yine geleceğim söz.Elleri, kolumdan ellerime kayıyor.
-Tamam.Gözleri içtenlikle parlıyor.
-Bugün hayatımı kurtardın... Çok teşşekür ederim.Senin için napabilirim?
-Bir daha ki gelişini daha uzun tutarak.
-Söz.Gülümsüyorum.Ama onunkiler kadar samimi olamadığımı biliyorum.Battaniyeyi koltuğa koyup evden çıkıyorum.Kamyon gitmiş.Kendimce mutlu olup bu sokak boyunca ilerliyorum.Tremp'lerin evi bu sokağın bitiş noktasındaydı.Dakikalar sonra evine varıyorum üst kattaki odasının penceresinden bana bakıyor."gel"diye işaret verince bahçelerindeki merdiveni camına dayıyorum.Tırmanıyorum.Uzun zamandır uğramamıştım.Merdiven 1-2 kez sallansada açık camından odasına girebiliyorum.Odasının rengini kırmızı yapmış ve mükemmel duruyor.Tremp'in ailesi kasabanın en zenginleriydı.
-Neden geç kaldın?
-Bu sorunu anlatacağım şeyden sonra tekrarla.Kafasını olabilir anlamında sallıyor.Ona Daniel'i,kısaca her şeyi anlatıyorum.Bazı yerlerde yanlış tepkiler versede beni sessizce dinliyor.Daniel'larla kaçma fikrini saygıyla karşıladığını ve başka bir zaman telafi etmek zorunda olduğumu söylüyor.Kamyonu da anlatıyorum .Lucas'ın adını duyduğu anlarda sırıtıyor.
En zor yere geliyorum.Kız kardeş.
-Tremp,şimdi anlatacağım şey sindirme sürecinde olduğum bir konu.
-Evet ,dinliyorum.
-Babam,benim doğumumdan önce annemden ayrılmıştı.O zamanlarda tanımadığı birinden bir kızı olmuş.Adı Sandy Morris.Aynı yaştayız.Yaklaşık.Tırnağımı yemeye başlıyorum.Babam okul bitiminden hemen sonra abim ve beni alıp dağdaki evine tatile götüreceğini söyledi.Tabii tatil mi olur bilmem? Gözlerini odasının tavanında dolaştırıyor, ona baktığımı fark edince gözlerini pörtletip bana bakıyor.
-Dostum,her zaman yanında olacağım.Yapmak istediğin herhangi şey kötü olsa bile herşeyin telafisi olduğuna inanıyorum.Samimice gülümsüyor."Git ve kız kardeşinle eğlen." Babanın da yaptıklarını unutmaya çalış.Elleriyle omzuma destek verircesine vururken,gözleri bilgisayarına kayıyor.
-Abim geliyor.Çabuk ol!
-Hoşçakal.Ona bakıp gülümsüyorum."İyi ki bu kasaba bizi kabul etmiş."
-Unutma dediklerimi!ona sıkıca sarılıp merdivenden iniyorum."iyi eğlenceler yarın!"Umarım duymuştur.
Bahçede karanlık kısımdan ilerleyerek abisine gözükmemeye çalışıyorum.Pencereye son kez baktığımda abisine endişeyle bakıyor.Karanlıkta kayboluyorum.

YılanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin