Yatağımdan hızlıca kalkıyorum,ayaklarımı sallayıp yüksek yataktan iniyorum.İlk işim boy aynasına geçmek oluyor.
-Kesinlikle korkunç bir rüyaydı.Çünkü lanet yağlarım geri gelmişti.Elimde olmadan yaşlar süzülürken rüyamda camı kırarak 2 katlı evden atladığımı hatırlıyorum.Cam aynı yerde sapasağlam ve kilitli duruyordu.
Göbeğimi sallıyorum.Nolmuştu o zaman dün?
Baş ağrımı umursamamayı başarıyorum.Gözümü ovarak odamdan çıkıyorum.Geniş holun karşısında banyo olduğunu düşündüğüm bir oda duruyor.Paytak adımlarla odaya giriyorum.Evet banyoymuş.Lavabonun kenarlarına ellerimi dayayıp vücudumu inceliyorum.Dikkatli bakılınca tuhaf renkte damarlar vücudumu sarmalamış gözüküyor.Önceden yoktular.Yüzümü inceliyorum,yeşil renk damarlar dikkatli bakılınca belli oluyor.Korkarak yüzümü büzüp farklı açılardan bakıyorum.Vücuduma soğuk su serpip banyodan çıkıyorum.Ayağımı gıdıklayıcı halıda gezdirerek yürüyorum.Annem ilk defa mantıklı davranarak tüm dolabımı bavula doldurmayı akıl etmişti.Elime geleni geçirip Sandy'nin odasına dalıyorum. Üzerinde mini elbisesiyle ormanı izliyor.
-Selam.
-Günaydın.Esneyerek cevap veriyorum.Bana doğru dönüyor.
-Dün ne olduğunu hatırlıyormusun?
-Hayır.Neden?Şüpheli bakışlarımı ayna gibi bana yansıtırken.Tek kaşımı kaldırıyorum.
-Dün James'i öptüm.Alkollüydük.Sesi endişeli ve gergin.
-Ne?Hiç birşey hatırlamıyorum,Sandy.
-Sen çok içtin.Kamyonda gitmeden önce bizimle konuşan çocuk birden karanlıktan fırlayıverdi ve seni eve getirdi.Omuz silkiyor.Afallamıştım.Lucas neden gelmişti ki? Şuan bizim evde mi? Stresle tırnaklarımı yemeye başlarken ona dönüp sinsice bakıyorum.
-Neden hiç birşey hatırlamıyorum?
-Bu lanet olası alkol fazla alınımda birkaç saat öncesini unutturuyor.
-Ben alkol içemem.Ağzıma hayatımda birkez bile sürmedim!Hem sen nasıl izin verirsin?
-Ben nerden bilebilirim Aviderro? Yeter artık!söyleyeceğim!Birden babam uykusunda sizin isimlerinizi sayıklamaya başladı.Bu bir hafta sürdü.Sonra bu isimleri sordum.Siz ikinizin varlığından haberim yoktu!Öğrendim ve şok oldum.Kardeşler mi? Babam sizi görmek istediğini söyledi.Ne diyebilirdim!Bak Aviderro sen benim kardeşimsin ama hemen alışamam.12 yıldır bu dağın tepesinde bu çatlak adamla yaşamaya mahkumum ben! Evet babamız deli.Annemi bana söylemiyor.Ağlamaya başlıyor.Gözyaşları ağzına girerek konuşmaya devam ediyor."Ben anne sevgisi görmedim,yüzünü bile görmedim! Babamız tehlikeli biri ondan korkuyorum."Bağırmayı bırakıp yanıma yaklaşıyor sütlü çikolata kokan nefesiyle kulağıma eğiliyor.
-Babam bana işinin kiralık katillik olduğunu söyledi.Kanım çekilirken gözlerimi Sandy'nin titreyen gözlerine çeviriyorum.Gözleri bana anlamsız şekilde kendimi sevedirebileceğimi söylerken az önceki laflarının ne kadar doğru olduğunu düşünüyorum.Sesim fısıltı gibi çıkıyor.
-Kiralık katillikmi? Aklımda bizi neden evine çağırdığı ve napacağı ile ilgili binbir korkunç tilki dönerken,güzel gözlerinden çekemediğim gözümü tavana dikiyorum.
-Aviderro...Sesi fısıltı gibi çıkıyor.Yüzü olduğundanda beyazlaşıyor, ölüyü andırıyor.Gözleri arkama kayınca yavaşça dönüyorum.
Babam elleri kanlar içerisinde kapıda dikiliyor.Bize tuhaf tuhaf bakarken birden gülmeye başlıyor.Kaçmak için Sandy'nin odasını kafama getiriyorum.Camdan atlayamam!Heykel gibi ona bakarken gülmesi soğuk bakışlarına dönüyor.
-Kahvaltı vakti balgözlerim.Bu ne be!
-Tamam babacığım.Sesi robot gibi çıkan Sandy kolumu sıkmaya başlıyor.Tırnaklarını geçiriyor.Acıyı umursamdan Babamın soğuk bakışlarıyla kanlı ellerine bakmaya devam ediyorum.
-Babacığım Aviderro'da birazdan kahvaltıya iner.
-Çabuk olun,Drake ketçapı patlattıda temizliğe yardım gerek.Gülümseyerek kayboluyor.Biz aynı pozisyonda dururken birden gülmeye başlıyorum.Sandy'nin şaşkın bakışları altında yere düşüp gülmeye devam ediyorum.O gülüşlerime kıkırdamayla cevap veriyor.Kalkmama yardım ediyor,gülmekten karnım ağrırken merdivenlerden aşağı iniyoruz.
Dediği gibi heryer ketçap olan mutfakta masada tuhaf şekillerde patates kızartması,sosis ve ketçap desenli sütler duruyor.Drake ketçaptan nefret eder .Mutfakta hortumla vücudundaki ketçapları çıkartmaya çalışırken çığlık atıyor.Babam elinde gazetesiyle sigara içer gibi patates yiyor.Sandy'nin dediğini aklımın bir köşesine yazıp taburelerden birine oturuyorum.Sandy mutfağı temizlemeye,Drake'e yardım ediyor.Elimle patates çatalımlada sosis alıp ağzıma tıkıyorum.Babam gazetesinin son sayfasına geliyor.30 saniyede sayfaya göz atıp uzağa bir yere fırlatıyor.Çatalıyla sosis alıp ağzına tıkıyor.
-Günlerin nasıl geçiyor?Bakışlarımı tabağımda bana isyan eden patatesten çekip ona çeviriyorum.
-Daha pek birşey görmedim.Duraksıyor.Oda isyancı sosisle uğraşırken bana bakmıyor.
-Bugün doyasıya eğlenin işe gideceğim için size katılamayacağım.işe gidecekmiş!
-Baba burda ne yapıyorsun?Bakışlarını bana çeviriyor ,patates alırken yüz ifademi Anlamaya çalışıyor gibi bir hali var.
-Burda kitap okuyorum.Blogum var.Hayat hikayemi merak eden insanlar var.Gülümseyerek bir avuç patates alıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılan
Science FictionHayatı okuldan kaçtığı gün başladı,hiç olmadık bir zamanda Günün Şanslısı Listes'inde kader tanrıçaları onu seçti.Şanslı olduğunun farkında olmayan Aviderro hayatına devam etti. Nasıl mı?