Uyandığımda bayıldığım yerden kıpırdamamıştım bile.
Acaba kaç gündür buradayım?
Bana ne olmuştu?
Abimi telaşlandırmışmıydım?
Lucas napıyordu?
Polisler beni arıyormuydu?
Kafam bu sorularla çorba olurken,acıyı hissettiğim yere bakıyorum.İki diş izi vardı.Sokulmuşmuydum yoksa?Yaşamam biraz imkansız değil mi? Belki de sokulmamışımdır. Fen derslerim o kadar süper değildi,aslında matematik dışında tüm derslerde süper değildim.
Sokulduysam beni ne sokmuştu?
Yılan,akrep,KARINCA.
Elimin tersiyle anlımının terini siliyorum.Bacaklarımı hareket ettirmeye çalışıyorum.Beni ne kadar yorsada hareket ettirebiliyorum.
Gökyüzü hala gözükmesede yerde sürünerek fenerimi arıyorum.Elime sert birşey çarpıyor.Fener!
Kendimi zorlayıp ayağa kalkıyorum,ilk başta topallıyorum ama sonradan alışıyorum.-Lucas!Lucas! Bul beni! Bunu gücümü toparlayabildiğim süreden beri kendimi yırtarak söylüyordum.
Karanlıktan yavaş adımlarla gün yüzüne çıkmıştım.Sabahın erken saatleri olduğu belliydı.Artık nolduğu belli olmayan yaram dahada acımaya başlamıştı.Kendimi yere atıp çığlık atıyorum.Bacağımı kessem kurtulurmuyum diye düşünmedim değil.Gözüm yakılmış yanık çimlere takılıyor.
-Biri,lütfen yardım etsin.Sesim fısıltı gibi çıkıyor.Lütfen.Gözüm kapanıyor.Saatlerce uyumak istiyorum.Hayır!Yaşayacağım!Hayır öleceksin.Aviderro.Birbirleriyle tartışan hislerim susunca gözlerimi açıyorum.
Karşımda: ağzından salyalar akan bir ejder,envayi çeşit yılan ,timsah ve bir sürü sürüngen dikiliyor ve bana gülümseyerek bakıyorlar.Şuan kesinlikle öldüm.Belki ölmeyecketim Lucas'ım beni kurtaracaktı ama şu durumda kesinlikle öldüm.Belki de cehhennem otobüsündeyimdir,Ne saçmalıyorum ben!Bunlar gerçekti.Kırmızı parlak renkli bir yılan gelip kolumun altına kafasını sokuyor.Diğer yılanlarda aynısını yapıyor.Ağzım açık onları izliyorum.Tüm sürüngenler vücüdumun altına giriyor ve beni hareket ettiriyorlar.Timsah, tam yanımda beni incelerken altımdaki gekolara acıyorum .Bu intihardı resmen!Benim altıma girmek!Kalbim korkudan olduğundan hızlı atarken sürüngenler beni kaybolduğum açıklığa bırakıyor.Beni tehlikeli bir sürüngen sürüsü kurtarmıştı.İnsan değil ve hiç zarar vermemişlerdi.Sevgiyle onlara bakarken delirdiğimi biliyordum.Aynı kırmızı yılan gelip vücudumda döne döne boynuma dolanıyor.Evet,yardımın sonu gelmişti.Ölecektim.Bunuda boğacak veya zehrini boşaltarak yapacaktı.
Bir saniye,bu yılan resmen onu sevmemi istiyordu.Elim titriyordu.Korkuyla elimi kaygan derisinde gezdiriyorum.Bana zarar vermedi.
Yılan kulağıma yaklaşıyor.Tıslamaları ödümü koparsada birşeyler diyor sanki.
-Hoşçakal,efendimizz.
-Efendimi,noluyor?
-Sen ,seçilmişşş kişisin.
-Ben delirdim değil mi? Şuan bir yılanla konuşuyorum.
-Hayır ,efendimizz.Siz seçildiniz.Vücudumda dolaşıp yılanlı kolyemin zincirine yapışıyor.
-Noldu yani?
-Bu kolye.Siz efendimizzsiniz.
-Bu kolyeyi gardrobumda buldum ya.Bak çıkarıyım istersen.Çıkartıp atıyorum.Gekoların hepsi birden attığım kolyenin peşinden cırlayarak koşuyor.
-Hala efendinizz miyim?ha.Bir yılana meydan okuyorum.Aman tanrım!
-Evetttss.Bu gerçek sonsuza kadarrrrss.Siz seçildiniz.Bu yılanlı kolye sizin sembolunuzzss.Biz size taparızss.Siz bizi anlar,biz sizi anlarızzss.sssss.
-Çekim bitti.Tamam hadi herkes dağılsın.
-Bu gerçek.Ssss.
-Sen konuşmayı nerden öğrendin?
-Bizde konuşuruzss.İzninizle,gidebilirmiyiz?ssss
-Bana tapanlar kim?Şimdi sohbete başlayacaktık.
-Tüm sürüngenlerss.Elimle timsahın kafasını okşuyorum,dişini gıcırdatıyorum,elimi ağzına sokuyorum.Hiç birşey yapmıyor.Ben delirdim,kesinlikle.
-Teşekkür ederim.
-Birrr şeyyy değil. Ssssss
Tüm sürüngenler ormanda kayboluyor.
Süper.Az önce bir timsahı okşadımve bir yılanla sohbet ettim.Süper.Kesinlike delirdim!
Bayılıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılan
Science FictionHayatı okuldan kaçtığı gün başladı,hiç olmadık bir zamanda Günün Şanslısı Listes'inde kader tanrıçaları onu seçti.Şanslı olduğunun farkında olmayan Aviderro hayatına devam etti. Nasıl mı?