Anlaşma

89 8 0
                                    


Nora yattığı yerden hızla kalktı. Bir ses duymuştu. Aslında duyduğu her sabah ormandan gelen seslerdi. Ashley onun bu halini dün geceki olaya bağlıyordu.
-Nora. Farkındayım hala dünün etkisindesin ama sakin ol biraz.

Nora buna karşılık hayret edercesine kardeşine baktı.

-Sakin olayım demek. Anlamıyorsun galiba kurtlar burada. Yine her şey eskisi gibi oldu görmüyor musun?
Nora, Ashley ve ablaları Davina'nın buraya taşınmalarında ki amaç buradan hiç birinin haberinin olmamasıydı. Ama nasıl olduysa Karen ve Lisa'nın grubu onları bulmuş, bulmakla da kalmayıp kurtları bu işe karıştırmıştı. Bu durum Nora ile Ashley'i daha da sinirlendiriyordu.
-Tabii ki farkındayım. Hadi gel biraz avlanalım kendimize geliriz.
Ashley göz kırparak evden hızla çıktı. Nora da peşinden gitti. Saatlerce ormanın derinliklerinde takıldılar. Bu durum onlara hiç bir zaman yeterli gelmiyordu. Büyükçe bir ağacın yanında durdular.
-Davina ve Edmund yok diye seviniyorduk bir de. Hiçbir işe yaramadı. İstediğimiz gibi beslenemiyoruz bile.
-Ashley, aslında önce etkilemeyi deneyip anlayabiliriz kimlerin mine aldığını dedi Nora onay beklercesine.
Bu fikir mantıklıydı. Ama kimseye güvenemezlerdi. Karşılarındaki bir kurt bile olabilir, onları tuzağa çekebilirdi. Ashley cevap verdi.
-Riskli ama denemeye değer dedi muzipçe sırıtarak. Tam o sırada Nora telaşla kardeşine döndü.
-Etkilemek demişken... Dün ısırdığım çocuk!
Evet ikisi de bunu tamamen unutmuştu. Nasıl bu kadar acemi olabilirlerdi. İçten içe kendilerine kızdılar. Bu kurt mevzusu onları gerçekten afallatmıştı.
-Off evet o. Tamamen aklımızdan çıkmış. Nereden bulacağız şimdi onu? Tabi polise gitmediyse. Ayrıca bahse girerim evinden dışarı adımını bile atmaz korkudan.
-Ya ne olacaksa olsun. Nerden bulacak bizi bir kere gördü alt tarafı. Hem katılıyorum korkudan hiçbir yere çıkamaz.
Bir an olsun rahatlamışlardı. Korkusunun onları kurtaracağını düşündüler. Polise gitse bile deli olabileceğini düşünürler nasılsa deyip konuyu kapadılar. Ormanda bir süre daha avlanmaya devam ettiler.
Eve vardıklarında neredeyse akşamüstü olmuştu.
-Eee bu gece ne yapıyoruz? Ashley sırıtarak kendini koltuğa atan kardeşine baktı.
-Bara tekrar gideceğiz. Bakarsın bir kaç acemi kurt yakalarız. Bakınmakta fayda var.
-Tabii eğlenmekte de. Ashley hala sırıtıyordu. Bu sırada telefon çalmaya başladı. Arayan Davina'ydı.
-Heyy.
-Ashley. Ne yapıyorsunuz nasıl gidiyor?
-Daha dur istersen iki gündür yoksunuz alt tarafı. Diyerek atladı Nora söze.
-Merak etmekte mi yasak?
-Sen şuna kontrol desene. Ashley biliyordu ki Davina onları bunun için aramıştı. Başka ne olabilirdi? Davina hafif duraksar şekilde konuştu.
-Kızlar ben sadece şey ne yapıyorsunuz diyecektim.
-Dışarı çıkıyoruz şimdi konuşuruz sonra. Hee bu arada Edmund keyfin yerindedir herhalde ahaha. Gülmeye devam ederek telefonu kapadı Ashley. Daha sonra hazırlanıp evden çıktılar.
Bara yaklaştıklarında müziğin sesini olduğu gibi duyuyorlardı. Gülüşerek içeri girdiler. Aslına bakılırsa tedirgin olmaları gerektiğini biliyorlardı. Ama kimin umurundaydı? Dans eden insanların yanından ilerleyerek boş bir masaya geçtiler. Her geçtikleri kişinin yanında inanılmaz bir susuzluk hissediyorlardı. Bir bakıma açlık.
İki bira isteyip etrafı gözetlemeye bir yandan da oldukları yerde dans etmeye başladılar.
Şüphelendikleri kimse yoktu. Tabii şimdilik. 

Saat 12.30 a yaklaşmıştı. Bar gittikçe kalabalıklaşıyordu. Bu sırada Nora lavaboya gitmiş, Ashley ise masanın yanında yeni sipariş ettiği birasını yudumluyordu. Yan masadan bir genç yanında geldi. Konuşmaya başladılar. Ashley'e o kadar yaklaşmıştı ki dayanamayıp onu ısırmak istedi. Tabii ki yapmayacaktı. Biraz konuştuktan sonra başından savdı. Nedense etkilemek istemedi. Nora'nın gelmesini bekleyip birasını içmeye devam etti. Tek olması zordu. Zaten iki kardeş her zaman görünüşleri açısından erkeklerin hatta kadınların bile kıskacı altındaydı. Beklemeye devam etti.
Nora lavabodan çıkmış karşıdaki masalarına doğru ilerliyordu. Bir anda gözleri büyüdü ve olduğu yerde durakaldı.
Evet karşıdan gelen oydu. Daha dün gece ısırdığı, etkileyemediği için öldürmesi gereken kişi. Şaşkınlıkla ona baktı. Hiç de korkmuş bir hali yoktu karşısındakinin. Genç de ilerlemeye çalışırken Nora'yı gördü. Nora bu olana inanamıyordu. Çocuk hafiften gülümseyerek ona doğru geliyordu. Evet şimdi iyice yaklaşmıştı.
-Merhaba. Geçen gece düzgün tanışamamıştık.
Nora anlamsızca ve kaşları çatık halde karşısındakine baktı. Isırık izini gizlemek için iki tane yara bandı kullanmıştı. Nora'nın bu tavrını gören genç biraz alayla karışık konuştu.
-Hatırlamadın mı beni yoksa? Hani dün...
-Tam şuan seni burada öldürmemem için tek bir sebep söyle bana.
Nora bu cesaretin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.
Ashley de onları görmüştü. Ama Nora ona uzaktan gelme diye işaret etmişti.
-A afedersin. Aslında ben. Yani seni tekrar görürüm diye bu gece de geldim. Oliver ben bu arada.
Elini uzattı. Nora tabii ki oralı bile olmadı ve gayet ciddiydi.
-Dün seni neredeyse öldürecek olmamın farkındaydın ve tekrar geldin demek öyle mi? Nora'nın sesi tehdit eder gibi çıkıyordu ki etmiyor da sayılmazdı. Bu sırada çocuğun telefonuna mesaj geldi.
-Bak biliyorum saçma ama bu arada polise falan gitmedim. Şimdi gitmem gerekiyor bunun için bir daha geleceğim.
Çocukla hızla bardan çıktı. Nora olan biteni anlamamıştı. Bu neydi şimdi? Neden onu durdurmak için bir şey yapmamıştı veya peşinden gitmemişti?
Ashley yanına geldi.
-Vayy beyefendiye bak bay cesur yürek! Hadi yürü yakalayalım şunu.
-Boş ver şimdi, polise falan gitmemiş zaten.
-Eee yani? Ona mı güveneceğiz şimdi. Yürü hadi.
Nora onu duymamış gibi yapıp masalarına doğru yöneldi. Çocuğun bu hareketinin nedenini merak da etmişti bir nebze.
-Boş ver dedim gel şuraya. Yarın yine gelecekmiş. Hem buraya kurtlar için geldik salla onu.
Biralarının son yudumlarını içtiler. Ashley dans etmek için ortaya geçti. Nora'yı da peşinden sürükledi ki hiç havasında değildi. Böyle eğlenirken bir anlığına her şeyi boş verdiler. Artık bardan çıkma zamanı gelmişti. Barın arka sokağında yavaşça şarkı da söyleyerek yürümeye başladılar. Böyle giderken karşılarında birinin onlara doğru geldiğini gördüler ve duraksadılar.
Gelen yakınlaştıkça kim olduğu ortaya çıkmıştı. Şaka mı der gibi iki kardeş birbirine baktı. Hızla gelenin üstüne atladılar. Ama o hamle boşa çıktı. Arkalarını döndüler ve yine karşılarındaydı. Lisa.

-Kızlar bu ne enerji halbuki az önce çılgınlar gibi dans ediyordunuz. Yüzlerindeki şaşkınlığı anlamıştı ve devam etti.
-Tabi ya siz beni fark etmediniz. Ben de orada içeride eğleniyordum. Dedi sinsice sırıtarak. Nora sinirle üstüne atıldı hızla duvara çarptırdı.
-Bugün de herkes ölmek istiyor.
Bunu söylerken hafifçe Ashley'e baktı.
-Bence ellerini çek üstümden. Ben buraya ortaklarımla eskisi gibi kaynaşmaya geliyorum sizin yaptığımıza bakın. Ayıp kızlar.
Hala gıcık bir halde sırıtıyordu. Nota geri çekildi.
-Ortak?
-Birileri bizden de çok içmiş sanki Nora. Senin burada ne işin var?!
Artık sinirlenmeye başlamışlardı.
-Aa sizin haberiniz yok mu? Kurtlara karşı birlikte savaşıyoruz. Lisa onlara şeytani bir bakış attı. Kızlar biraz durdu. Ashley:
-Ahaha bunu kim uydurdu kimden edindiniz bu saçmalığı? Bu sefer Lisa duraksadı ve hiç beklenmedik bombayı patlattı.

-Ablanız. Davina.

Dem bu Dem (Yaşanan An)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin