Taraf

45 3 0
                                    

-Tak!

Kapının hızla açılmasıyla irkilen kızlar Davina ve Ed'in geldiğini anladı. Sinirle odalarından aşağı indiler. Davina koltuğa Edmund'u yatırmıştı. Ashley ve Nora yaranın kurt ısırığı olduğunu hemen anladı ve bu oldukça vahim gözüküyordu.
-Kızlar, Edmund'un bize ihtiyacı var.

İki kardeş tepkilerini göstermek için iyi bir zaman olmadığını biliyordu ama öfkeleri baska türlü geçemezdi. Ashley atıldı.
-Peki siz ikiniz anlaşmayı kabul ederken bize ihtiyaç duydunuz mu acaba?

Davina'nın gözleri büyümüş şaşkınlıktan donakalmıştı.
-Siz nasıl...
-Siz nasıl mı? Önemli olan bu yani. Çok merak ediyorsan aşırı derecede güvenilir ortağın Lisa söyledi.
Nora çok ciddi konuşmuştu. Lisa'nın o ukala hali aklına geldikçe deliriyordu çünkü.
-Kızlar bakın sonra en ince ayrıntısına kadar konuşuruz. Şimdi Ed'e yardım etmeliyiz kurtlarla karşılaştık yolda.

Ashley içinden iyiki soyledin sanki biz hiç anlamadık diye geçirdi ve sitem edercesine:
-Ya tabi sen ne zaman istersen konuşuruz. Dedi.

O sırada Edmund hafif ve boğuk bir şekilde öksürdü. Herkes ona doğru döndü. Çok az gözlerini açabiliyordu. Davina hemen kızlara döndü.
-Kızlar hadi oyalanmadan halledelim şunu lütfen.

Nora bir şey söylemeden elini yukarı kaldırdı, bileğini ağzına götürdü. Dişlerini bileğine geçirdi ve Davina'nın elinde tuttuğu bardağa bileğinden akan kanı damlattı. Davina coktan kendi kanını bardağa akıtmıştı. Ardından Ashley de aynısını yaptı. Kanları karıştırdıktan sonra Edmund'ın yanına eğildi Davina. Boynunu kaldırıp bardağı ağzına götürdü.
Evet yarın sabaha kadar Edmund kendine gelecekti. Bu inanılmaz tedavi sadece onların yapabildiği bir şeydi. Sadece üç kardeşin yapabildiği bir şey. Bunu Ed hariç başka hiç kimse bilmezdi. Bilemezdi.
Bu bir sırdı ve öyle kalacaktı. Zaten bu sırrı fark ettiklerinde öğrenilmesin diye kaçmamışlar mıydı sürüden, eskiden ne kadar yakınlarsa şimdi bir o kadar uzak oldukları vampirlerden?

Ashley bileğini silmek için eline bir ıslak mendil aldı. Elini silerken diğer yandan ablasına şöyle dedi:
-Şimdi açıkla. Neden kabul ettin ortada hiçbir neden yokken neden?

Davina artık kaçış olmadığını biliyordu ve konuşmaya başlamak için Edmund'un yanı başındaki tekli koltuğa oturdu. Hiç böyle olacağını tahmin etmemişti. Ne kızların öğrenmiş olacaklarını ne de Ed'in bu halde olacağını. Belki o ısırılmasaydı şimdi ona destek olacaktı ve belki de şimdi daha rahat hissedecekti. Kızlara baktı. Nora ve Ashley hala ayaktaydı.
-Neden yokken mi? Bakın ben oraya giderken çok düşündüm. Biz bunu o vampirlere borçluyuz.
Nora:
-Borç mu? Biz onlardan kaçtık Davina kaçtık farkında mısın?!

İki taraftada sesler yükselmişti.
-Evet. İşte tam da bu yüzden şimdi onlara destek olmalıyız. Biz neden onlara guvenmeyelim ki? Asıl onların bize güvenmek için bir sebepleri yok. Ama yinede guveniyorlar.
Ashley:
-Saçmalık bu kimseye destek olmak gibi bir zorunluluğumuz yok. Sen ne yapmak istiyorsan onu yap.
Davina:
-Neden bu kadar abartıyorsunuz? Edmund da bana hak verdi üstelik. Oda benim gibi düşünüyor.
Ashley sinirden gülerek önce Nora'ya sonra da ablasına baktı.
-Edmund da sana hak mı verdi? Ya sen sıçma desen sıçmaz o bir de kalkmış ne anlatıyorsun.
Ashley'e bu o kadar saçma gelmişti ki hak mı verdi kısmını vurgulayarak, üstüne basa basa söyledi.
Davina da artık sinirlenmişti ve hızla ayağa kalktı.
-Yeter artık Ashley! Tamam ne yapmak istiyorsan yap! Umrumda değil artık yeter!
Ashley kafasını iki yana hafifçe sallayıp sinirden gülümsedi. Sonra hızla kapıdan çıktı.
Davina, Nora'ya dönüp:
-Sende kabul etmeyeceksin değil mi? Dedi umutsuzca.
Nora kaşlarını çatmıştı.
-Isırığıda hallettiğimize göre...
Duraksadı ve o da hızla kapıdan çıkıp kardeşinin peşinden gitti.

Nora ve Ashley kafa dağıtmak için her zamanki barlarına gittiler. Aslında bunu Nora istemişti. Belki de geçen ki çocuğu tekrar görmeyi umuyordu. Merakta etmişti çünkü.
Bu sefer oldukça sakin bir tarafa geçip biralarını söylediler. Aslına bakılırsa keyifleri yoktu. Ashley birasını içerken bir yandan da konuşuyordu.
-Bak aklıma geldikçe sinirleniyorum ya. Dediği şeye...
Nora etrafa bakınıyordu.
-Yeter Ashley ya. Tamam bırak şimdi kafa dağıtmaya geldik.
Ashley eziklercesine ona baktı.
-Tipe bak ya sanki geçen gelen çocuğa bakındığını bilmiyoruz. Sanki tek derdimiz o da...
Nora:
-Ne alaka be. Hem gelsin öldürmek için bir sebep çıksın istiyorum.
Ashley umarsızca kafasını iki yana salladı ve etrafa bakındı.
Biralar peş peşe gidiyordu. Fazla içmişlerdi gerçekten. İki kardeş böyle aralarında konuştukları sırada Nora'nın başında ayakta duran biri belirdi. İkiside ayaktakine baktı. Gelmişti. Sırıtarak konuşmaya başladı.
-Siz burada sıkılmıyor musunuz ya? Bu arada seni tekrar gormek harika.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dem bu Dem (Yaşanan An)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin