Gayb ve Cinler

1.1K 10 4
                                    

Gayb ve Cinler
Cinler kesinlikle geleceği bilemezler. Bazı büyücüler ve falcılar cinlerden yardım aldıklarını söyleyerek insana gelecek hakkında bilgi verirler. Bunlar yalancı ve şarlatandır. Cinlerin etkisi altında kalan bu yalancı insanlar cinlerden aldıkları uydurma bilgileri insanlara aktararak insanlardan maddi olarak faydalanmaktadırlar. Bir falcıya giden insan o falcıya kendisini ailesini ve geçmişini azda olsa anlatır o anda orada olan cin bunları duyar ve o insan hakkında diğer cinlerden vasıtasıyla bilgi toplar, bu bilgileri falcıya iletir, falcı bilgileri insana anlattığında o kişi şaşırarak falcıyı dinlemeye devam eder çünkü falcının kendisi ile ilgili bilinmeyenleri bildiğini zanneder ve devamında falcı gelecekle ilgili bilgiler vererek şovunu sonlandırır. Bu gelecekle ilgili bilgiler kısmen doğrudur. Bunun sebebi cinlerin gaybi bilgi edinmesi değildir. Fal bakılan sırada cin veya cinler o kişinin yakınlarını da izlemektedir. Bir yakını o anda o kişiyle ilgili kötü bir niyet besliyorsa falcı bunu alıp kişiye "falanca kişiden zarar göreceksin" der, buna inanan şahıs bir müddet sonra o kişiden zarar gördüğünde falcıya daha çok inanır ve daha çok gider tabi bu arada falcının reklamını da yapmayı ihmal etmez. Bu durumda mağdur kişi falcıya bol miktarda para döker. Kandırılmışlığının bedeli olarak maddi ve manevi yönden zarar görerek oradan ayrılır. Ayrıldıktan sonra falcının sözleri ile hareket edeceğinden kendi elleriyle geleceğini zehirler. Falcı ise aldığı maddi hazzın karşısında ona bilgiyi veren cine manevi haz yaşatmaktadır.
"Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun ölümünü onlara ancak değneğini yemekte olan bir kurt gösterdi. Süleyman'ın cesedi yıkılınca cinler anladılar ki, eğer gaybı bilmiş olsalardı aşağılayıcı azap içinde kalmamış olacaklardı." (Sebe, 14)
Ayette cinlerin geleceği bilemedikleri açıkça belirtilmiştir. Allah Peygamberlerine bazı lütuflar vermiştir Süleyman (as) verdiği lütuf hem insanlar hem cinler ve hayvanlara Peygamberlik etmesi onları yönetmesiydi, cinler Süleyman (as) emrinde birçok işler yapmıştır, Kudüs'de bulunan Mescid-i Aksa'nın cinler tarafından yapıldığı söylenmektedir. Süleyman (as) vefat ettiğinde elinde değneği ile ayakta duruyordu, cinler onun öldüğünü anlamadan çalışmaya devam ettiler ta ki değnek kırılıp Süleyman (as) yere düşene kadar, cinler onun öldüğünü ancak yere düştüğünde anlayabilmişlerdir. Buradan çıkan sonuç cinlerin kesinlikle geleceği bilemeyeceğidir, ancak geçmişi çok iyi bilirler, kalp gözü açık bazı alimler cinler yardımıyla insanların geçmişlerindeki olaylardan ders çıkarıp insana yol gösterebilirler. Onun dışında gelecek bilgisi sadece Allah'ın lütuf vereceği bazı kullara mahsus olacaktır onlarda bunu kesinlikle çıkar amaçlı kullanmayacaklardır.
"Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik. Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, artık mele-i a'la'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder." (Saffat, 6-7-8-9-10)
Ayette bildirilen şeytan İblis'in kandırması sonucu sapan cinlerdir. Bunlar gayb aleminde meleklerin sözlerini takip etmeye çalışırlar. Ayette gaybdan bilgi alınabildiği bellidir ancak bu bilgiyi alanların ardından parlak ışık takip ettiği bildirilmiştir. Ben parlak ışığın meteor olduğuna inanıyorum. Ben cinlerin dünya yaşamı dışına çıkıp gaybdan bilgi alabilmeleri üzerine meteor ile cezalandırıldıkları kanaatindeyim. Şeytan olan cin gaybi alemden bir söz işittiğinde onu meteor takip eder ve yakar. Bu sebepledir ki cinler kesinlikle gelecekten söz edemezler, eden cinler yalancıdır.
"Doğrusu biz (cinler), göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk. Halbuki, (daha önce) biz onun bazı kısımlarında (haber) dinlemek için oturacak yerler (bulup) oturuyorduk; fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev huzmesi buluyor. Bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?" (Cin, 8-9-10)
Ayetlerde anlatılan cinlerin gayb aleminden bilgi almak istemeleridir. Ayette geçen "daha önce" sözleri manidardır. Cinlerin bir müddet gelecekten bilgi aldıklarını buradan anlıyoruz ancak daha sonra bu bilgi onlardan esirgenmiştir. Yukarıda belirttiğim gibi bilgi almaya gittiklerinde ateş topları ile karşılaşmaktadırlar. Ayrıca üzerine dikkat edilecek bir husus da son ayette belirtilen konudur. Cinlerin gelecekten bilgi almayı kesmeleri Allah'ın insanlara bir lütfu olarak değerlendirilebilir. Çünkü geleceğini bilen hiçbir insan huzurlu yaşayamaz. Hatta bu şekilde mantıklı bir yaşam da olmaz. Bu sebepledir ki cinlerin gelecekten bilgi almalarının engellenmesi insanın faydasına olmuştur.
Cinlerin gaybı dinlemeleri ile ilgili Peygamber Eendimiz (sav) şöyle demiştir:
"Allah, Gök'teki 'melekler'e bir şeyin infaz edilmesini emrettiği zaman, düz bir taş üstünde hareket ettirilen zincir sesi gibi heybetli olan bu ilâhî buyruğa (korku içinde) tam mânasıyla itaat etmek için melekler, kanatlarını birbirine vururlar. Kalblerinden bu korku gidince de bunlar; Cebrail, Mîkâîl gibi mukarrebin meleklere: Rabb'iniz ne söyledi? diye sorarlar. 'Mukarrebin melekler'i: 'Allah, hak söz söyledi', diye Allah'ın emir ve hükmünü bildirirler. Allah Yüce ve büyüktür, derler. İşte bu suretle kulak hırsızı 'şeytânlar'; Allah'ın verdiği emir ve hükümleri işitirler. Bu esnada kulak hırsızı o 'şeytânlar' (yerden Göğe kadar) birbirlerinin üstünde (zincirleme) sıralanmış (kulak hırsızlığına hazırlanmış)lardır. Bu durumda iken en üstteki 'şeytan', 'melekler' arasında cereyan eden konuşmayı işitir ve bu sözleri, altındaki 'şeytan'a hemen aktarır. Bazen üstteki 'şeytan', işittiği haberi altındakine ve o da kâhin veya sâhirin diline atmadan önce bir ateş topu, üstteki 'şeytan'a erişir (ve onu yakar). Bazen de haberi alttakine ulaştırıncaya kadar ateş ona ulaşmaz. Nihayet kendisine haber ulaşan kâhin veya sihirbaz, o habere, yüz yalan katıp (sağa sola) söyler. Neticede Gök'ten işitilmiş olan sözün(doğru olan kısmı) gerçekleşir. (Kâhin veya sâhir bunu istismar eder ve ettirir)." İbn-i Mace, C.1, H.no: 194, s. 346-347.
Bu sözler cinlerin gaybdan bilgi aldıkları dönemleri anlatmaktadır. Peygamber Efendimiz (sav) doğduğu gün cinlerin gaybdan bilgi almaları kesilmiştir.
Yeri gelmişken değinmek istiyorum cahiliye Arapları döneminde putların içinde cin olduğuna inanılıyordu ve bu cinlere "Hatif" denilirdi. Putun içindeki cin ile kahinler konuşurdu ve cinlerden bilgi alırlardı bu bilgiler gelecek ile ilgiliydi ancak cinler o zamanda da yalan bilgiler verirdi. Daha sonra İslam nuru ile tanışan Arap milleti putlara dolayısıyla putun içindeki cinlere tapmayı bırakmıştır.

CİNLER ALEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin