Cinlerin Görülmesi ve Temessülü
Cinler insanlara görünmezler onları görmek için riyazat haline girip belirli esmaların okunması gerekmektedir. Riyazat cin davetinde cinlerle irtibat kurulmasını sağlayan bir sistemdir. Riyazat ile perhize girerek vücut enerjisi belli yönlerde geliştirilir. Bu enerji insanın cin boyutuna ulaşmasını sağlar. Ayrıca riyazatta bazı kutsal kelimeler belirli sayılarla söylenir. Bu şekilde vücut enerjisi bir yere toplanmaya çalışılır, nefis terbiye edilir ve vücut temizlenir. Riyzatın ilk şartı canlı veya canlıdan çıkan hiçbir gıda tüketilmeyecektir. Örneğin et yenilmeyecek ve süt içilmeyecek. Gündüzleri oruçlu geçecek. Geceleri ise belli kelimeler okunarak geçecek. Bu kelimeler yalnız ve loş ışık alan bir odada okunacak. Riyazatın son evrelerinde kişi cin boyutuna geçmeye başlar. Bu durumda cinler kişinin cesaretini ve halini ölçmek isterler. Gece tek başına bir odada esmaları okuyan insanın karşısında bir anda çeşitli hayvanlar çıkabilir veya karşısında tanımadığı insanlar geçip oyun oynayabilir. Daha ileriki evrelerde cinler kişiye altın getirip anlaşma yapmak isterler, eğer altını alınırsa riyazat hali bozulur. Daha sonraki evrelerde insanın karşısına güzel kadınlar veya erkekler çıkar cinsel ilişki kurmak ister, kişi bunu da istememelidir. Eğer isterse riyazat hali bozulacaktır. İradesi kuvvetli olan insan cinlerin uyguladıkları bu sınavları geçebilir. Ancak iradesi olmayanlar kesinlikle bu yola çıkmamalıdır. Tabi bu evreler bir günde olmaz. Bu saydıklarım günler süren riyazat halinde sıra sıra meydana gelmektedir. Bu gibi durumlarda kişi halini bozmadan devam ederse o boyuta erişir ancak çoğu insan bunu kaldıramaz ve bırakır. Her şeyi harfiyen yapıp cin ile karşılaştığında akli melekesini kaybeden birçok insan olmuştur. Ben cinleri gerçek şekliyle görebilen insan sayısının çok az olduğuna inanıyorum. Bunun yanında cinler temessül edebilirler. Her türlü insanın ve hayvanın şekline girebilirler. İnsan şekline girme sırasında fazlasıyla yorulup enerji harcarlar. Yalnız Peygamber Efendimiz (sav) ve koç şekline giremezler. Şekline girdikleri insanı tanımaları gerekmektedir. Örneğin tarihte yaşayan bir şahsiyet şekline girip gelebilirler. İnsan o kişinin şeklini bilmediği için inanır. Cinlerin uzun ömrü sayesinde insan zamanında 1000 ila 1500 yıl önce yaşayan insanları görebildikleri bilinmektedir ancak daha öncesinde yaşamış insanları bilmedikleri için şekillerine girdiklerini söylediklerinde itimat etmemek gerekir.
Burada dikkatle irdelenmesi gereken bir husus var, cinler insan şekline girebilirler ancak bu devamlı olsaydı dünyada insanlara güven kalmazdı. Örneğin kafir bir cin çok sevilen bir kişinin şekline girip sevenlerini kandırabilir. Bu gibi durumlar fazlasıyla yaşanabilirdi. Ben bunun önüne geçildiğine inanıyorum. Cinlerin herhangi bir şekle girip insanlar arasında dolaşmaları için alemlerini terk etmeleri veya davet ile insanlar alemine geçmeleri gerektiğine inanıyorum. Aksi durumlarda cinler sürekli alem değiştirip istedikleri gibi görünürlerdi.
Burada değinmek istediğim bir konu da şudur. İnsanlara bazen çeşitli şekillerde görünen varlıklar olmaktadır genelde geceleri insan şeklinde evlerde göründüğü söylenen birçok varlık vardır. Ben görünen bir varlık veya cin olduğuna inanmıyorum. Tamamen beynimizin kandırması olduğuna inanıyorum. Korkularını kontrol edemeyen insanların bu tür hayaller gördüğü kanaatindeyim. Aksi olsaydı her gece evlerimizde cin görmemiz gerekirdi. Yine belirtmek isterim istisna durumlar olabilir. Cinlerin sahiplendiği insanların yaşamadığı tekinsiz evler vardır. Buralarda yaşayanları oraya insan girmesini istemez ve insan girdiğinde ona bir insan suretiyle gözüküp korkutabilir.
Cinlerin, en çok şekline girdikleri hayvanlar ise yılan, kedi, köpek ve keçidir. Evlerimizde veya bahçelerimizde karşılaştığımız bu tür hayvanları öldürmek iyi değildir. Çünkü bir hayvanın şekline girip insana yanaşan cini insan öldürdüğünde o cinin yakınları insana musallat olurlar. Cinlerin davet yöntemlerinden birisi de budur. Bu bilinçsiz olarak cin davetidir. Evimizde gördüğümüz fareler veya özellikle yılan cin olabilir, cinler yılan şekline temessül edip evlere girebilirler evde bir yılan gördüğümüzde ona "Allah'ın izni ile buradan ayrıl burayı terk et" demeliyiz ve bunu birkaç defa tekrarlamak gerekir eğer yılan olduğu yerden gidiyor ise cin olma ihtimali yüksektir. Gitmiyorsa gerçek bir yılandır ve eğer zarar vereceğini düşünüyorsanız öldürmek gerekir. Eski kültürlerde tüm yılanların cin olduğuna inanılırdı, bu görüş yanlıştır. Çünkü yılan Allah'ın yarattığı bir canlıdır. Bir cinin yılan şekline girip dolaşması o canlıyı lanetli yapmaz bunu da unutmamak gerekir.
Bazı hayvanlar cinleri görebilirler. Bu hayvanların göz perdesi yoktur onun için cinleri görüp onlardan rahatsız olabilirler. Özellikle kedi, köpek, keçi, koyun, eşek, at gibi evlerde beslenebilen hayvanlar cinleri görebilirler. Bazı hayvanlar ise cinlerin hayvanlarını görüp rahatsız olurlar.
İnsanların cinleri gerçek şekilleriyle görebilmeleri için "halvet" haline bürünmeleri gerekmektedir. Halvet halinde geçirilen zaman ruhani aleme açılan bir yol olacaktır. İnsan zamanla maddesel dünyadan mana alemine geçiş yaparak cinleri görebilecektir. Tabi sadece halvet hali yeterli değildir. Büyük bir sabır ve irade de gerekmektedir. Çünkü görülecek olan alem insanın aklını karıştırabilir.
Cinlerin görünmesi herhangi bir eşyanın görünmesi gibi olmaz. Örnek olarak masada duran bir bardağı her insan aynı şekliyle algılar, göz görür ve beyin algılayarak bardak olduğunu insana bildirir. Cinlerde durum böyle değildir. Bir cin insana göründüğünde onu yanındaki başka birisi görmeyebilir. Böyle durumlarda görünen cin veya herhangi bir şekle girerek görünen cin kişinin göz perdesi diye adlandırılan enerji boyutunun üstüne çıkarak beyinde algılama yolu ile gözükür. Bu gibi durumlar defalarca yaşanmıştır. Çoğu olayda herhangi bir insan veya hayvan şekline giren cin birisine göründüğünde onun yanında bulunanlar göremeyebilir.
Cinlerin insanlara devamlı görünme gibi adetleri yoktur. Onlar da biz insanlar gibi hayat sürmektedirler. Cinler ve insanlar aynı mekanda fakat farklı boyutlarda yaşadıkları için cinler insanları görürken insanlar cinleri göremezler. Asıl olan görünmeleri değil görünmemeleridir. Çünkü onlar "bilinmeyenler" olarak adlandırılmıştır. Allah'a kulluk eden binlerce tür gibi onlar da kendi alemlerinde yaşamaktadırlar. Sihir, büyü, davet veya zarar gibi istisnai durumlar hariç insanlarla alakadar olmak istemezler.
Cinlerin insan alemine geçmeleri için sebepler gerekir. Bu sebepler bizim alemimizde manyetik bir hadise vuku bulur, ya iki alem arasında bir menfez, koridor meydana gelir ya da medyum özelliğine sahip bir kişi, bilerek veya bilmeyerek bünyesi gereği buna vesile olur. Yoksa hiçbir cin kendi aleminin hudutları dışına kendi iradesiyle çıkamaz. Cinler her istediğinde insan alemine geçemezler. Mutlaka bir davet veya kapı olmalıdır. Cinler insan alemine geçtiklerinde herkes ile irtibat kuramazlar. Metafizik alemle bağı kuvvetli olan, bilmeden metafizik alemle bağı olan veya o alemi iyi bilen kişilere musallat olabilirler. Cinler insan aleminde sürekli kalamazlar. Bir müddet sonra kendi alemlerine geçmeleri gereklidir. Cinlerin insan alemine geçmeleri ile ilgili güzel bir örnek verebilirim.
Asr-ı saadetten Hz. Ayşe (r.a.) validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. Hz. Ayşe validemiz sebebini sorunca: Sen cinlerden bir Müslüman katlettin. Bunun mahkemesi yapılacak, denildi. O da: 'Ben nerede bir cin öldürdüm?' dediğinde ona cevap verildi:
Sen Kur'an-ı Kerim okurken, bizim Müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimiz de öldü. Bunun hesabı görülecek. (Kurtubi, el-Camiu Liahkami'l-Kur'an, 16/214,215)
Hadisenin sonunda barış ve anlaşma yapıldı. Olay tatlıya bağlandı. Zaten rivayetlerden bize gelen, evde her hangi bir haşarat, muzır mahluk görürseniz yılan, çıyan, böcek vs. bunları hemen telef etmeyin. Zararları yoksa ilişmeyiniz, denilmiştir.
Cinler insanların enerji hallerine göre gelirler. Aşırı heyecan mutluluk veya üzüntü gibi durumlarda vücut enerjimiz değişir. Bu gibi durumlar cinlere davetiye çıkarır. Ağızlardan dua eksik edilmemelidir. Bu gibi durumlarda bazen cinler aniden gözükebilir. İnsan o anki ruh haliyle anlayamaz, gözünün önünden veya odadan hızlıca bir şeyin geçtiğini söyler. Bazı durumlarda ise ses duyar. Bu da cinin gözükmesi veya insanın cin boyutuna geçmesidir. Çoğu insan bu hali yaşamasına rağmen farkında bile olmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNLER ALEMİ
De TodoUzun zamandır araştırma yaptığım konuları sizlerle paylaşmak için buradayım. Cinler hakkında tüm öğrenmek istedikleriniz bu kitapta saklıdır. Bana özelden soru sorabilirsiniz. İyi okumalar.