3.Bölüm

47 4 2
                                    

Evet, sonunda buradayım, Kore'deyim. Sonunda her şeye başlayacağım.. Eksik yaşayacağım ama yeni bir hayat keşfedeceğim..

En son 4 yaşımdayken gelmişim buraya, ve şimdi 17 yaşındayım. O zaman tatil için geldiğim bu yere şimdi yaşamak için geldim. Hayatımı yenilemek için..

Zor olacak ama olacak işte..

Yürüyoruz. Yanımızda teyzem.. Öyle bir sarılmış ki bana sevgisini hissettirebiliyor, ne kadar özlediğini de..

Anneannemler Türkiye'ye 2-3 senede geliyorlardı fakat biz buraya hiç gelmiyorduk , bu yüzden hayatta en çok istediğim şey buraya gelmekti.

Ama bu şekilde değil.. Kesinlikle bu şekilde değil..

Kapısının önünde durduğumuz yeni evimize uzun uzun baktıktan sonra içeriye girdik. Herkes kapıda bekliyordu herkes mutluydu bizi gördüğü için, peki biz?

Ne kadarda kalabalık, ne kadarda coşkulular.. Herkese sarılıp öptükten sonra odada oturan dedemin yanına gittik. Annem dedeme sarıldığı anda ağlamaya başladı..

Hastaneden sonra hiç ağlamamıştı. Ya da ben görmemiştim.. Öyle ağlıyor ki, göz yaşlarıyla dertlerini anlatıyor sanki..

Ottokeee.. ottokeee? (Ne yapacağım.. ne yapacağımmm?) diyor.. Gerçekten, ne yapacağız?

---

Sofrayı hazırladılar. Bu yemeklere alışkınım. Her ne kadar babam Türk olsada annem Koreli sonuçta, kendi kültüründeki yemekleri yapıyordu bize sürekli.

Sofraya oturduk fakat yemek yemiyoruz. Sadece herkes birbirine bakıyor biraz sevinçli biraz hüzünlü gözlerle.. Çok sıcak bir aileler. Ve artık aileyiz.

Annemin ağlamaktan şişen gözlerini silmek istiyorum, anneme "ağlama artık" demek istiyorum fakat yapamıyorum. Annem bana hiç "ağlama artık" demedi.

Çünkü biliyordu eğer söylerse kızacaktım, bağıracaktım, daha çok ağlayacaktım. Ve bende onun ağlamasına, içini dökmesine engel olmamalıyım.

Sadece beklemeliyim. Bu gözün yaşları sonunda duracak ve sevinçli bir şekilde bakacak bana. Zamanla daha iyi olacağız. Eminim...

Sonunda anneannem sessizliği bozdu ve Koreceyle ;

-Mi-Kum hadi yemeğini ye bakalım beğenecek misin? dediğinde bana bakan o sevinçli gözleri kıramayıp yemeye başladım.Benle beraber herkes yemeye başladı.Bana diğer adımla sesleniyorlar. Onlara daha kolay geliyor.

Ve kuzenim ardından;

-Mi-Kum benle aynı okula gelmek ister misin? Lütfen, ben çok isterim, diye hafif yalvardı. Gülümsemeye çalıştım ve;

-Bilmem, dedim. Gerçi okula gitmek istiyor muyum onu da bilmiyorum ya.. Annem yarı kızın bir ses tonuyla;

-Tabi ki gideceksin. Okulun yarım kalmayacak Mi-Kum. Gideceksin. Gitmezsen beni çok üzersin kızım , gitmelisin. Anneannemde onayladı;

-Evet, Mi-Kum gitmelisin. Unutma ki baban da böyle ister.

Evet, babamda böyle ister, isterdi.. Sessiz bir şekilde ;

-Peki, dedim. Peki gideceğim..

Kafamda çözülmeyi bekleyen binlerce soru, binlerce sorun.. Her şeyin iyi olması için benimde iyi olmam gerek. Her şey yolunda gidecek ve bende kendi yolumu çizeceğim.

Ve umut edeceğim.. "BU YOL GÜZEL BİR YOL OLMALI VE OLACAK"


Lütfen hikayeyi nasıl bulduğunuza dair yorum yapın. Yorumlarınız benim için çok önemli :)

Her Şeye YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin