BÖLÜM 7 "KATLİAM"

217 40 21
                                    

Görevli elindeki listeyi açıp bu sınıftan gidecek ismi söyledi.

"Şubat Demir koridora."

Şubat'ı istiyorlardı. Kardeşimi istiyorlardı. Şubat ise korkulu gözlerle bana bakıyordu. Yerinden hareket etmiyordu. Onu almalarına izin veremezdim. Tüm sınıf Şubat'ı seviyordu ama ben dahil kimse korkudan ses çıkaramıyordu. Zaten burda bizim yanımızda olsa da ölme şansı vardı. Şubat terlemiş ve sararmıştı. Yüzünden hareket etmediği halde sular damlıyordu. Ben de yanında durup ona bakıyordum. Adam Şubat hareket etmeyince elindeki silahı Şubat'a çevirdi.

"Hemen ayağa kalk yoksa kafanı uçururum." Çok ciddi söyleyerek güzelce bir sırıttı.

Şubat ayağa kalkıp sıradan çıktı. İçimde bi an boşluk oldu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bende ayağı kalkıp Şubat'ın yanına gittim. Adam bana bakıp

"Tek Şubat gelcek dedim. Otur yerine."

"Onu almak zorunda mısın?"

"Otur dedim."

Silah'ı bana uzatarak demişti.

"Bak altı ay sonra öleceğim. Bırakın onu lütfen. Beni alın onu bırakın. Beni alın."

"Saçmalama Ekin."dedi Şubat. Ben onun yerine gitmemek için hızlıca kapıya gitti.

"Şubat dur."

"Tek Şubat'ı alacağım. Başka bir şey yok. Yerine otur çocuk." Diyerek silahı bana tuttu.

Aniden çıkan sesle şok oldum. Silah sesi değildi. Sesten sonra bir sallanma oldu. Adam, ben ve Şubat yere düştü. Yaklaşık 10 saniye süren sallantıdan sonra bahçeden yüksek bir ses geldi.

Deprem makinesi aktifleştirildi.
Kalan süre : 15 dakika

Deprem aletinin içindeki elips şeklinde olan mavi metal hızlıca dönüp yerin altına girmişti. Bulutlar ise garip bir şekil alarak alete enerji veriyordu aletteki 15 dakika sayacı çalışmaya başlamıştı.

Görevli adam yerden yavaş yavaş kalkarken ben hemen silahı aldım. Görevliye doğru doğrultum. Adam yaptığı hata yüzünden pişman olmuş, korkmuştu.

"Şubat yanıma gel hemen."

Şubat kapının oradan uzaklaşıp benim yanıma gelmişti. Gözümü görevliden ayırmıyordum. Deprem makinesinin aktifleşmesi için yaklaşık on dakika kalmıştı. Hemen okuldan uzaklaşmamız lazımdı.

"Bizim sınıf hadi okuldan gidiyoruz."

Sınıfımın hepsi arkama geçmişti. Yaklaşık 20 kişi arkamda ve benim elimde de silah vardı. Kendimi kahraman gibi hissediyordum. Görevli hareket etmiyor ve edemezdi. Sınıfın hepsi arkamda ve yavaş yavaş kapıdan çıkıyordu. Ben dahil herkes sınıftan çıkmış ve görevli de sınıfta kalmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Koridorda ise her sınıfın önünde bir öğrenci vardı. Kızlar ağlıyor, erkekler korkuyordu. Koridordaki öğrenciler de benim arkama geçti. Görevlinin bizi takip etmeyeceğini düşünerek yaklaşık otuz kişi çıkışa doğru koşuyorduk. Ayak seslerimiz bizi bir ordu gibi gösteriyordu. Diğer koridorda bekleyen öğrenciler de bize katılmıştı. Sayımız epey artmıştı ve bir tek benim elimde silah vardı. Tam çıkışa varıp çıkacakken bahçeye iki büyük araba daha girdi içinden yaklaşık yirmi tane daha beyaz zırhlı adamlar çıktı. Hiç bitmiyorlardı. Çıkanlar hemen bize doğru silah sıkmaya başladı. Hepimiz hemen eğildik. Okulumuzun camları silah yüzünden kırılmış ve parçalar her yere dağılmıştı. Arkamdaki öğrenciler dahil ben de çığlık atmaya başladım. Sonra yirmi tane asker bizim üstümüze doğru koşmaya başladı. Bize okuldan çıkma fırsatı vermemişlerdi. Bize doğru koşan askerlerden kaçmak için biz de kaçmaya başladık. Hep birlikte merdivenlerden yukarı çıktık. Onlar da bizim arkamızdan geliyordu. Üçüncü kata doğru çıkıp birkaç kişi sağa birkaç kişi sola doğru kaçmaya başladı. Bazıları tuvalete saklanmaya gitmişlerdi. Benle Şubat ise benim yüzünden Setenay'ın sınıfına gitmiştik. Setenay ise dışarda bekliyordu onun sınıfından ise onu seçmişlerdi. Setenay ağlayarak bana bakıyordu

EKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin