(Multimedia Bulut)
Üzerimdeki saçma baskıyla uykumdan uyandım . Sezgi karnımda duruyordu . Neden??
"Sezgi gerçekten orda ne işin var senin"
"Hayır"
"Ne hayır ?"
"Sabah sabah bu kadar soru sormak zorunda değilsin Helin ? "
Hiç bisey diyemeden üzerimden kalktı . Bu kızın amaçsızlıkları çoğunlukla beni güldürür ama şuan uyku sersimliğimden hiç gülecek durumda değilim . Hem neden kaldırdı ki beni ? Ben bi güzel öğlene kadar uyuyacaktım belki de . En iyisi geri uyumak diyerek başımı tekrar yastığa koydum .
Ama unuttuğum birşey vardı : BULUT!!!Hızla yatağımdan kalktım ve evin içinde koşmaya başladım .
"Kızlarr ! , kızlar çabuk kahvaltıyı hazırlayın geç kalıyorum . Bir an önce çıkmam lazım evden . Bulut'um geliyorrr !! "
Kızların söylenmelerini dinlemeden banyoya koştum ve kısaca bir duş aldım . Islak saçlarıma saç köpüğü ile şekil verdikten sonra akşamdan seçtiğimiz kıyafetlerimi giydim . Hafif bir makyaj yaparak mutfağa gittim .
"Al canım sana sucuksuz , sosissiz , yumurtasız , kokusuz bir kahvaltı . Afiyet olsun enişteye de bizden selam söyle "
diyip gülümsedi Deniz . Bu kızı çok seviyordum . Beni hep düsünürdü .Hızlıca kahvaltımı yapıp tekrar odama koştum . Son hazırlıklarımı yapıp evden çıktım.
Havaalanına geldiğimde henüz Bulut'un uçagı gelmemişti . Yaklaşık 15 dakika sonra Bulut aradı ve indiğini söyledi . Şimdi heyecanla onun gelmesini bekliyordum .
Ve işte o .. muhteşem gülümsemesiyle bana doğru yürüyordu . Bu tatil ona iyi gelmis olmalı ki çok daha yakısıklı gözüküyordu. Adımları bana yaklaştıkça kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu . Dayanamayıp boynuna atladım ve sıkıca sarıldım . Bavulunu yere bırakıp belimden tutarak beni kaldırdı ve döndürdü . Etraftaki "ayyy" sesleri ve alkış sesleri beni utandırsa da aldırmadım ve sıkıca sarılmaya devam ettim .
Birbirimizden ayrıldığımıza ;
"Seni çok özlemişim güzel kokulum " diyerek saçlarımdan öptü .
"Ben de seni çok özlemişim bitanem" diyerek kollarimi beline sardım . Bi süre daha öyle durduktan sonra Bulut'un evine gittik . O bavulunu boşaltırken ben de ikimiz için güzel bir yorgunluk kahvesi yaptim .
"Ee nasıl geçti bakalım bensiz iki haftan? " dedi kahvesinden bi yudum aldıktan sonra.
"Jaga nehrine gittim boş zamanlarımda . Biliyorsun orasi bana çok huzur veriyor . Bi huzur kaynağım tatile gidince ben de diger huzur kaynağımı ziyarete gittim . "
Jaga benim koyduğum bir isim . Anlamı ne bilmiyorum . Hatta bi anlamı var mı onu bile bilmiyorum . Bulut bunu bildigi icin beni bozuntuya vermeden devam etti .
"Bu jaga'ya bi gün beraber gidebilir miyiz artık? Gercekten cok merak ediyorum bu huzur kaynağını."
Bu dedigine gülerek cevap verdim çünkü imalı bir sekilde huzur kaynagını demis olmasi kiskandığını belli ediyordu .
"Hayatım biliyorsun oraya sadece tek başima giderim ben . Lütfen bi daha böyle bi teklifte bulunma " diyip gülümsedim. Kalbi kırılsın istemiyordum . Kahvelerimiz bittiğinde kafamı sıcak göğsüne yasladım . Eliyle şaçlarımı okşayarak bana o kadar huzur veriyordu ki . Saçlarımın kokusunu içine çekerek bir öpücük kondurdu.
Çalan telefonumun zil sesiyle bu huzurlu an bozuldu . Arayan sezgi'ydi .
"Ne oldu sezgi?"
"Hemen eve gelmen gerekiyor ... ee .. çünkü ufak bi sorunumuz var "
"Umarım önemli biseydir sezgi . Ki eğer önemli değilse bunun acısını çıkarırım" dedim yalanci bi şirinlikle.
Bulut'un ayrıldığım göğsüne geri yatarak durumu bildirdim . Onun da canı sıkılmıştı bu işe .
"Içim rahat etmedi bitanem . Ben de geliyorum sizi yalniz bırakmıyım . "
Ya bayılıyorum bu şeker çocuğun endişeli hallerine .
Anahtarlıktan iki haftadır kullanmadıgı arabanın anahtarını alıp otoparktan arabayı çıkardı ve ardından beni de çağırdı .
Bulut'u bekletmeden arabaya bindim ve bizim eve doğru yol aldık . Evlerimiz uzak değildi bu yüzden yolda da pek vakit kaybetmeden hemen geldik .
Endişeli bir şekilde ard arda zile basıp birinin kapıyı açmasını bekledim . Peşimden Bulut da geldiğinde kapi açıldı.
Karşımda saçları ıslak , makyajı akmış , kıyafetleri beyaz leke olmuş ve siniri her hücresinde belli olan bi adet sezgi vardı .
"BEN BU KIZI KESERİM . YETER ARTIK ŞU HALİME BAK SABAHTAN BERI BUNUNLA UGRASIYORUM "
diyerek bir adım kenara kaydı ve koltukta baş aşağı durup ağlayan Deniz'i gösterdi ."Hoşgeldiin enişteee ağağağa"
"Hoşbulduk Deniz ama sen iyi misin? "
"Nasıl iyi olabilirim ya NASIL ???"
diye ani çıkışı hepimizi ürkütmüştü . Noldu da bu hale geldi ki bu kız?
"Neler olduğunu biri söyleyebilir mi artık? Deniz neden ağlıyor ve Sezgi neden bu halde ? "
Bu sefer de benim ani çıkışımla herkes ürkmüştü . Etkili olmuş olacak ki Sezgi anlatmaya başladı.
" Tam duşa girmek üzereyken Deniz'in bağırışıyla koşarak salona gittim , sokak kapısını açmış dışarı doğru 'Bırakma beni Utku !! Gel buraya hemen , gitmene bi kez daha izin veremem !! ' diye bağırıyodu "
Diyince şokun etkisiyle"NE! , Utku mu geldi ? Nasıl yani ne diyosun sen? "
Diye sordum."Kızım bi sakin ol ortada Utku falan yok . Gene depresyon moduna girmiş elin adamına gel diyo bağırıyodu salak"
Diye benim sorularımı cevapladı Sezgi.
"Ne demek elin adamı ya basbaya Utku'ydu o . "
"Sözümü kesme Deniz . Laf anlatmaya çalışıyorum burda .
Neyse işte sonra ben bu salağı zorla içeri soktum . Koltukta kendi kendini yerken bi bardak su getirip verdim , sinirlenip bardağı başımdan aşağı boşalttı . Sonrasında da ' ay tansiyonum düşüyor ' diyip kendini ordan oraya attı . Gidip tuzlu ayran getirdim . Onu da sinirlenip üzerime döktü .
TAM BOĞMA AŞAMASINDA DA SIZ GELDINIZ !! "Anlatırken Bulut'un da benim de ağzımız açık kalmıştı .
Deniz bi köşeye sinmiş bizi dinlerken Bulut ;
"Peki bizi hangi aşamada aradın? "
Diye bi soru sordu ."Su getirmeye gittiğimde . " dedi umursamazca .
Herkes sakinleştikten sonra Sezgi duşa girdi . Bulut da bize hoşçakalın diyip evine gitti.
Deniz'i yatırıp ben de kendi yatağıma girdim ve gözlerimi kapattım .
Bakalım yarın neler yaşanıcak?
Umarım sakin bi gün geçiririz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAK
AdventureBu merakın elbet bir gün başımıza bela olacağını biliyorduk . Bilmediğimiz sadece ne zaman ve kimlerle olacağıydı .