O Kim?

89 24 4
                                    

(Mutimedia Sezgi,Helin,Deniz)

Gürültülü bi kırılma sesiyle yerimden sıçradım . Hemen telefonumu alıp saatte baktım . Saat 3.22 'ydi . Noluyor bu saatte çok merak etmiştim . Deniz desek ? O ölü gibi uyur . Sezgi desek? Bak bu olabilir işte . Yoksa çoktan Sezgi'nin bağırışı ve sopa sesleri evi ayağa kaldırırdı .

Vakit kaybetmeden koşarak koridora çıktım . Sezgi'nin odasının kapısı açıldı ve içerden elinde sopayla hızlıca çıktı . Korksam mı gülsem mi bilemedim ama sanırım korkmam gerekiyordu . Bu saatte gürültünün sahibi Sezgi değildi , elinde sopa olduğuna göre Deniz de değildi .
Demekki HIRSIZZ!!!

Sezgi'yle göz göze geldikten sonra Deniz 'e bakmak için odasına koştuk . En hassasımız oydu çok korkardı böyle durumlardan .

Kapıyı açtığımızda Deniz yatakta dizlerini karnına çekmiş , korku dolu gözlerle etrafa bakıyordu ve titriyordu . Yatağının yanında duran komidinin üzerindeki vazo düşmüş ve yerde kırık halde duruyordu .
Bunu Deniz yapmış olsa şuan bu şekilde olmazdı . Peki kim yaptı bunu ?

Sezgi;

"Deniz ne oldu burda ? Neden bu haldesin? "
diye sorduğunda mutfağa gidip bi bardak su ile geri döndüm . Deniz suyu içerken meraklı bakışlarla Sezgi'ye döndüm . Ben gittiğimde Deniz ona anlatmış olmalı .

"Anladığım kadarıyla pencereden biri girmiş ve geri çıkmış "

"Bunu mu anladın sadece ? Yorum yok sana Sezgi . Lütfen sessiz kalma hakkını kullan , KULLAN Kİ KATİL OLMIYIM!! "

Diyerek üzerine yürürken Deniz'in sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

"Tamam sakin ol bi kez daha anlatırım . Su iyi geldi . Az önce kekelediğim için anlamamıştır o da . Biliyorsunuz normalde cok derin uyurum ama bu gece uyuyamadım , içimde bi sıkıntı vardı . Pencereden tıkırtılar duyduğumda hiç kıpırdamadan durdum . Adım sesleri gittikçe yaklaştı ve yanımda durdu yanağımda nefesini hissedince saldırmaya çalıştım . Bu sırada da vazo düştü . Tabi bi saniye bile durmadan pencereden geri çıkıp gitti . "

" Özetle benim dediğim gibi olmuş işte . "

"Sana sessiz kalma hakkını kullan demiştim hatırlıyorsan . Ya o değil de sen bu hırsızın veya sapığın yüzünü görmedin mi ? Kimdi o ? Tanıdık biri mi yoksa ? "

"Karanlıktı göremedim yüzünü ama kokusu bi yerden tanıdık geldi . Sanki tanıdığım biri gibi .."

"Saçmalamayın abicim ne tanıdığı olacak? Bizim hangi tanıdığımız gizlice eve girip Deniz'i öpmeye çalışır? "

"O da doğru . Bence sana öyle gelmiş Deniz'cim. Nasıl olsa bu gece bi daha gelmez ama gene de içimiz rahat etsin hep beraber yatalım yarın sabah da bişeyler düşünürüz artık "

Bu söylediğim fikir hepimizin aklına yatmış olacakki kimse itiraz etmedi . Yazın bu sıcağında tüm pencereleri kapatmak zorunda kaldık . Tek katlı bir müstakil evde üç kız yalnız kalıyorduk sonuçta . Güvenliği sağlamamız gerekiyordu .

××××××

Gece hepimiz kıpır kıpırdık . Bir sağa bir sola dönerek uyuyamadığımızı resmen belli ediyorduk. Sabaha karşı dalmıştım ben de . Öğlene doğru uyandığımda mutfaktan tabak , çatal sesleri geliyordu . Kalkıp baktım . Sezgi 'nin kahvaltı hazırladığını görünce günaydın diyip Deniz 'i uyandırmaya gittim . Yataktan yavaşça kalkıp tuvalete gitti . Rengi hala solgundu . Anlaşılan atlatamamıştı dünkü olayı .

Kahvaltı sırasında Sezgi ;
"Kızlar bugün kafeye gidelim muhabbet edelim ne dersiniz ? Hem dünkü sapığı veya hırsız mı her neyse onu konuşuruz . "

"Aslında ben bugün Bulut'la buluş..."

"Evet kahvaltınızı bitirin de çıkalım"

Diyerek sözümü kesti Sezgi . Az önce fikrimizi soran o değil miydi sanki .

"Peki peki tamam . Çıkarız birazdan . " diyerek fazla üstelemedim . Hem arada böyle kız kıza çıkmak iyi olurdu .

"Deniz? Sen bişey söylemedin hala . "

"Ne ? Ha , tamam olur. Nasıl isterseniz . "

Verdigi cevaptan bile dalgın olduğu belli oluyordu .

Yaklaşık yarım saat kadar sonra evden çıkmıştık .

Evimizin hemen yanındaki ağacın arkasında bi varlık hissettim . Ama sonra hemen bu düşünceyi sildim aklımdan . Sadece dünkü olayın etkisindendir diyerek yürümeye devam ettim.

Kafeye gittiğimizde orta masalardan birine oturduk . Fazla kalabalık değildi . En fazla beş kişi falan vardı . Biraz muhabbet ettikten sonra Deniz'in oturduğu sandalyenin çapraz masasına siyah kapşonlu ince yelek giymiş biri oturdu . Kapşonu da kapatmıştı yüzü pek belli olmuyordu . Gözünün sürekli Deniz 'de olduğu belli oluyordu . Endişelendim ve kaçamak bakışlar atmak yerine kafamı çevirip iyice ona odaklandım . Beni farketmiş olacakki o da bana çevirdi kafasını . Göz göze geldigimiz an bi hışımla kalktı masadan ve kafeden çıktı . Kizlar bendeki garipliği anlayınca meraklı meraklı bana bakmaya basladılar .

"Tamam kızlar siz sormadan ben söyleyim . Az önce masaya yüzünün yarısını kapşonla kapatmış biri oturdu ve dakikalarca Deniz'i izledi . Benim ona baktığımı farkedince de hışımla kafeden çıktı gitti . "

Deniz gözleri dolu bi şekilde Sezgi 'ye ilişti ve hiç bişey söylemedi . Konuşan Sezgi oldu .

"Helin ya bu adam dünkü sapıksa ? Bak çok merak ettim şimdi . Ne istiyor bizim safımızdan? "

Diye sorunca şaşırmamıştım çünkü ben de dünkü adamla bi bağlantısı olabilir mi diye düşünmüstüm .

"Bilmiyorum ama benim aklımda güzel bir fikir var . " diyerek her zamanki hain gülüşümü yolladım .

"Lütfen o gülüşü yollamamış ol Helin . Çünkü sen ne zaman o gülüşü atsan başımız belaya giriyor . " diye sitem etti Deniz .

Sezgi'nin hoşuna gitmişe benziyordu daha fikrimi duymadan bile . E ne de olsa aksiyon kızıydı o . Ama ben bu fikri onlara yarın sabah söylemeyi düşünüyordum . Biraz merak etsinler .

Yaklaşık bir saat daha sohbet ettikten sonra ben Jaga nehrine gitmek için ayaklandım . Biraz sessizlik cok iyi gelirdi .

Yine aynı ağacımın altına oturdum ve nehiri izlemeye başladım . Bir kaç dakika sonra derinden keman sesi duyulmaya başladı -yine- . Kemanı çalan her kimse o da mı her gün buraya geliyordu . Belki de tesadüftür . Denk gelmiştir . Belki de yalnızca ikinci gelişidir bu . Kim olduğunu ne kadar merak etsem de sadece gözlerimi kapatıp çaldığı melodiyi dinledim . Bu sefer ki önceki gibi hüzünlü değildi . Normaldi .

Keman sesi kesildiğinde ben de toparlanıp ev yoluna koyuldum .

Eve vardığımda herşey normal gözüküyordu . Çünkü salonda kimse yoktu .

"Kızlar? Ben geldim . Siz nerdesiniz"

....

Cevap gelmedi.

"Kızlar size diyorum??"

....

Yine cevap yok .

Endişelenmeye başlamıştım. Ya sapık onlara bişey yaptıysa ?

Hemen Sezgi'yi aradım . Zil sesi Deniz'in odasından geliyordu . Telefon açıldı . Birinin fısıltısından sonra yine fısıltıyla karısık bi bağırmayla biri 'ah' deyince telefon kapandı .

Korkuyu iliklerime kadar hissediyordum . Evimizde birileri vardı ve çok kötü şeyler dönüyordu . Hemen vitrindeki demir , kadın vücudü şekildeki bibloyu elime aldım . Yavaşça odaya doğru yürüdüm kapıyı sertçe açıp içeri daldım ama görünürde kimse yoktu . -Yerde arkası dönük hareketsiz yatan Deniz dışında-

Korku ve dehşetle Deniz'e doğru ilerlerken arkamdan kapanan kapı sesiyle ufak bir çığlıkla refleks olarak elimdeki bibloyu fırlattım . Kapayı kapatan kişiyi bayıltmıştım sanırım . Ama bu kişinin kim olduğunu gördüğüm an yine bir çığlık attım .

Ne yaptım ben ?

Ne yaptım?

MERAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin