Hastane

80 26 2
                                    

(Multimedia manda)

(Deniz'den)

Helin Jaga dediği yere gittikten sonra biz de biraz oturup kalktık .

Eve gitmeden ikişer tane bira alıp öyle eve girdik . Sezgi içkiye dayanıklı nasıl olsa ona bişey olmaz ama kendimden şüphelerim var . Hemen kafayı bulup sarhoş oluyorum . Ama evde içeceğimiz için pek sorun etmedim .

Biraz kahkaha biraz da gözyaşıyla biralarımızı bitirdik . Tabiki de gözyaşı bendendi . Kahkahayı ikimiz de atıyorduk ama belli bir sebebi yoktu .

Kapıdan anahtar sesi duyduğumuzda Helin'in geldiğini anlayıp odama koştuk . Küçük bi şakadan zarar gelmezdi heralde dimi.

"Kızlar? Ben geldim . Siz nerdesiniz?"

Ses çıkarmamaya özen gösterdik.

"Kızlar size diyorum??"

Yine ses etmedik . Aslında Sezgi ağzımı kapattığı için ses edemiyordum . Sadece homurdanıyordum .

Helin'den ses kesilince Sezgi'nin telefonu çalmaya başladı . Hiç düşünmeden cebinden alıp cevapladım .

"Abi napıyon bozucaksın bütün şakayı" diyerek kolumu cimdirdi .

"Fısıltıyla karışık 'ah' diye söylenince hemen telefonu kapattı.

"Deli misin ya ne cimcirdin kolumu "

Odaya yaklaşan ayak seslerini duyunca Sezgi bana karşılık vermek yerine hemen 'yere yat' komutu verdi ve o da kapının arkasına koştu .

Kapı hızla açıldı ve içeri nefes nefese Helin girdi . Gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum . Çok çok zor hatta .

Nefes sesi artmaya başlayınca bana yaklaştığını anlamıştım .
Tam gülmek üzereyken kapı aniden kapandı . Bunu Sezgi 'nin yaptığını anlamıştım. Ama eş zamanlı olarak bir çığlık yükseldi . Kafamı çevirebildiğimde havada uçan bir biblo ve ardından yere yığılan Sezgi vardı.

Donmuş gibiydim . Helin'in çığlığını duymama rağmen hiç bir tepki veremedim . Öylece kalmıştım .

Helin telaşla Sezgi 'yi kaldırmaya çalışırken kendime geldim ve telefonu alıp hemen ambulansı aradım . Kafası çok fena halde kanıyordu ve baygındı . Biz ikimiz bir olsak Sezgi'yi iyileştiremezdik . Bu yüzden ambulans en iyisiydi .

Hastaneye vardığımızda Sezgi ayılmıştı . Hemşire kafasına pansuman yapıp bize döndü ;

"Uyumak isteyebilir ama darbeyi kafasına aldığı için bu gece onu uyutmayın . Bu sizin sorumluluğunuz altında ben zaten sık sık gelip kontrol edeceğim . Bunlar dışında bir ihtiyacınız olursa beni çağırın "

"Tamam merak etmeyin . Uyutmayız biz onu. Teşekkür ederiz ."

Dedim kuru bir sesle.

"Geçmiş olsun" diyip çıkmıştı hemşire . İşte şimdi kalmıştık biz bize . Perdenin sağ tarafında bir yatak daha vardı fakat hiç bir ses gelmiyordu . Muhtemelen orda hasta yoktur diye rahattık .

Helin'den ses çıkmıyordu . Bakıyordu ama hiç bişey söylemiyordu. Gözlerinden usulca yaşlar dökülüyordu sadece .

"Helin? " dedim soru sorarcasına .

"Sezgi çok üzgünüm . Ben sadece size bişey oldu sanmıştım . Yine o sapık geldi ve size bişey yaptı diye çok korkmuştum . Senin olduğunu bilmiyordum... "

"Şş. Sus Helin . Asıl biz üzgünüz. Sana şaka yapmak istemiştik ama korkutmuşuz . Senin bunu bilerek yapmadığını biliyoruz bu yüzden kızmıyoruz ama biz bilerek yaptık ve böyle olacağını tahmin etmemiz gerekiyordu . Ee ne de olsa sen benim kadar cesur değilsin sopayla girişmek yerine uzaktan fırlatırsın . "

MERAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin