perfect

You are perfect to me!

             
​Neredeyse bir saattir koltukta yan yana yatmış halde öpüşüyor ve birbirlerini seyrediyorlardı. Aralarındaki bağlantı o kadar kuvvetliydi ki ikisi de buna inanamıyorlardı. Sadece aşk değildi bu, tutku ve inanılmaz bir ten uyumları vardı. Chris içindeki korkunun yavaş yavaş yok olduğunu hissetti. Darren ona kırılacak bir şeymiş gibi hassas ve nazik davranıyordu. Darren büyülenmiş gibiydi yanında yatan adamı ilk gördüğü an düşündüklerini hatırladı. " seni ilk gördüğüm an gördüğüm en güzel şey olduğunu düşünmüştüm" dedi chris'in dudaklarına küçük bir öpücük daha kondurarak.

Hatırlıyordu chris bu konuşmayı yapmışlardı ama şuan bunu bir kez daha duymak üstelik bu şekilde darren'ın kolları arasında uzanırken duymak ona dünyada ki en romantik an'ın bu olduğunu düşündürdü. Söylemek istediği çok şey vardı darren'ın ama hepsini bu an'a sığdıramazdı yine de kendini tutamıyordu " ne kadar aptalım chris bu anı yaşamak için bu kadar beklediğime inanamıyorum, bunu hem sana hemde kendime bu kadar geç itiraf ettiğim için ne kadar pişmanım" dedi parmak uçlarını chris'in yüzünde ve dudaklarında gezdirerek.

Chris gözlerinin içine bakan adamın şefkatli dokunuşlarıyla kendinden geçmişti. Kendini hiç olmadığı kadar değerli hissediyordu şuan. Bu büyünün bozulmasından korkuyordu "korkuyorum dare" dedi yanağında ki nazik eli yakalayarak yüzünü avuç içine yaslarken "bir gün fikirlerinin değişmesinden, belki de pişman olmandan korkuyorum. Kendimi sana bu kadar açmışken her şeyin ellerimden kayıp gitmesinden korkuyorum" dedi ağlamaklı bir sesle.

​Mutluydu bunu vücudunun her zerresinde hissediyordu darren. Hayatı boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştı chris'i kalbinde en içeride hatta damarlarında hissediyordu. Onun korkusunu anlaması için bunları duyması gerekmiyordu ama yanılıyordu chris. " bu asla olmayacak chris, söz veriyorum asla bensiz kalmayacaksın ama bana söz ver ne olursa olsun bu an'ı unutma seni herşeyden çok sevdiğimi unutma sen benim başıma gelen en güzel, en kusursuz şeysin" diyerek onu dikkatle dinleyen muhteşem adamı kollarının arasına sardı.

İkisi de her şeyi konuşmuş olmaktan memnundu. Fakat hala bir sorun vardı. Bunu kimseye söylemeden ve kimsenin anlamasına fırsat vermeden yürütmek zorundalardı. Darren'ın hala mia ile olan bir kontratı vardı ve bunu riske atacak bir şey yapamazdı. Chris ise bu güne kadar kimseyle medyada yer almamıştı ve ilk duyulacak insanın tanınmış bir heteroseksüel olması iyi bir reklam olmazdı.

" peki, nasıl olacak, durumumuz belli bunu kimsenin anlamasına izin veremeyiz" dedi chris soru sorar bir tavırla. " endişelenme şuan birlikteyiz ve güvenli bölgedeyiz evimiz dışında dikkatli olacağız ve bu aramızdaki romantik bir sır olacak" dedi ve chris'in alnına bir öpücük kondurdu. Chris,  darren'dan biraz cesaret almıştı " haklısın evimizin içini bilemezler ve yeterince dikkatli olursak bunu yapabiliriz" diye onu onayladı.

O an chris'in aklına takılan bir şey daha vardı " ama bunu bilenler var yani sandy ve lea'ya yalan söyleyemem" dedi ve ekledi "sende dean'a söyleyemezsin". Chris Haklıydı ve darren başıyla onayladı " evet zaten en yakınlarımıza yalan söylemek pek akıllıca olmaz" dedi onlara yalan söylemek hata yapma risklerini arttırırdı.

​ Darren'a hak vermişti. O an ikisinin aklında bir ışık yandı ve ilk konuşan darren oldu " peki ya ryan onu napıcaz?" Dedi. Chris bir an panikledi " olmaz ona söyleyemeyiz dare, ryan benim için değerli ama medyaya karşı en çok tacize maruz kalan o ve ne olursa olsun hata yapma riskini alamayız" dedi. İkisi de aynı fikirdeydi ryan kesinlikle yasaklı listedeydi ve ne olursa olsun inkar edeceklerdi. Ama chris ryan ile sette yaptığı son konuşmayı hatırladı " herkesten çok o farkında bir şeylerin varlığını seziyor dare bunu inkâr etmek yeterli olmayacaktır" dedi.