perfect

it's only me..

                  

            Chris huzursuzca evin içinde farklı yönlere dolanıyordu. Lea tüm gün ona sakinleşmesini, her şeyin yolunda gideceğini binlerce kez söylemiş olsa da chris emin olamıyordu.   Darren'ı mia'yı alması için göndermek o an çok mantıklı gelmesine rağmen şuan hiç içine sinmiyordu. "Neden bu kadar geciktiler?" diye sızlandı son bir saattir lea'yı çıldırtan heyecanlı ve panik sesiyle. Lea chris'in endişesini gördükçe kendisinin de içini bir sıkıntının sardığını fark etti " tanrım, lütfen biraz sakin olur musun? Henüz darren gideli yarım saat oldu. Birazdan gelirler ve lütfen şu yüzünde ki korku ifadesinden kurtul tatlım bu kadar gergin olduğunu mia görsün istemezsin" dedi gerginliğini almak için chris'in omzuna masaj yaparak. Chris'in yüzü bembeyazdı, üstelik vücudunda ki her hücrenin buz kestiğini hissediyordu. Sabırsızca ellerini ovalamaya başladı zira eğer yanlış görmüyorsa elleri de titriyordu. - lanet olsun kendine gel, o senden korkmalı, o! - derin bir nefes aldı chris ve yüzüne en iyi bildiği maskeyi taktı - umursamaz görün, her şey yolunda. -

            Lea chris'in yüzünden geçen dalgalanmadan ne düşündüğünü az çok tahmin ediyordu ve chris'e en çok güvendiği şeye şükrediyordu " sen harika bir oyuncusun colfer, işte böyle" diyerek omzuna ufak bir dokunuşta bulundu. " evet, tekrar üzerinden geçelim ne yapıyoruz?" dedi lea chris'in heyecandan her şeyi birbirine karıştırmamasını umarak, chris gözlerini devirerek ona cevap verdi. " onu buraya konserini kutlamak için çağırdık, - çünkü psikolojik sorunlarımız var - her şey yolunda ve o gece de rahatsızlandığım için erken ayrıldık, aramızda sorun yok ve o sürtüğün gerçek niyetini bilmiyoruz!" dedi sesi gittikçe yükselerek. " evet, teknik olarak doğru yaniii o gece senden yardım istedi vee sen sadece bu kısmını düşünerek ona iyi davranıyorsun çünkü sonrasında yaptığı imaları üzerine alınmadın ve zaten bunun içinde bir sebep yok" dedi lea ders çalıştırır edasıyla ve chris cümlesini tamamladı " çünkü biz sadece arkadaşız ve alınmamam normal". Lea artık daha iyi hissediyordu. En azından chris'in fikrini değiştirmediği ve mia'yı öldürmeyeceği hissine kapılmıştı ki chris az önce bunu teyit etmişti. - yani sanırım öyle bir şeydi. -

            Chris yüz ifadesini sabitlemekle uğraşırken, lea mutfağa gidip şarapları buzluktan indirdi. Kapı çaldığı an ikisi holde buluştular. Lea "sakin ol tatlım, işte böyle harika" diyerek chris'i bir adım daha kapının önüne itti. Chris yüzünde bildiği en iyi sahte gülümsemeyle kapıyı açtı. Bir saniye kadar darren'la göz göze geldi ve her şey yolunda görünüyordu. Mia her zamanki sıcak ve yapışkan tavrıyla chris'in boynuna sarıldı " colfer, her zaman ki gibi harika görünüyorsun" dedi o yapay sesiyle. Chris onu parçalama isteğini bastırarak elinde ki kurdele ile süslenmiş şarap şişesini aldı " teşekkür ederim tatlım sende çok naziksin." Mia kapıdan girdikten sonra salona doğru yöneldi ve etrafı süzmeye başlamıştı. Lea önüne atlamış ve mia'yla merhabalaşıyordu. Bu sırada darren chris'in beline ufak bir dokunuşla sarılmış ve sessizce kulağına " gerçekten harika görünüyorsun" diyerek ufak bir gülücükle aralarında ki mesafeyi açtı.

            "Evin hoşmuş, chris zevkli olduğunu tahmin etmiştim ama bu beklediğimden de hoş bir manzara" dedi mia ikisinin ilk öpüştükleri koltuğa oturarak. Neden bilmiyordu ama bu fikir bir an chris'in zihninde dolaşınca yüzünü sıcak bir gülümseme kapladı. - en çok o koltuğu beğenmişsindir eminim - Chris keyiflenmişti ve mia'nın haline bakılırsa, chris'te dikkatli olursa geceyi sorunsuz atlatabilirlerdi "teşekkür ederim, zevkimize göre yapmaya çalıştık" dedi. Nedense kurduğu cümle kulağına çok normal gelmişti. 'cd rafı ve televizyon ünitesi sevgilimin fikriydi' dememek için kendini zor tutmuştu. Ama mia en küçük ayrıntılara takılmaya kararlıydı " doğru ya burası artık ikinizin evi, peki ev arkadaşlığı nasıl gidiyor? Darren pek kimseyle kalamaz ama?" diye devam etti.