perfect

He is Mine!

Darren koltukta oturmuş gördüğü manzaranın ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu. Harika bir akşam yemeğinden sonra sevdiği adam bulaşık makinasına bulaşıkları yerleştiriyor, erkek kardeşi kalanları saklama kaplarına dolduruyor ve kendisi elinde kadehiyle koltukta oturmuş onlarla sohbet ediyordu. İkisi de onu ayakaltında dolaşmaması için kibar bir dille uyarıp koltuğa oturtmuşlardı. Kendi evlerinde herkesten uzak, samimi bir aile ortamı vardı. Darren kardeşinin ve sevdiği adamın bu kadar iyi anlaştıklarını gördüğünde içi sıcacık olmuştu. Bu zamana kadar bir sürü kız arkadaşı olmuştu ama ne arkadaş çevresinde ne de aile içinde hiç bu kadar huzurlu hissetmemişti. Aidan'ın gülen gözlerinin içine baktı ve karşısında arada ona aşk dolu kaçamak bakışlar atan muhteşem varlığa.

Nasıl gelmişlerdi bu hale, yaşanan her şeyi anımsadı ve kendi kendine gülümsedi, hayatının nerdeyse büyük bir kısmını kendini bu duygudan mahrum bırakarak yaşadığına inanamıyordu. Chris'i belki de kimsenin bir başka kimseyi sevemeyeceği kadar seviyordu. 'Hayatımın aşkı' diye geçirdi içinden, daldığını fark etmemişti "değil mi dare? Dare? Darren!" Seslenen chris'ti ve darren o muhteşem olduğunu düşündüğü Sesi duyduğu an irkildi ve hayalleri ve bu gün arasına sıkışmış halde cevap verdi " efendim hayatım?" -Laannett olsun bunu söylemedin- aidan kocaman olmuş gözlerle darren'a bakıyordu ve ağzından çıkanlar kulağına ulaştığında yaptığını toplamak için tek hakkı olduğunu biliyordu " pardon chris sen miydin? Dalmışım ve bi an aidan olduğunu zannettim" diyerek chris'e döndüğünde aidan'ın suratı normale dönmüştü ve chris'in tuttugu nefesini bıraktığını görebiliyordu.

Aidan aldırış etmeden chris'e dönüp konuşmaya girdi " boş ver onu chris, zamanla alışırsın. Çocukluğumdan beri söylüyorum darren fantastik bir dünya ve bizim dünyamız arasında sıkışıp kalmış bir beyaz atlı prens" kahkahayı bastı ve kıvrak bir hareketle dönüp darren'ın elinden kadehi kaptı " bu gecelik bu kadar yeter yakışıklı" artık üçü de gülüyorlardı.
Bunun üstüne darren'a kahve hazırlayıp salona geçtiler ve sohbet tam gaz devam ediyordu. Darren bu defa uyanık olmaya çalışıyordu ama nedense burnu alkolün verdiği etkiyle son derece hassaslaşmıştı ve chris'in burnuna gelen parfümü zihnini açık tutmasını imkânsız hale getiriyordu.

Konu bir şekilde diziye gelmişti " kurt ve blaine hastasıyım kesinlikle" dedi aidan chris'e gülümseyerek " aralarında ki bağ o kadar kuvvetli ki, öyle bir aşk bilmiyorum, karakterlerden biri sen olduğun için sanırım o kadar gerçekçi aksi halde darren'ın hiç şansı olmazdı" dedi gülerek. chris duyduklarının anlamını çıkarmaya çalışıyordu - nasıl yani ben olduğum için mi aşk hissi yoğun?- o sırada darren'da fark etmiş konuşmaya girmişti " seni tanımasam chris'e kur yaptığını düşünürdüm aidan ama oyunculuğum hakkındaki fikirlerini bu kadar dürüst bir şekilde söylediğin içinde saol" dedi darren kinaye olduğu belli olan ses tonuyla. Bu cümlenin aidan'ı rahatsız etmesi gerekirdi ama aksine aidan keyifle güldü ve hemen yanıtladı " çok üzgünüm dare ama konu aslında senin oyunculuğun değil bence asıl sebep chris'in son derece çekici olması" diye cümlesini tamamladı.

Evet, darren bu defa emindi aidan chris'le flört ediyordu ve maalesef chris'te bunu fark etmişti. Chris darren'ın yüzünden gerilmeye başladığını fark etmişti ve hemen bu havayı dağıtmak istedi " iltifatın için teşekkür ederim aidan ama sana katılmıyorum bence herkes özellikle blaine karakterinin kurt'e olan aşkından etkileniyor. İnternette bile fanların davranışlarından korkmaya başladık" diyerek gülümsedi ve darren bu cümledeki gizli imayı almıştı doğrudan chris'in gözlerinin içine baktı 'evet sana aşığım ' bakışıydı bu birbirlerine gülümsediler.

Bu pek uzun sürmemişti aidan yeniden konuşmaya girdi " aslında haklısın zaten tuhaf olan da bu darren'ı tanımayan biri kesinlikle sana öldüresiye âşık olduğunu düşünebilir, zira blaine'in bakışları rol olamayacak kadar gerçek duruyor" dedi. Ve darren'ın koluna vurdu " bu kadar iyi oyuncu olduğun kimin aklına gelirdi, uzun yıllardır müzik yerine bunun üzerine gitmeliymişsin dare" dedi.