Serseri

Serseri 3.bölüm

Ders bitince sınıfa tekrar geri dönen Fatih'e anlamsızca bakıyordum. Hocaya gerçekleri söylediği için hoca benim yerime sınıftan atılması gerekeni yani onu kovmuştu. Bişey söylemeden yerine geçip oturdu. Aynı sırada oturduğumuz için dikkatimi çekmemesi mümkün değildi..Dayanamayıp ona taraf döndüm

Miray:Fatih

Fatih:ne var?

Miray:(no vor... hayvan öküz kalas.. Onu anlamak mümkün değildi. Bir iyi oluyordu bir kötü...) bişey yok

Fatih:iyi sen bilirsin

Sınıfa neşeli biçimde giren Azra bana göz kırptı. Bu kız fazlasıyla canımı sıkıyordu benim.Sakin Miray sakin diyerek kendime hakim olmaya çalışıyordum. Eğer hakim olamazsam muhtemelen o Azra pisligini geberte bilirdim... Zaten son sınıfık. Bu sene sonra üniversite öğrencisi olacaktık. Bir yıl kaldığı için geleceğimi mahvetmek istemiyordum.Son dersti. Ve Dersimiz türkçe. Kızlara baktığımda hepsi süsleniyordu... Sınıfa genç ve yakışıklı bir erkek girmişti. Kim olduğuna dair en ufak bir bilgim yoktu. Fatih bana yaklaşıp sessizce "türkçe öğretmeni" dediğinde kızların neden süslendiğini şimdi anlamıştım... Benim yanıma gelip "sen yeni gelen öğrenci olmalısın" diye sorduğunda heyecandan kekeleyerek "e evet" demiştim. Neden heyecanlanmıştım?Ah saçmalamayın tabiki ondan hoşlandığım için yada cazibesine aşık olduğum için değil. Sadece birden sorduğu için panik yapmıştım. Fatih iyice bana yaklaşıp kısık sesle bişeyler söylüyordu

Fatih:bakıyorum hoca soru sorarken baya heyecanlandın yoksa sende mi hoşlandın

Miray:saçmalama. Ayrıca o hoca bende öğrenciyim. Bidaha bu iğrenç soruyu sorma bana

Fatih:vay diğer kızlardan farklı olman için bir sebep daha... Sevdim bunu

Sevdim bunu derken?Böyle söyleyince hissettiğim karnımdaki huylanma?.Niye böyle hissediyordum?Onu her gördüğümde anlamadığım bir his yaşıyordum. Sanki karnımda kelebekler uçuşuyor karıncalar geziyordu. Ah saçmalama Miray kendine gel diye kendime emir verip dikkatimi derse vermeye çalıştım... Son ders bittiğinde kitaplarımı çantama koyup okuldan çıktım. Çıkışta Fatihle karşılaştım... "Güzelim birazcık gezelim mi" diye sorduğunda ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Ne söylersem doğru olurdu?Hayır dersem?O zaman ayıp olur ne de olsa sınıftan atılmama engel olmuştu. Bunun için mecbur kabul etmek zorunda kaldım. "TAMAM"

Fatih:güzel.. atla hadi...

Miray:nereye gidiyoruz

Fatih:birazcık eğleneceģiz

Miray:eğleneceģiz derken?

Sorduğum soruya kahkaha atmıştı. Aklından neler geçiyordu bunun?diye endişeyle yapmaya çalıştığı şeyi anlamaya çalışıyordum... Bana bakıp "için fesat kızım senin merak etme sana dokunmam" dedikten sonra gülmeye devam ediyordu. Ve bu benim sinirlenmeme daha fazla sebep olmuştu. Tabi ya suç bende ne diye kabul ediyorsam teklifini... Al başına belayı diyerek imali imali bana bakan Fatih'e bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Bir cafenin önünde durmustuk.Arabadan bir çırpıda inip ben emniyet kemerimi çözene kadar kapımı açıp elini kalkmam için uzattı... Mecbur elinden tuttum. Ne olmuştu bana böyle?Onun yanındayken yapmaktan nefret ettiğim herşeyi yapıyordum. Cafeye girip boş olan bir masaya oturduk...

Fatih:bugün bizim günümüz desene akşama kadar eğleneceģiz

Miray:duymadım ne dedin

Fatih:diyorum ki bugün akşama kadar eğleneceģiz

Miray:şey ben akşama kadar dışarda olamam

Fatih:hadi ama Miray lütfen.. seninle vakit geçirmeme izin ver. Sana kendimi affetirmeme izin ver

Miray:bende isterim ama ailem izin vermez

Fatih:benim için lütfen. Ailene arkadaşımla ders çalışacağım dersin

Miray:yalan söylemekten nefret ederim ama peki ama bu ilk ve son

Annemi arayıp bugün sınıf arkadaşımla bir okul projesi için okulun kütüphanesinde çalışmam gerektiğini söyledim. Annem bunun babam için sorun olup olmamasını babama sorup beni tekrar arayacağını söyledi...

Fatih:baban muhtemelen izin verir

Miray:umarım

Fatih:ne içersin?

Miray:ben bir su alayım

Fatih:bakarmısınız?Bize iki milkshake lütfen

Miray:teşekkür ederim ama gerek yoktu

Fatih:olmaz sen benim için bugünü kabul ettin izin ver de bende bişeyler yapayım

Miray:tamam

Annem beni tekrar aradığında telefonu hemen açtım. Annem "baban benim için bir sorun yok ama fazla geceye kalmasın" dediğinde gülerek Fatih'e elimle tamam işareti yaptım. Anneme "tamam" deyip telefonu kapattım. Cafede birşeyler içtikten sonra kalktık. Hala Fatih'e güveniyormuydum??Tabiki Hayır... Peki neden şu an onun yanındayım???Bunun cevabını kendim de bilmiyordum. Tek bildiğim hala ona güvenmiyor olmam. Belki de tekrar Ona güvenmek için kabul ettim bugünü

Fatih:derin düşüncelerinden ayrıldıysan arabaya bin diyorum

Miray:pardon dalmışım

Fatih:onu görüyorum zaten.

Miray:ee nereye gidiyoruz?

Fatih:sinemaya gidelim bence

Miray:olur

Sinemaya gelip film seçtikten sonra biletleri alıp film salonuna girdik. Filmin oynatilmasina daha 5 dakika vardı. Yanımda oturup filmin başlamasını bekleyen Miray'a çaktırmadan ikimizin resmini çekip bizim tayfaya gönderdim. Küçük bir mesaj da yazmam gerektiğini düşündüm. "Kız benimle birlikte ve tüm gün birlikte olacağız. Özgür'cüm yavaştan motorunu anahtarını bana vermek için alıştırma yap çünkü kızı kendime aşık etmen sandığımdan daha erken olacak. Kız çok saf" yazarak bizimkilere gönderdim... Film başlamıştı.O filmi bense onu izliyordum.Farketmis olacak ki rahatsız olmuştu...

Miray:bana değil filme bak

Fatih:sen varken film izlemek istemiyor canım

Miray:şey şey ben

Fatih:şişt bişey söyleme Miray bugün ikimizde susalım gözlerimiz konuşsun

Yavaş yavaş Miray'a doğru yaklaşıp gözlerinin içine baktım. Zeytin gibi simsiyah gözlerinin içinde kaybolmak zor değildi...Elimi beline koyup daha fazla kendime yaslayıp dudaklarımı heyecandan beyazlamış dudaklarıyla birleştirince şaşırmıştı... usulca dudaklarını öpmeye devam ettim.l