DÖNÜŞÜM

Bölüm 8

-Şimdiden bu kadar şey öğrendim. Artık gerçeği öğrenmek benim kaderim. Bunu kabul edeceğim. Peki ya sözümü tutamazsam...-

"Teklifini kabul ediyorum Elizabeth. Bana gerçekleri anlat!" Neyseki sesim ruh halimin tersine oldukça cesur çıkmıştı.

Elizabeth bir anda ortadan kayboldu ve zindanın duvarları kalktı. O sırada Selin ve Erdem'in de gözleri aralanmaya başlamıştı. Deniz ve ben onlara yardım ettik. Hep birlikte etrafı kolaçan ettik. Hiç kimse yoktu.

O sırada kulak tırmalayan bir ses ile duvarın orda mağaraya benzeyen iki tünel açıldı. Birinin üzerinde büyük harflerle 'GİRİŞ' Öbür Kapıda ise 'ÇIKIŞ' yazıyordu.

Kurtlar'a baktım. Selin ve Erdem el ele tutuşmuş Deniz ve beni takip ediyorlardı.

O sırada Selin "Hadi ama buraya kadar geldik. Buradan sonra vazgeçemeyiz" dedi.

Erdem de onu başıyla onayladı.

Deniz "Hadi gidelim o zaman!" dedi.

'GİRİŞ' yazan kapıdan geçtik. Etraf karanlık ve örümcekliydi. En önde Deniz ve ben vardık. Deniz bana çok yakın duruyordu. Neredeyse kolumuz birbirine çarpacaktı. Biraz yana kaydım. Deniz sanki etrafa bakarmış gibi bana baktı ve gülümsedi. Kim inanırki onun bir köpek pardon kurt olduğuna çok tatlı. Ve yine saçmalıyorum.

Ben saçma sapan düşüncelere dalmışken karşımıza koskocaman tahta bir kapı çıktı. O sırada nerden geldiğini bilmediğim bir ses bağırdı "Hey Almilla! Dur" Bu Feasly'in sesiydi ama ortalıkta kimse yoktu.

Sanırım bu sesi sadece ben duyuyordum. Çünkü benim dışımda kimse etrafına bakmıyordu. Dikkatleri daha çok kapının üzerindeydi.

O sırada Feasly'in sesi olduğunu düşündüğüm ses tekrar bağırdı. "Almilla o kapıyı sakın açma!" ama içimdeki ses o kapıyı aç yoksa ömür boyu kendi zihninde tutsak kalacaksın diyordu.

Tılsımımı fark ettim. Tabi ya ses Feasly'in sesiydi ve tılsımdan geliyordu. Erdem "Daha ne bekliyoruz açalım şu kapıyı!" diye bağırdı.

"Hayır durun. O kapıyı açamazsınız!" diye bir ses daha geldi. Bu sefer sesi duyan sadece ben değildim. Herkes arkasına baktı. Arkamızda küçük bir kız çocuğu vardı. Gotik kıyafetler giymiş ve yaşına hiç uygun olmayan simsiyah bir makyaj yapmıştı. Çok uzakta duruyordu.

"Yaşamak için hâlâ bir şansınız var gençler. Almilla Kaya hanginiz?" diye sordu. Sesi oldukça ciddi ve kalındı. Selin, Erdem ve Deniz hemen önüme geçti. Bir duvar oluşturdular.

Deniz bağırdı. "Bizden uzak dur pis cadı!" Deniz'e sadece onun duyabileceği kısık bir sesle "Küçük bi kıza neden bu kadar kötü davranıyorsun." dedim.

"Selin, Almilla'yı al ve geride kalın." dedi Erdem. Selin yanıma geldi ve beni bir iki adım geri çekti.

"Selin bana olanları anlat Deniz ve Erdem bu kıza neden kötü davranıyorlar? Kim bu kız!" dedim.

"Bu kız Fısıltı Şehrinin belalısıdır. Misafirlere karşı hiç iyi değildir Almilla. Üstelik o gerçek seni tanıyor." dedi Selin.

"Gerçek sen ne demek Selin açık konuş!" diye çıkıştım.

"Vay vay vay ben Elçin. Şu
meşhur Almilla da sen olmalısın." ışınlandı denilebilecek bir hızla yanıma gelmişti.

Gözleri deniz mavisiydi. Siyah saçları beline kadar uzanıp omuzundan aşağı dökülüyordu. Dudakları pembe renginde ve parıl parıldı. Oldukça güzel ve sevimli bir kız çocuğuna benziyordu.

"Şey evet ben Almilla. Memnun oldum Elçin." dedim.

"Hey köpekler! Biraz bu kız gibi olun sonuçta onun da kanında bir kurt geni var ama sizden daha olgun." dedi.

"Hey şu köpek demeyi bırakmalısın. Onlar bir kurt. Saygılı ol!" dedim.

Neden böyle birşey söyledim ki bencede onlar bir köpek. Of her neyse vereceği karşılık nasıl biri olduğunu belli edecektir.

Deniz Elçin'in kolundan tuttu ve "Git burdan! Almilla'nın senin gibi biriyle işi ol...

Elçin hızlı bir hareketle elini yumruğa çevirdi. Büyük bir dalga ile Deniz'i savurdu.

"Ah Deniz hala çok zayıfsın. Kendini geliştirmelisin."

"DENİZ! Sen kendini ne sanıyorsun! Çekil önümden!' diye bağırarak onu ittim.

Selin ve Erdem hemen Deniz'in yanına koştular. Erdem bir anda kurta dönüştü ve Elçin'in üzerine atladı. Elçin tek bir hareketle ondan kurtuldu ve değneğini çıkardı.

"que todo el mundo en el Universo!" (Evren üzerindeki herkes dursun!) diye bağırdı. Erdem, Selin ve Deniz hareketsizdi.

"Evet tam düşündüğüm gibi. Hiçbir fani, vampir veya kurt bu sihire karşı koyamaz Almilla. Sen kanında cadı kanı da taşıyorsun. Aynı onun gibi" dedi Elçin.

"Ne demeye çalışıyorsun Elçin? Arkadaşlarımı hemen eski haline getir!"

"O'nun hatrı olmasa seni şuracıkta ikiye bölerdim. Sesin rahatsız etmeye başladı!"

"Bu ne biçim bir konuşma? Ayrıca "O" dediğin kim? Ne demeye çalışıyorsun? Kimsin sen? Neden burdasın?"

"O dediğim kişi şey sanırım bunu kendin öğrenmelisin. Arkadaşlarını eski haline getiririm ama yanında sadece 1 kişi gelebilir. Diğer ikisi buradan çıkacak topraklarımda köpek dolaşmasını sevmiyorum." dedi.

Bir anda Selin, Erdem ve Deniz hareket haline geldiler.
Bu yolda yanıma kimi almalıydım? Daha onları tanımıyorum bile.

"Yoluma yalnız devam edeceğim" dedim.

Elçin "Zeki kız! Bunu yapmak istediğine eminsen yeni bir hayat seni bekliyor lakin önce şu kurtları burdan gönder." dedi.

Deniz, Selim ve Erdem yüzüme baktılar. Hiç birşey söylemeden Elçin'e baktım ve başımı sallayarak onu onayladım.

Deniz "Hayır Almilla! Yalnız gitmene izin veremem. Orada ne ile karşılaşacağını dahi bilmiyorsun yapma. Burası güvenli değil!" dedi.

"Deniz bu işi tek başıma başarmalıyım. Ayrıca sen söyledin burası güvenli değil. Sizi tehlikeye atamam." dedim ama bir yandanda gelmesini çok istiyordum.

Deniz "Elçin bende onunla gideceğim. Yılların hatrı var. Bunu bana borçlusun" dedi.

Elçin "Bana göre hava hoş yanında bir kişi gelebilir. Tabii buna Almilla karar verecek" dedi.

Şuan herkesin gözü bendeydi. Bende kabul ettim. Deniz, Selin ve Erdem'e bakış attı. Erdem "Bana uyar. Hadi Selin yarın erken kalkmalıyız..." dedi.

Selin ve Erdem tekrar el ele tutuşarak gittiler. O sırada taş duvar gürültüyle yarıldı ve bir kapı ortaya çıktı. Kapıda değişik kelimeler yazıyordu.

"Kapıda, Fısıltı Şehrine Hoşgeldiniz! yazıyor" dedi Deniz.

Sonra da ekledi "İspanyolca dersi."

"Tamam hadi gidelim" dedim.

Elçin "Historia y puerta gigante que muestra el futuro! Abierta y dejar que sus invitados!" (Geçmişi ve geleceği gösteren dev kapı! Açıl ve misafirlerini içeri al!) dedi ve kapı açıldı.

Şimdi hangi maceraya adım atacağım acaba. Yeni bir macera bizi bekliyordu...