DÖNÜŞÜM

Bölüm 12

-Şimdi anlamaya başlamıştım. Melodi beni kendisine bir düşman olarak görüyor ve beni yok etmeye çalışıyordu. Herşey onun yaptığı bir oyundu. Gerçeklikle büyüyü ayırt edemiyordum. Tüm bu düzenek beni yok etmek için miydi?...-

Melodi gözünden yaşlar akmasına izin vermiş, dizlerinin üzerinde yere çökmüştü. Beni yok etmeye çalışsa da hiç kimseyi böyle bir durumda bırakamazdım.

"Neden Melodi neden?" diye sordum. Bende bulunduğum yerde yere çökmüştüm. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Kafamı ellerimin arasına alarak yavaş hareketlerle kafamı ovuyordum.

Melodi ağlamaktan cevap verememişti. Sorumu tekrarlama gereği duydum.

"Melodi bana bir cevap borçlusun! Neden?"

"B-ben şey özür dilerim"

Ağlaması kesilmemiş, hatta bir tık şiddetlenmişti. Ona yardım etmek istiyordum. Ciğerlerini hava ile doldurdu ve konuşmasına devam etti. Onu meraklı gözlerle izliyordum.

"O kelimelerin anlamını hiç düşünmedin mi Almilla? Ya da boynundaki ay sembolünü?"

Bir cevap beklercesine durdu. Ay sembolünün doğum lekesi olduğunu düşünüyordum fakat bunu söylememin bir anlamı olmadığını düşünerek hayır dercesine kafamı sağa sola salladım. Bana baktı ve bir süre derin derin nefes aldı. Anlatacağı her ne ise büyük önem arz ediyordu.

Onu incelemeye başladım. Saçları kahverengiydi ve upuzundu. İnce bir toka ile üstten saçını toplamış at kuyruğu modelini oluşturmuştu. Önüne düşen birkaç perçem saçına hoş bir hava katmıştı. Üzerinde siyah dizine kadar uzanan askılı dar bir elbise vardı. Boynundaki ay sembolü beyaz renkteydi ve etrafını incecik çizgilerle çizilmiş gibi muhteşem görünen çiçekler sarmıştı. Anlaşılan bu semboller hakkında öğreneceğim çok şey vardı.

Melodi doğruldu ve ayağa kalktı. Önüne gelen saçlarını küçük hamlelerle düzeltti. Göz yaşlarını sildi ve beni inceledi. Bir dakika süren bu bekleyiş benim için yıllara bedeldi. Başını yere eğerek konuşmasına devam etti.

"El nuevo híbrido será la última, duvarda yazan yazı. Anlamı: Yeni melez hepinizin sonu olacak " Duraksadı ve suratıma baktı. Gözündeki nefreti görebiliyordum.

"Ve sende o yeni melezin ben olduğumu, sizi yok edeceğimi düşündün" dedim.

"Anlamıyorsun Almilla! Fısıltı şehrindesin. Buradaki her yazının bir anlamı bulunur ve yazılar Kutsal Ruh tarafından yazılır. Kutsal Ruh ile konuşabilen tek kişi Hamza Bey'dir."

"Sencede çok düz düşünmüyor musun Melodi? Kutsal Ruh dediğiniz şey her ne ise bu anlamda yazmış olamaz. Sizi yok etmek gibi bir niyetim yok

"Sana nasıl inanabilirim ki? Ne de olsa seni öldürmek için bölümlerle oynadım"

"Her insan hata yapar" dedim ve gülümsedim.

Melodi yanıma yaklaştı. Elimden tutup beni yanına çekti. Kapıdan geçerken bir an tereddüt yaşadım fakat ona güvenebileceğimi düşündüm. Melodi yaptıklarının yanlış olduğunu anlamıştı. Elimdeki değneği inceledi ama eline almadı. Yere çöktü ve bağdaş kurdu. Eliyle yeri işaret edip "Otursana" dedi. Yanına oturdum ve bende bağdaş kurdum. Elini boynumdaki ay sembolünde gezdirdi.

"Senden tekrar özür dilerim Almilla. Bu kadar cana yakın olduğunu düşünmüyordum. Senin için ne yapabilirim?"

"Aslına bakarsan öğrenmek istediğim pek çok şey var"

"Yardımcı olmak isterim. Hem belki bu şekilde bana güvenmeni sağlayabilirim" dedi ve gülümsedi. Anladığım kadarıyla arkadaş olmaya çalışıyordu. Gülümseyerek karşılık verdim.