1.BÖLÜM HAYAL

521 49 30
                                    

İçimize sığdıramadığımız hayallerimiz vardır. Oysa ki küçüklüğümüzdür o hayalleri büyüten. Kendi içimizden çıkanı sığdıramayız dünyamıza. Yıkılır hayaller, yerine daha küçükleri inşa edilir. Ama yıkılan bir hayal geride öyle acılar bırakır ki tek bir tuğlasını uzanıp koyamazsın yerine. İzler vardır geride. Ve izler hatırladığın kadar derindir.
O izleri hatırladıkça mutsuz olan birisiyim ben işte.Ve mutlu olmaktan korkan.

Mutsuzluğumuzun temelinde kaybetme korkusu yatar.Halbuki en önemli şeyimizi kaybetmişizdir;çocukluğumuzu.
Çocukluğunu kaybetmiş insanın ise zaten mutlu olma şansı yoktur.

Evet ben çocukluğumu kaybettim hemde hiç çocukluğumu yaşamadan çocukluğumu yaşamama hayat izin vermedi.Hayata gözlerimi açtığımda yetim yurdundaydım Ne annemi ne babamı gördüm.Hep merak ettim nasıl birileri diye ama göremedim işte.Şuan 17 yaşındayım.Yetim yurdundan kaçalı tam 7 yıl oldu.10 yaşında hangi akla hizmet bilmiyorum yetim yurdundan kaçtım dışarda güzel bir hayat beni bekliyor sandım ve kaçtım.Pişmanmıyım evet üvey bi babam var ve zorla dilencilik yapıyorum.Pişmanmıyım hayır canımdan çok sevdiğim kardeşlerim var.
Çolak Mehmet üvey babam 10 tane benim gibi yetim kardeşlerim var.Dayak yiyerek büyümüştüm.Büyümüştük.Hala da dayak yiyorduk üvey babamdan bana ve kardeşlerime çok çektiriyor gerçekten babamız değildi ama bi babamız vardı işte.
Üvey Baba yani çolak Mehmet çolak evet sağ bacağı yok küçükken babası dilendirmek için kesmiş gerçekten dehşet verici bir şey bana ve kardeşlerime sizde dilenmezseniz bende sizin kol ve bacaklarınızı keserim diye tehdit ediyor ben korkmuyorum aslında ama küçük kardeşlerim için onlara zarar gelsin istemiyorum. Bu yüzden mecburduk işte dileniyorduk ben mendil satıyorum kimse mendil almıyor sadece acıyan gözlerle bakıp para veriyolar bu duyguyu anlatmak inanın çok zor...Ama ben herşeyin güzel olacağına inanıyorum belki bugün değil ama elbet bir gün....

"Nur! Nur! Kızım yine başladın içinden konuşmaya yaaa.."

Daldığım düşüncelerden sıyrılarak kafamı oturduğum yerden murata doğru kaldırdım.

"Murat ne çabuk döndün hırsızlıkdan." hırsızlık kelimesine vurgu yapmıştım çünkü Murat hırsızlık yapıyordu bundan zevk alıyormuydu bilmiyorum ama işinde ustadır. Çünkü o 10 yaşından beri hem dileniyor hemde hırsızlık yapıyordu..

" Bugün işler vasat zaten kızım."

Gözlerimi devirmiştim. Ne zaman vasat diyorsa kesin yüklü şeyler vardır bu kirli çıkıda.
Ayağa kalktım oturmaktan gerçekten her yerim ağrıyordu. Tam kalkıcaktım ki dengemi kaybedip düşüyordum.

"Tut tut elimden tut kalkmayı bile beceremiyorsun kızım ya."

"Sende sabahtan akşama kadar beton üstüne otur sende böyle olursun."

"Neyse hadi yürü geç kaldık zaten eve Üvey Baba kızacak yine sende kaç para var."

"Bende 100tl var . dedim "
Evet Nur hazır ol Murat yine saydıracak altınları,paraları...

"Bende de iki cüzdan 4 kolye ve 4 küpe ikide altın bilezik var."

Ve yine Nur haklı çıkar herzamanki gibi.

"Hayvan daha ne istiyorsun bir de Üvey Baba kızacak diyor ya.Off bittim ben.Çünkü üvey baba beni mahvedecek."

"Aynen öyle canım mahvoldun.."

Bunu dışımdan demiştim ki Murat da hemen cevap vermişdi.Bazen içimdeki ses dışarı çıkıyor ve buna engel olamıyorum.

Eve yaklaşmıştık tabi eve ev denilebilirse yıkık yanmış bir evin bodrum katında yaşıyorduk üvey baba ve 10 kişi orada kalıyorduk... Yaşamak bizim için gerçekten çok zordu bu evde çünkü hem küçük dü hem de rutubetliydi. Ordan buradan topladığımız eşyalarla kıt kanaat geçinmeye çalışıyorduk.Ben dahil 10 kardeşim vardı. Murat,Hasret,Ece,Burak,Bora, Çiğdem Çisem, Ecrin ve Helin ...

En küçüklerimiz Helindir. Aramızda en masum en cana yakın en tatlı en sevimli daha birçok şeyi onun için sayabilirm çünkü o küçücük Helin daha 4 yaşında her şeyden habersiz yaşıyor. Sapsarı saçları koyu mavi gözleri var ama gözleri hep korkuyla bakıyor. En çok onu seviyorum galiba o da beni seviyor. Birden Helin'in bacaklarıma sarıldığını gördüm.

"Nur ablamm gelmiş! Nur ablam gelmiş." diye sevinçle bacaklarıma sarıldı.

Bende yanaklarına kocaman bir buse kondurdum.

"Nerde kaldınız siz ikiniz..."

"Geldik işte üvey baba "dedi Murat.

Evet gelmiştik o lanet olası yere.

Ve işte başlıyorduk....

✴✴✴İLK HİKAYEMLE KARŞINIZDAYIM UMARIM BEĞENİRSİNİZ.BEĞENİCEĞİNİZİ UMUYORUM İLK BAŞLAR BİRAZ SIKICI GİDEBİLİR AMA SONRA GERÇEKTEN ÇOK EKŞINLI OLAYLAR OLUCAK.OKUYAN HERKES LÜTFEN VOTE VE YORUM YAPSIN YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...

:)) tgceerdgn:))

HAYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin