Babamda bizi bırakıp gitmişti tıpkı annem gibi... Sadece bir mektup bırakmıştı.Elimde tutuyordum sımsıkı mektubu ne açıp okuyabiliyordum ne de bir başkasına verebiliyordum okuması için çünkü babam benim adıma yazmıştı mektubu. Artık babamdan kalan tek şey bu kağıt parçasıydı.Bir kağıt parçası... zar zor elimde sımsıkı tuttuğum kağıt parçasını okumaya başlayacaktım ama gözlerim izin vermiyordu ağlıyordum ve etrafı bulanık görüyordum elimin tersiyle sildim gözyaşlarımı ve okumaya başladım bi iç çekerek Yavuz İdil ve Fatoş annem meraklı gözlerle okumamı bekliyorlardı bende daha fazla dayanamadım ve sesli bir şekilde okumaya başladım.Sevgili oğlum Ömür;
Nerden başlasam önce sana neyi anlatsam inan bilmiyorum.Ama bir yerden artık başlamalıyım.Geçmişten başlayayım hatta.Annenle ben birbirimize sırılsıklam aşık olduk.Muğla'da yaşıyorduk o zamanlar evlenmeye karar verdik. Ama ailelerimiz izin vermedi bizde kaçtık İstanbul'a geldik.Bir çocuğumuz olursa belki ailelerimiz bizi affeder dedik.Ama olmadı çok tedavi gördük olmadı.Olmayınca olmuyordu.Bizde yetim yurdundan evlatlık edinmeye karar verdik ve seni evlat edindik.Seni herkese bizim öz çocuğumuz diye tanıttık.Buna rağmen ailelerimiz bizi hiçbir zaman affetmedi.Senin gerçek annen ve baban biz değiliz Ömür senin annen kardeşini doğurduktan sonra ölmüş babanda senle kardeşini yetim yurduna vermiş.Bir kaç sene sonrada zaten baban ölmüş.Seni evlatlık edinmemizin sebebi isminin Ömür olmasıydı.Çünkü ben annene Ömrüm diye sesleniyordum.Seninde isminin Ömür olďuğunu duyunca seni evlatlık aldık.Öz kardeşin şu an yetim yurdunda adıda Murat onu bul o senin öz kardeşin.Yavuz ve İdil bizim öz çocuklarımız tüp bebek tedavisiyle ikiz çocuklarımız oldu.Seni Yavuz ve İdil'den hiç ayırmadım öz oğlum gibi sevdim ve sakın unutma Ömür sen benim öz oğlum gibisin. Annen beni ve sizi bırakıp gitti. Ömrüm dediğim insanı kaybettim ben ömrüm olmadan yaşayamam.İşlerim pek de iyi gitmiyor bu sıralar ve bana dediğin her şeyde haklısın ben hiç iyi bir baba olamadım size babalık yapamadım.Beni affedin çocuklarım.Ve bir gün aşık olursanız ne pahasına olursa olsun aşkınızdan vazgeçmeyin.Ömür seni evlatlık edindiğim yetim yurdunun adresi var bi ihtimal kardeşini orda bulabilirsin.Affet Ömür beni ve anneni affet ne olur.Öz kardeşin Yavuz ve İdil olmadığını biliyorsun şu an ama bende biliyorum sen hiçbir zaman Yavuz ve İdil'den de vazgeçmeyeceksin.Kardeşlerin önce Allah'a sonra sana emanet Ömür kendine ve onlara iyi bak.
HOŞÇAKALIN METE TEKİN.Öylece donup kaldım.Kafamda hep şu sözler yankılandı durdu.
'Seni evlatlık edindik biz senin öz annen baban değiliz.' Gözlerimden delice yaşlar akıyordu.Engelleyemiyordum kendimi hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Boğazıma yumrular oturmuş hiçbir şey diyemiyordum etrafımda sesler vardı ama kendimi o kadar çok soyutladım ki hızla dışarı çıktım, arabama bindim ve son sürat sürmeye başladım nereye gittiğimi bilmeden hızla sürmeye başladım arabayı.Ani bir fren yaptığımda iş işten geçmiş koca bir ağaca çarpmıştım.Kafamda müthiş derecede bir ağrı hissederek yüzümü ekşitip.Elimi kafama götürdüm elim kana bulanmıştı.Acıyla inleyip geriye doğru sendeledim.Gözlerimle her yeri aradım bir eczane falan bulurum diye sonra gözüme küçük bir eczane takıldı arabadan çıkıp oraya doğru ilerledim.Bir iç sesim çok şanslın bak eczane dedi diğer iç sesim ne şanslısı be hayatım alt üst oldu.Kafamdaki bu düşüncelerden kurtulup eczaneye girdim beni gören kadın şok olmuş bir şekilde yüzüme bakıyordu."Bana ordan sargı beziyle tendiryot verir misin?"
Kadın hala şokun etkisinden çıkamamış gibi suratıma bakıyordu.
"Bi bii hastaneye gitseniz daha iyi olur"dedi. Kekeleyerek iyice sinirlenmiştim alt tarafı kafam az bir şey kanıyordu ne vardı bu kadar abartılacak.
"Lütfen hanımefendi sargıbezi ve tentirdiyot verir misin ben müşteriyim ve hastaneye gidip gitmemem sizi ilgilendirmez."
"Ta.tamam "dedi ve arkasındaki dolaptan çıkartmaya başladı istediklerimi.Başımdan hala kan akıyordu üstüm başım her yerim kan içindeydi kadın korkmakta ve şaşırmakta haklıydı.Tam ben istediğim malzemeleri almış paramı ödeyecekken duyduğum sesle başımı ses gelen tarafa çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL
Teen Fiction"Hayallerimi biliyor musun?"dedi.Şaşırmıştım bana hiç hayallerinden bahsetmezdi ki O .Hep kendi içinde konuşur dışa vurmazdı duygularını.Benden cevap bekliyor gibiydi bende sorduğu soruya cevap verme gereği duyarak. "Hayır"diye yanıtladım ve başımı...