ULan Çağlar ne diye sende telefonu kapatıyorsun.Evden sinirle çıktım arabama atladığım gibi soluğu diskolarda aldım. Benim ahmak kardeşim Yavuz disko meraklısıdır zaten Çağlar'ı söylemek dahi istemiyorum.Nerdeyse Levent'teki bütün disko ve barları dolaştım ama yoklar çıldıracağım şimdi tam umudumu kesmiş arabaya biniyordum ki Çağlar ve Yavuz yan yana sersem sersem yürürlerken buldum ve avazım çıktığı kadar bağırdım.
''Çağlar Yavuz'' iki gerizekalı dışında herkes bana baktı.Bende anlamayan gözlerle bakan insanlara ne bakıyonuz lan bakışı atıp yanlarına koştum bizim salakların.
"Ulan niye bağırıyorum bakmıyorsunuz?"
"Ooo Ömür Bey sizi dışarı çıkarmıydınız."dedi Çağlar.
"Hemen arabaya binin ayıldığınız zaman bittiniz oğlum. Ulan Çağlar ne diye içiyorsunuz.?"
Arabaya zorla bindirdim. Güzelim arabam iğrenç bir şekilde içki kokuyordu.
"Abicimm az relax yaa sakin ol öyle değil mi Yavuz !"dedi. Çağlar
"Evet abii yaa."
"Sen hiç konuşma Yavuz zaten çok sinirliyim iyice deli etmeyin beni!"
"Batsın bu dünya bitsin bu rüya aldatıpda gülene yazıklar olsun ben ne yaptım kader san..."
"Ehh yeter bee susun sabahtandır kafamı ütülediniz iğrenç sesinizle batsın sizin şarkınızda hayatınızda ulan ben size ne diyeyim?"
Arabadan zar zor indirdim salakları indiğimde gördüğüm manzara daha beter bugün ölmezsem dahada ölmem.
İdil hanım lüx üstü açık bir arabada yanında züppe bi çocukla öpüşüyor öpüşüyor mu?
"İdil!!"
"Abiii !"
"İdil sen ne halt yiyorsun çabuk eve gir gerizekalı kız çabuk." diye bağırdım. İdil eve geçti ağlayarak bende bütün hıncımı bu çocuktan çıkardım ve bir kafa attım.
"Şimdi defol bi daha seni İdil'in yanında görmeyeyim defol şerefsiz herif!"
"Ooo bir iki üç Ömür vurdu gol oldu!!!"
Çocuk arabasına nasıl bindi nasıl gitti anlayamadım o kadar hızlıydı.
"Siz ne bakıyorsunuz gerizekalı gerizekalı bir de tezahürat yapıyorlar içeri girin!"
ALLAH'IM sana geliyorum! nidalarıyla bende eve girdim.
"Hangimiz düşmedik kara sevdaya
Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi
Hangimiz bir kuytu köşe başında
Bir vefasız için yol gözlemedik."Güzelim şarkıyı en iğrenç sesiyle mahvetmişti Yavuz bey.Birde bağıra bağıra söylüyor Çağlar'da eşlik ediyordu.
"Yavuz'um bu ne hal oğlum!"
"Oğlun bi güzel içki zıkkımlanmış Fatoş anne!"
"Nee abovv ne diyon sen paşam?"
"Fatoş annnem şunlara bi kahve yap kendilerine gelsinler bu halde gördükçe iyice tepem atıyor."
Fatoş annem kahveleri yaparken bende yukarı İdil hanıma hesap sormaya çıktım.Daha doğrusu annemi söylemeye.
Kapıyı ik üç kez çaldıktan sonra İdil ses vermeyince odaya daldım İdil az konuşabilirmiyiz dedim en alçak sesimle ama İdil hüngür hüngür ağlıyordu. İşte kızıyordum sonrada köpek gibi pişman oluyordum.Ama o da öpüşmeseydi yaşı kaç başı kaç.
"İdil tamam ağlamayı kes bu konuyu seninle sonra konuşacağız şimdi daha önemli bir konumuz var."dediğim an İdil'in ağlaması durdu ve meraklı gözlerle bana bakıp şu soruyu yöneltti.
"Ne oldu abi?"
Telaşlandırmıştım. Hemen söyledim artık dayanamayacaktım çünkü.
"İdil'im diyeceğim şey seni üzecek ama bu herkesin başına gelebilir."
"Abi çıldıracağım ALLAH aşkına ne oldu söyler misin.?"
Derin bi nefes alıp söyledim.
"Annem çok hasta İdil göğüs kanseriymiş şuan Amerikada hastanede kalıyor babamda yanında."
"Ne abi ne diyorsun sen."
Ve yine ağlıyordu İdil, gözümden akmak için svaş veren göz yaşlarımı geri ittim.
Aşağı muftağa indim sıra Yavuz'da nasıl söyleyecektim bilmiyorum aslında İdil duygusal görünür ama aramızda en çok Yavuz dur duygusal olan haydi Ömür.
"Yavuz'um bir daha içmek yok tamam mı ?"
"Yok Fatoş annem kafam zaten şuan kazan gibi hemen yatmaya gidiyorum."
"Hopp dur bakalım Yavuz nereye sana diyceklerim var."deyip kolundan tutup geri yerine oturttum.
"Abi çok önemli değilse yarın söyle yarın kız olur mu şimdi bırakda uyuyayım."
"Çok önemli Yavuz otur oturduğun yerde."
"Ben çıkayım artık sizin özel konuşacaklarınız var "dedi Çağlar.
"Çağlar sende bizimle büyüdün ne özeli oğlum."
Herkes sessiz bi şekilde ağzımdan çıkacakları merakla bekliyorlardı.
"Yavuz annem çok hasta göğüs kanseri şuan Amerikada ve babamda yanında durumu nasıl bilmiyorum şimdi arayacağım ben bahçeye çıkıyorum konuşmaya."
"Abii !"dedi.Yavuz ağlamaklı bir sesle.
Arkama dönüp Yavuz ağlama diyemedim bende ondan farksızdım.Hışımla mutfaktan bahçeye doğru yöneldim.
Hemen babamı aradım annemin durumunu ve hastanenin adını öğrenip kapattım telefonu şimdi gidip hemen en erken uçak bileti bulup annemin yanına gidecektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL
Teen Fiction"Hayallerimi biliyor musun?"dedi.Şaşırmıştım bana hiç hayallerinden bahsetmezdi ki O .Hep kendi içinde konuşur dışa vurmazdı duygularını.Benden cevap bekliyor gibiydi bende sorduğu soruya cevap verme gereği duyarak. "Hayır"diye yanıtladım ve başımı...