KISKANÇLIK

97 4 1
                                    

Medya : Hakan Adalı

Lewis film bittikten sonra evine gitti. Neymiş canı sıkılmış da çok fazla soru soruyormuşum da bilmem ne... O gittikten sonra ortalığı toplayıp televizyon izlemeye başladım. O sırada amcamlar geldi

"Biz geldiik!"

Oha gerçekten mi yok artık ya inanmıyorum sesini çıkarmasaydınız görüntünüzden anlayamayacaktım sağolun

"Hoşgeldiniiz!"

Şaşkın bir suratla yüzüme doğru baktılar.

"Deniz kızım ne bu halin ?"

"Ne varmı- ha tarz değişikliği yaptım öyle kötü mü olmuş ?"

"Yok güzel de şaşırdık biraz"

"Ehhehe. Neyse ya siz nerdeydiniz telefonunuz da kapalı"

Adele hemen atılıp " klasik iş yemekleri falan işte ya sıkılma diye sana söylemedik. " dedi. Daha sonra beni kolumdan tutup odaya sürüklemeye başladı

"Deniz hemen bugün neler yaptığınızı anlatıyosun çabuk. Ayrıca çok güzel olmuşsun kızııım!"

"Ya alışveriş falan yaptık işte sonra yemek yedik kuaföre gittik o kadar"

"Deniz beni sinir etmeden ne var ne yoksa hepsini anlat" dedi. Bu halinden ister istemez korkup olanları anlattım.

"Ya yuh kimseyle konuşmayan Lewis'e bak sen. Ya kızım kesin sana aşık"

"Yok ya saçmalama hem Kaan var biliyosun. Neyse fotoğraf çekildik gir bak" dedim . Maksat konu değişsin

"Ayy çok tatlısınız ya oha baklavalara bak- neyse. Bir saniye ! Oha çok güzel laf sokmuşsun tebrikler"

Anlamayarak yüzüne baktım " Ne laf sokması ya ?" deyip telefonu elime aldım. Ne hayır bu yorumu ben yazmadım ki ? Lewis! Adele'in bağırışlarında aldırmadan koşarak merdivenlerden indim. Allahtan evimiz yakındı. Gerçi bu sinirle Türkiye'ye kadar bile koşabilirdim de neyse

Bir yandan bağırıp diğer yandan kapıyı yumrukladım

"Lewis! Lewis aç şu kapıyı çabuk"

Gözlerini ovuşturarak yüzüme baktı , sanırım uykusundan uyandırmıştım oh olsun

"Ne var Deniz ne bu sinir?"

Telefonu kaldırıp konuşmaya başladım

"Ya sen ne yaptığını sanıyorsun? 2 gündür tanışıyoruz diye ne bu samimiyet ne bu hayatıma karışmalar? Kimsin ya sen kimsin !"

"Deniz eve git yarın konuşucaz" dedi sabır dilenir bir şekilde

"Hayır gitmiyorum eve falan. Senin yüzünden çocuğun gözünde iyice orospu oldum mutlu musun ?"

"Orospu falan olmadın Deniz. O yorumu yazmasaydım rezil olacaktın asıl. Gözünde korkak olarak mı görünmek isterdin? Yada özür dileyince seni affedeceğini falan mı sanıyordun? Kendi suçunu başkalarının üstüne yıkmaktan vazgeç büyü artık !" deyip kapıyı suratıma kapattı. Fazla acımasızdı ama bir yandan da fazlasıyla haklıydı. Her ne kadar araya insanlar karışsa da Kaan'ı terk edip giden bendim. Hem çocuğu o halde bırakıp gidiyordum hem de mutlu mesut hayatıma devam ediyordum. Allah kahretsin ya nasıl bu kadar merhametsiz bir insan olabilmiştim ! Sanırım bundan sonra kendime çeki düzen vermem gerekecek. Lewis'in tabiriyle büyümem... Ama önce onunla arama biraz mesafe koymam lazım. En azından arkadaş kalmak en iyisi. Kalbimde Kaan varken Lewis'e umut vermek fazla adice olur.

UÇURTMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin