-Önceki Bölüm-
Harry onu öylece o kanepede bırakıp gitmek içine sinmese de,yanına gidip ona sadece sarılmayı düşünse de yapacak birşeyi yoktu.
Bazı geceler Louis'den evde kalıp beraber vakit geçirmelerini istediğinde Louis onu birçok kez tek başına evde bırakmıştı.Harry'i düşünmemişti.
Harry ona farklı davranmayacaktı.Değer verdiği kadar değer görecekti.
Sonuçta onun seçtiği hayat buydu ve seçtiği hayatında kendisine yer yoktu.Harry, kalbine Nick'i sevmesi gerektiği söylerken,aynı zamanda Louis'e aşık değilim çığlıklarını atıyordu.
-Şimdiki Bölüm-
''Hayatının aşkı ile ruh eşinin arasındaki fark birinin seçim diğerinin seçim olmamasıdır.''
Harry bugün ki mesaisi için restoranda çalışmaya başlamıştı.Masalardaki kirli tabakları tepsiye yerleştirirken aklına dün gece Nick ile birlikte geçirdiği güzel zamanlar geldi ve yüzünde oluşan sırıtmadan sonra aniden önünde Louis belirdi.
Yüzünü ciddileştirdi ve ''Ne var?'' anlamında kaşlarını kaldırdı.
''Bir teklifim var.'' Harry, Louis'e arsızca baktı.Çünkü Louis Tomlinson'dan gelen teklifler genelde bana bir oral yaparsan bugün üstte olursun gibidir.
Louis ,Harry'nin kendisine bakış şeklinden ''Bir iş teklifi.'' diye ekledi.
''Aklında ne var?'' dedi Harry.
''Bir poster.Ateşli,dahiyane ve yarına yetişebilecek bir şey...'' Harry gözlerini devirdi.Tanıdığı bir sürü yetenekli ressam olduğu halde ona sorması biraz garipti.
''Yapabileceğine inanmasam sana sormazdım.'' dedi Louis, Harry'nin peşinden boş mutfağa girerek.
''Ya da çaresiz olmasan.''
''Evet o da var.''
''Ne için?''
''Yardım derneğinin partisi için.''
''Sen yardım derneğinden nefret edersin.''
''Ödeme yaptıkları zamanlarda değil.'' Harry elindeki tepsiyi mutfağa bıraktıktan sonra geri döndüler.
''Ne kadar istiyorsun?'' diye sordu Louis.
''Madem hayır işi için,o zaman para gerekmez.''
''Tanrı aşkına,sana hiçbir şey öğretemedim mi?''
''O zaman,500 dolar.''
''200 dolar.''
''500 dolar. Kabul et ya da git.''
''İş yapış tarzına sevdim.'' dedi Louis ve elini onunla tokalaşmak için uzattığında ,Harry bileğinde bilekliğinin olmadığını gördü.
''Uğurlu bilekliğin nerede?'' Louis'nin neredeyse kullandığı tek aksesuardı ve en sevdiğiydi.
''Göt herifin birini becerirken kafam iyi olacak ki ben fark etmeden çalmayı başarmış."
''Yazık oldu o bilekliği bulmak için yüzlerce herifin kapısını çalman gerek.Kısacası tüm kasabadaki kapıları.''
Louis gözlerini profesyonalce devirip restorandan ayrılıp işe gitti.
xxx xxx xxx
Akşam olduğunda Harry bilgisayardan Louis'nin istediği posteri hazırlamaya başlamıştı bile.Nick arkasında arkadaşıyla telefonla konuşuyorken ''Hey!Harry.Arkadaşım Collier sevgilimin,partisine gelmek isteyip istemediğini soruyor.'' diye Harry'e soru yöneltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUNSHINE(Larry Stylinson)
Fanfiction-"...oysa ben sanmıştım ki biz seninle..." -"Ne sanmıştın Harry? Sevgili olacagımızı mı?" alayla sırıttı ve devam etti. "Bak Harry dün akşam her ne olduysa hepsi eglence içindi.Sen beni istedin ben de seni.Hepsi bu." -"Sadece eglence mi?" dedi gözl...