Chapter 8

11 60 1
                                    


Çaresizce arabaya bindim. Başka seçeneğim de yoktu zaten.

-

Güneş, yavaş yavaş batıp; sokağın arkasındaki evlerin arkasında kaybolurken Zayn arabayı çalıştırdı. Zayn'e ve kendime, sakinleşmek için zaman vermem gerekiyordu. Camı sonuna kadar açıp gözlerimi kapattım. Oksijen, ağlamaktan ve Steve'in tokatından sonra kızarmış gözlerime çarptıkça, hem canımı yakıyordu. Hem de beni kendimden geçiriyordu. Kesik kesik iç çektim. Sıcak bir günün akşamı, dalları hışırdatarak ürperten tatlı esintisi başlamıştı. Akşamın alacalı bulacalı gölgeleri ağaçların yamaçlarından tepelere tırmanıyordu. Ciğerlerime hava girdikçe içimdeki kan tazeleniyordu. Burnuma gelen duman kokusuyla gözlerimi açıp Zayn'e baktım. Sigara içiyordu.

" Daha iyi misin? " diye sordu Zayn köşeyi dönerken. Hı hı, diyerek kafamı salladım. " Bana da bir tane versene. "

" Ne vereyim? " dedi. " Sigara mı? "

" Evet, " dedim omuz silkerek.

" Daha önce hiç içtin mi? "

" Hayır, bu ilk olacak. "

" Hayır, olmayacak. Çünkü vermiyorum. Kendini iyice zehirliyorsun, artık yeter Ari. "

" Eğer vermezsen ... "

" Napacaksın? "

" Bunu, " diyip elindeki sigarayı camdan aşağı salladım. " Hey! " dedi ellerini açarak.

" Sorun değil, zaten yanında paket halinde yok mu? " Çıkarıp bir tane daha yakınca, alıp yine dışarıya fırlattım.

" Artık yeter ama küçük psikopat, "

" Bana da bir tane veriyor musun? Bu sefer paketi atarım. "

" Tamam lanet olası gerzek, kes sesini, al. " diyip elinde yakmış, ama içmemiş olduğu sigarayı bana uzattı. Sigarayı ustaca kavrayıp, dudaklarıma ***ürdüm. Bu ilk deneyimim olacağı için derince bir nefes aldım. Sigarayı dişlerimin arasına alıp, dumanını içime çektim. İlk önce tüm hücrelerim yanmaya başlasa da, sonradan dumanın etkisiyle sersemleştiler. Bir kere daha dumanı içime çekip Zayn'e döndüm.

" Bu şeyler insanı havaya uçuyor adamım. "

Arabanın içi Zayn'in kahkahasıyla yankılandı. " Dikkat et de ölme, "

" Daha ölmek için çok erken. Hiç öyle bir niyetim yok, " dedim. " Tanrı canımı alana kadar.. "

" Evet, şimdi. " derken koltukta dikleşti Zayn. " Gözünü biliyoruz. O g*tü kafasından büyük olan ağabeyin Steve Sky yaptı. Pekala, sen canına mı susadın? Bu elinin, bileğinin, parmaklarının hali ne sersem. "

" Kes ya, ahmak. Bir sinirle cama bir tane geçirdim işte. "

" Sonra noldu, bileğini mi jiletledin? "

" Aslında iyi fikir.. Ama hayır, cam kesti. "

" İyi, aferin salak. Kendine zarar vermeye devam et. "

" Asıl sen kendine zarar vermeye devam et. Şuna bak, sana benziyorum git gite. Yok yok, bu iyiye işaret değil. "

" Ağzının ortasına bi koyarım, yemin ederim. Benzeme görmek ister misin? "

" Tamam budala, sen yola bak. "

-

" Ne? " dedim suratına aptal aptal bakarken.

" Geldik gerizekalı. Kör müsün, karşında kocaman bir bina var. Üzerinde de 'Hastane' yazıyor. "

" Tamam be tamam. " diyip söylenerek arabanın kapısını açtım. Zayn çoktan inmiş, beni bekliyordu bile. Tam kaldırımın yanında durdum ve kaldırıma basacakken ayağımı tökezleyip, araba lastiğiyle kaldırımın arasına sıkıştırdım. Kendimi yere doğru, serbest bıraktım. Ama Zayn bir çırpıda beni belimden yakaladı. Tanrım, yine ona bir hayat borçluydum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

THEY DON'T KNOW ABOUT USHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin