Öncelikle bölüm geciktiği için gerçekten özür dilerim. Bölüm yazarken telefonum bozuldu sinirden fırlattım. Daha sonra o sinirle yazamadım yazdıklarım olmadı saçma bir yaz programı hazırlayan babamdan dolayı ders çalıştım bu yaz ki ben de her öğrenci gibi ders çalışmaktan nefret ederim. Kaçtığım her an bölüm yazamaya çalıştım ama sanki herşey bana karşıymış gibiydi. Bu süreçte beni sabırla bekleyip üstüne üstlük bölümü düzenleyip ekleme yapan ortağım, kurtarıcım ve aşkom pink_cad 'e çok teşekkür ederim. Ciddi ciddi çok sabırlı ben olsam bana küfrederdim arkamdan ama o anlayışla yaklaştı.Tekrar teşekkürler ve ben en iyisi sizi kısacık ve kardeşlik kokan bu bölümle baş başa bırakayım...
Video:Bölüm hakkında bir ipucu veriyor. (Ve sanırım Joe'yu boks yaparken izlemiş olmanız içinde koymuş olabilirim.)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bölümle beraber Jonas Brothers-Thinking About You(Frank Ocean's song) şarkısını dinleyebilirsiniz(dış bağlantılara ekledim) şahsen bu aralar taktığım bir şarkı
"Dersi bile dinlemenize engel olucak kadar değerli hayalinizi bizimlede paylaşabilir misiniz acaba Miss War?" Sesin geldiği yöne, kısa bir bakış attım. Kendini 23 yaşında sanan aslında en az 53 yaşında olan, deri pantolonlu ve leopar desenli topuklularıyla seslenen,çakma sarışın edebiyat öğretmeni Mrs. Casana -öğrenci değimi ile Medusa - idi. Derin bir elektrik şoku atlatmış edasıyla yüzüne bakarak ve onun gibi tek kaşımı kaldırarak, "Efendim?" dedim.
Bu hareketime en az onun kadar sınıfta şaşırmış olacak ki gülen seslerin yerine etrafı tuhaf bir sessizlik kapladı. Ne yani ,ben itiraz edemez miydim? O kadar mı inek görünüyordum acaba? Acilen Jackson ile görünmeyi azaltmalıyım. Durun biraz! Bunu zaten yapıyorum. Yaklaşık olarak, 3 gün ,5 saat ve 43 dakikadır .Nereden biliyorsun diyorsanız ,sıkıntılı bir bekleyişteyken genellikle saate bakarım. Ve evet biraz tuhafım. Zaten normal olmak isteyen kim ki?
Şaşkınlığı geçmiş olacak ki ,Medusa bağırmaya ve klasik öğrenci azarlamasına başladı. Sinirden seğiren gözleri ,o topuklularla zıplamaya çalışması ve yılanlar gibi her biri bir yana dağılan saç tutamlarıyla Medusa "Alexandra War hemen sınıfımı terk ediyorsun. Ne hakla dersimi dinlemeyip bana kafa tutarsın. Seni mahvedeceğim bu-" "
"Yaptığımın hesabını vereceğim falan filan . Teneffüste müdürün odasında görüşmek üzere Mrs. Casana . 'Çavv' ya da dersimiz ingiliz edebiyatı olduğu için 'Good Bye' mı demeliydim ?"diyerek sınıfı terk ederken ona olabilcek en sinir gülümsememi atıyordum. Avery ve Shane'in anlaştığı tek konu olan ,ilk olarak 6. sınıfta Emma'yı tüm okulun önünde rezil ettiğimde kullandığım bakış. Siz ona kötü kız bakışı da diyebilirsiniz
Sınıfın kapısını kapattığımda derin bir nefes aldım. Sahiden , bunu ben mi yapmıştım? Medusa'ya kafa tutmuştum. Muhtemelen şimdi sinirden kitapları falan çiğneyip birilerini azarlıyordur. Ama, en komiği belkide Parker'ın bakışıydı. İlkokuldan beri ilgimi çekmek için türlü saçmalıklar yapıp ,liseye geçtiğimizden beri ben coolum havasında olan çocuk ,bayağı tırsmıştı. En son böyle olduğunda sanırım 3. sınıfta beni öpmeye çalışırken ,Shane'in yüzüne yumruk atıp burnunu kırmasıyla olmuştu. Shane'in bana abi gibi davranıp korumaya çalıştığı yıllar o zamanlardan ibaretti. Kardeşimi rahat bırakın diye kavgalara karışması, korktuğumda yanımda uyuyup annemin hastaneye yatmadan önceki krizlerinde beni elinden almak için yaptıkları sanırım tam bir ağabey-kardeş idik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE WAR AT HOME
Fiksi UmumŞu klasik hikayeyi bilirsiniz. Asla normal olamayan ailelerden bahsederler. Herneyse.... Hikayenin nasıl olduğuna siz karar verin. Sıradan bir apartman dairesinde yaşayan , sıradan insanlardan oluşan , sıradan bir ailenin öyküsü. The War At Home...