Keman Sesi

20 1 0
                                    

Yaşanan olaylar büyüyor ve Yavuz iyice çıkmaza giriyordu. Yine bir gece olanları düşünüyordu. İçki içiyordu. Çok içmişti ama bir kadeh daha viski doldurdu. O kadehin yarısına gelmeden sızmıştı. Derin bir uykuya daldı ve rüya görmeye başladı. Rüyasında, kapkaranlık bir ortamda keman sesi duyuyordu. Biraz uzakta ışığı yanan bir ev vardı. Keman sesinin o evden geldiğini düşünerek eve doğru koşmaya başlamış fakat eve iki adım bile yaklaşamamıştı. Sanki o eve koştukça, ev ondan uzaklaşıyormuş gibi aralarındaki mesafe az da olsa kapanmıyordu. Yine o çirkin sesi duyuyordu; Asmalı Park'a gel, Asmalı Park'a gel...

Yavuz Kızıl, rüyasından yine kan-ter içinde uyanmıştı. Uyandığında sabah olmuştu. Hemen cesaretini toplayıp Asmalı Park'a koştu ama kimse yoktu. Saatlerce orada bekledi ama kimse gelmemişti. En sonunda dayanamayıp evin yolunu tuttu. Evde vakit geçirip saat gece 22.00'da tekrar evden çıktı ve Asmalı Park'a geldi. Yine kimsenin olmadığını gördü. Tam evine gideceği sıra da arkasından bir el uzandı. Kızıl, arkasını döndü ve karşısında o mendebur herifi gördü. Tam yumruğunu sıkmıştı ki; ''Dur'' dedi mendebur ve ekledi; ''Dur! Kızıl Buka. Sana yardım etmek istiyorum. Benimle gel.'' Yavuz, hiçbir şey sormadan '' Tamam'' dedi. Çünkü başka seçeneği yoktu. Ne olacaksa olsun düşüncesindeydi.

Mendebur ile yürümeye başladılar. Yavuz tam bir soru soracaktı ki Mendebur; ''İşte geldik beyim.'' dedi. Yavuz, kafasını kaldırdı ve karşısında rüyasında gördüğü ev vardı ve içerden aynı nota ve ezgiyle çalınan keman sesi geliyordu. Yavuz, mendebur'a dönüp; ''Burası kimin evi ?'' diye sordu. Mendebur; ''Hemşire Leyla'nın evidir beyim.'' diyerek soruyu yanıtladı. Yavuz kendini iyi hissetmemeye başlamış ve birden bayılmıştı. Uyandığında Asmalı Park'taydı ve yanında hiç kimse yoktu...

Eski Bir SonbaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin