Merhaba Arkadaşlar. Üzgünüm biraz uzun sürdü yb gelmesi. Kusura bakmayın.yorum ve votelerinizi bekliyorum. İyi okumalar...
Konsey üyesinden gelicek haberi bekliyordum. Başla komutu beklerken konsey üyesi Josh şu sözleri mırıldandı.
+ Nöbetçiler Boris ve Evayı hücrelere götürün fakat aynı yerde kalsınlar, Anlaşıldı mı?
- Anlaşıldı efendim.
Ne olmuştu. Evanın yanına gittiğini düşünüyordum. Ne oldu da birden kararları değişmişti?
••••• EVANIN AĞZINDAN •••••
Josh yanıma geldiğinde bana acıyarak bakıyordu. Hatta bana. "Eva iyi misin? Ağrın filan varmı diye sordu. İyiydim. Bunu sormasına anlam verememiştim. "Şey...ben iyiyim. Ağrım yok sadece...İyiyim."
"Sadece ne Eva anlat bana!"
"Sadece kanatlarımın olduğu yerler acıyor. Sanki...Sanki içinden tekrar kanat çıkıyor gibi. Kaşınıyor."Kötü birşey dememiştim. Ama Josh sözlerim üzerine kalkıp gitmişti. Ve nöbetçilere beni ve Borisi hücreye götürmelerini söylemişti. Hücreye götürüldüğümüzde ikimizi de aynı yere koydular. Çok mutlu olmuştum. Borisle aynı hücredeydim. Ona sıkıca sarıldım.
••••• BORİSİN AĞZINDAN •••••
Bu işte birşey vardı.
+Eva Josha ne dedin?
- Şey Boris. Bana nasılsın, ağrın varmı diye sordu bende sadece kanatlarımın olduğu yerler ağrıyor, sanki yerinden başka kanat çıkıyor. Dedim neden ki?
+Eva kanatlarına bakabilir miyim?
-Tabi Boris gel.
Kanatlarının yerinden gerçekten kanat çıkıyordu. Fakat melek kanatları değil. Şeytan kanatları çıkıyordu. Kırmızı dikenli kanatlar. Bu yüzden kaşınıyordu belkide. Ve olamaz bunu Josh öğrenmiş olmalı ki bizi buraya getirdi. Bizi buraya da...tabi ya dinlemek için koydu.
+Eva sessiz konuş tamammı? Bizi dinliyorlar!
-Tamam Boris. Neyim var çok kaşınıyorum.
+Yok bişeyin bebeğim. Sadece beni dinle olurmu?
Bak Eva nedenini sorma ama biraz canın yanabilir. Şey... kaşınan yerin varya. Kanatlarını söktükleri için yara olmuş bende onlara bir bakıcam olurmu. Dayanman gerek ve sakın bağırma duyarlarsa bizi ayırırlar bebeğim bana güven!Ne diyordum ben. Yara filan yoktu. Evanın kanatlarını fark etmemeleri için onları çıkartmam gerekiyordu. Şeytandım ne de olsa. Tırnaklarım bir bıçak gibi keskindi.
Tırnaklarımı o narin bedene geçirdiğimde Evanın bana olan bakışını ve elimi sıkması... o an işte o an hiç var olmamış olmayı diledim. Güç de olsa bir kanadını çıkartmayı başarmıştım. Görmesin diyede arkama saklamıştım. Küçüktü zaten. Ve diğer kanadı da söktükten sonra Evaya üzerimdeki bezden bir parça koparıp üstüne bastırdım.Biz şeytanlar ve melekler güçlü varlıklardık bu yüzden çabuk iyileşme özelliğimiz vardı. Eva bana neden Boris neden? Der gibi bakıyordu. Hepsi onun içindi anlamasa bile. Eva hiç birşey demiyordu. Hiç konuşmuyordu. Sadece...bana bakıyordu. İçimi acıtıyordu.
+Şey...ben. Nöbetçiler gelir misiniz?
- Evet Boris. Bi sorun mu var?
+ Sıkıştım.Gitmem gerek!
-Ahaha Boris tutabileceğini biliyorsun. Çocuk musun sen ahaha.
+Seni ilgilendirir mi diye sormama gerek yok değil mi? Sana sıkıştım dedim!
-Peki geç. Acele et ama.
Aslında gitme sebebim Evanın kanatlarını yok etmek içindi. Görmemesi lazımdı. Tabi konseyinde. Gidip kanatları yok ettikten sonra Evanın yanına gittim. Yorgundu. Ve hâlâ konuşmamaya kararlıydı. Oturduğumda başını kucağıma koydu ve gözlerini kapattı. Saçlarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra Eva nın uyumadığını fark ettim.
+Eva birgün evleneceğiz ve çocuklarımıza bu günleri gülerek anlatıcaz.
Eva küçük bir tebessüm etmişti.
+Küçük bebeklerimizi konseye sevdirmeyeceğim.
–Ah Boris onların suçu yok.
+ Peki suç kimde bizde mi?
–Öyle demek istemedim Boris.
+Biliyorum bebeğim. Canın acıyormu?
-Hayır geçti.
Bakmak için doğrulduğumda kanatların olduğu yerlerin yaralarının geçtiğini ve kanamadığını gördüğümde sevinmiştim.
Belki de Eva şeytana dönüşmeyi tamamladığında onunla evlenmeme kızmazlardı çünkü oda bir şeytan olurdu. Ve evlenebilirdik. Bu düşünceyi Josh ile paylaşmam gerektiğini düşündüm.Ama beklemem lazımdı şuan uygun bi zaman değildi. Eva ben bunları düşünürken uyuya kalmıştı. Ona bakarken ne kadar güzel oluğunu birkez daha anlamıştım. Kusursuzdu. Melekler zaten tatlı varlıklardı. Ama Eva seçilecek kadar güzeldi. Ayrıydı onlardan. Şanslıydım. Onun gibi birine sahip olduğum için. Beni nasıl buluyordu acaba? Çirkin miydim. Beni seviyor muydu?
Bilmiyorum. Ama o... o çok güzeldi. Kanatları da olacaktı. Ama şimdi değil. Bende uyumak için gözlerimi kapattığımda Josh geldi ve fısıldayarak Boris benimle gelmelisin dedi. Evayı uyandırmadan yanına gitmek için kalktım. Onun odasına gidiyorduk. Geldiğimizde baa oturmam gerektiğini söyledi.
+Josh seninle konuşmam lazımdı benim de.
-Evet Boris dinliyorum.
+Seni severim bilirsin. Biz eski arkadaşız. Seninde bende sırların var. Hemde en büyük sırrını benimle paylaştın Josh.
-Evet Boris sana yaptıklarım için üzgünüm. Sen hâlâ benim arkadaşımsın fakat konsey görevlerimi de yapmam gerekti. Kusura bakma.
+Önemli değil Josh. Hayattayım yaşıyorum sorun yok sadece seninle birşey konuşmam lazım. Arkadaşca!
- Tabi Boris ne demek. Konuşalım.
+Aramızda kalıcak Josh tamam mı?
-Dinliyorum.
+Diyelim ki bir melek veya şeytan değişse. Yani ben değişebiliyordum ya melek olsam bi melekle evlenebilirim değil mi?
Güldü Josh.
-Bende seninle bunu konuşacaktım Boris. Seni izlemem için görevlendirildim. Ve sen değişmiyorsun Boris. Ama merak etme kimseye söylemedim. Seninle konuşmadan hareket etmek istemedim.
+Şey... Josh ben açıklayabilirim. Zorundaydım anla.
-Değişen kişi Evaydı değil mi Boris? Sende onu korudun.
+Konseye söylemeyeceksin değil mi?
- Üzgünüm Boris. Hoşçakal!
Kapıya doğru ilerlerken aniden bağırdım.
+Dur Josh. Eğer söylersen...
- Ne yapacaksın Boris? Beni mi döveceksin? Hadi gel! Üzgünüm arkadaşım bu benim görevim!
+Git söyle Josh. Git söyle de bende senin sırrını söyleyeyim. Emin ol eğer söylersen bizden, Evadan önce seni öldürürler. Hadi şimdi git ve söyle bekliyorum!!!
-Aa...ama Boris bunu yapamazsın, yapmazsın değil mi?
+Den ve gör Josh. Dene, ve gör...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum, güne şehit haberleriyle başladık, bu çok acı birşey. Gülerek değil ağlayarak başladık. Allah'ım ŞEHİTLERİMİZİN ailelerine
sabır versin. Şunu asla ama asla unutmayalım ki
ŞEHİTLER ÖLMEZ
VATAN BÖLÜNMEZ
Şehit haberlerinin son bulmasını ve güne ağlayarak değilde gülerek başlamayı umut ediyoruz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
Science FictionBir şeytan ve bir melek onların tek suçu aşık olmalarıydı.Ama şeytan'ın daha büyük bir sırrı vardı.Peki neydi bu SIR?