BİLİNÇALTI #WATTYS2019

TELEKİNEZİ

Etrafındaki meraklı kalabalık içeriye giren çok genç yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim kadına gözlerini dikti.

Tek başınaydı,üzerine geçirdiği resmi kıyafetler onu olduğundan daha yaşlı gösteriyordu.
Kabul edelim onu gündelik kıyafetlerde görseydim belki hayret edebilirdim.

Meraklı kalabalığı süzdü önce, amfide yaklaşık yüz tane öğrenci vardı hepsinede bir şans vererek tek tek göz temasını sağladı. Hepsinin yüzündeki heyecan ona geçmişti. O da en az onlar kadar heyecanlıydı. Bir an küçük bir kız çocuğunu ansızın eve gelen birden fazla misafirin önüne çıkarmışlar gibi bir hâle büründü.

"Sanırım bu kadar heyecanlanacağımı tahmin etmemiştim. Bu kadar fazla kalabalığa bir daha ne zaman rastlarım bilmiyorum ama şu anı iyi değerlendirmem gerektiğini çok iyi biliyorum."

Gözleri bana kaymıştı, sanki başlamak için onay bekliyor gibiydi. Samet ve Burcu hoca çoktan amfiden çıkmışlardı. Başbaşaydık amfide tabi bir de kuru kalabalık eşlik ediyordu bizlere.
Kimseden en küçük bir ses çıkmadı.
Nefesini tutmuş karşısındaki kadının ağzından çıkacak olan sözcükleri bekliyorlardı. Bilhassa bende.

Küçük bir gülümseme takınarak dudaklarıma, bakışlarımı yüzüne diktim.
Gururla sınıfa yeniden döndü. Söylediği gibi heyecanlıydı,haddinden fazla.

Önce kendimi tanıtmalıyım.
Ben Sezen Ünaldı, ruh bilimi adına çalışmalar yürütüyorum. İngiltere'de bir üniversitede profesörlük yapmaktayım.

İngiliz Psişik Derneği adında gönüllü bir araştırma kuruluşunda da ekip arkadaşlarım ve ben projeler yürütüyoruz.

İngiliz Psişik Derneği hakkında minik bir bilgi verecek olursak 1882 yılında kuruldu. Aralarında Freud gibi ilk psikoterapistlerin çoğu bu derneğin üyesiydi. 

"Peki öyleyse asıl konumuza dönelim"

Parapsikoloji nedir bilen var mı? Hangi arkadaş bu konuda bizlere yardımcı olacak,aslında en başta cevabını biraz da olsa verdim. Kaç kişi beni iyi dinledi?"

"İnsanın olağanüstü yetenekleri ve ruhsal gücünün araştırılması ve incelenmesidir."Sınıfta nadir görebildiğimiz Mete atmıştı bu tanımı ortaya, tüm sınıf bu sefer bakışları bu arkadaşa çevirdi.

"Kesinlikle" tam da bu, aslında literatürdeki genel tanımı desek daha doğru olur. Benim tanımım da parapsikoloji kısaca ruh bilimi demek.
Zihnim uzun tanımları tutamayacak kadar iyi değil de.." yine aynı  gülüşü takındı yüzüne.
Samimi bir ortamın kokusu amfinin her bir tarafına yayılmıştı,öğrencilerimin bu denli heyecanlı oluşu beni hem sevindirip hem de kırmıştı.
Derslerimdeki heyecan belki çoktan amfinin dışına çıkmıştı da,haberim yoktu.

"Günümüzde parapsikoloji konusu fazla ilgi çekmemektedir. Bu yüzden parapsikoloji alanında yapılan çalışmalar sınırlıdır.

Parapsikolojik araştırma laboratuvar araştırmasını ve bilimsel alan çalışmasını içeren bir dizi metodoloji gerektirir ki, günümüzde bu metodolojik parapsikoloji araştırmaları bazı özel laboratuvarlarda ve dünyanın çeşitli üniversitelerinde sürdürülmektedir.

Bununla birlikte, günümüzde parapsikolojik araştırmalara etkin olarak destek veren üniversiteler, tüm üniversitelerin sayısına oranla çok fazla değildir.

Asıl konumuza gelelim,heyecanı önceye göre yatışmışa benziyordu. Parapsikolojinin en önemli alt dallarından biri olan benim de en fazla tezler yazdığım konuya; TELEKİNEZİ."

En önde oturan Ece'nin yanına giderek sıraya attım kendimi,öğrenciler genellikle ön tarafı tercih etmediğinden boş bir yer bulabilmiştim kendime. Ece küçük bir  gülümseme yerleştirdi yüzüne,hemen oturmam için çantasını önüne çekti.

Gözlerimi yeniden anlatma aşkıyla tutuşan bu kadına çevirdim.

"Telekinezi bir cismin uzaktan hareket ettirilmesi ya da biçiminin değiştirilmesi olayıdır. Bu uzaktan yapılan etki beyin veya düşünce gücüyle meydana gelmektedir. Bu beyin veya düşünce gücü cisme etki etmektedir.

Parapsikoloji bilim dalının incelediği önemli bir psişik güç olan telekinez canlı veya cansız maddeler üzerinde etkiler oluşturabilmektir. Kelime anlamına bakacak olursak; tele uzak, uzaktan anlamında Yunanca bir sözcüktür. Kinezi ise hareket anlamına gelir. Buradan telekinezinin uzaktan hareket anlamına geldiğini görüyoruz."

Gözleri arkaya takılmıştı bakışlarımı onunla birlikte bende gövdemi arkaya çevirdim. Mete yine bir şey söylemek için el kaldırıyordu. Sevmiştim bu çocuğun içindeki soru sorma aşkını.

"Evet?"

"Telekinezi aslında bilirsiniz hepimizin çocukken kaşık gibi metalleri kullanarak yaptığımız öylesine bir aktiviteydi. Ve tabi asla gerçekleşmeyeceğini de biliyorduk.
Peki merak ediyorum, gerçekten bu yeteneğe sahip insanlar var mı?"

Sezen,sorulan soru karşısında hazırlıklıydı düşünmeden yanıt verdi.

"Öncelikle bu sürekli bana gelen bir soru,çok sık karşılaşıyorum.
Evet kesinlikle var diyemem ancak düşüncelerini muhteşem şekilde kontrol altına alan insanlar var. Tabi geliştirilmesi gereken bir yetenek olduğunu biliyorlarsa ilk olarak bize geliyorlar. Bizde gerekli deneyler ve araştırmalar yapıyoruz. Bilmiyorlarsa da pek fazla iredelemiyorlar. Bizde derin araştırmalar ve deneyler yaparak bu durumu inceliyoruz,yani şu ana kadar tam olarak bu yeteneğe sahip bir vakayla karşılaşmadık diyebiliriz.

Hatta çalıştığım üniversite de çok fazla öğrencim böyle şeyler yapabildiklerini söylüyorlar. Herkes bu tür bir yeteneğe sahip olduğunu söyler ancak bu öyle hafife alınacak bir durum olmamakla oldukça nadir görülen bir olaydır.

Çalışmalar her ne kadar hızlı ilerlemese de bilim adamlarımız bu yeteneği geliştirebilmenin yollarını arıyor.

Unutmayın telekinezi becerisinin öğrenilebilmesi gerekir. Olay aslında düşünce, beyin, bilinç ve inanç ile ilgilidir."

"Peki bir sorum daha var. Diyelim ki günün birinde böyle yetenekte olan bir çok insan keşfediyorsunuz. Bu hem iyi hem de kötü sonuçlar doğurabilir.

İnsanlık bilim ve teknoloji adına büyük değişimler yaşar yaşamasına ancak bu kötüye de kullanılabilir değil mi? "

"Elbette, bilirsiniz silahlar önce hayvanlardan korunmak amacıyla icat edildi,insanoğlu bunu kendi arasında güç ve korunmak olarak da kullandı, savaşlar bu nedenle daha ölümcül bir aldı. "

Bu tamamen bilimin ne taraflı kullanıldığına bağlı olacaktır.