Sınıfta anlamsız bir sessizlik mevcuttu, herkes Sezen'e o kadar iyi odaklanmıştı ki,buna daha fazla izin veremezdim. Dersimin yarısından fazlası gitmişti.
Munzur bir çocuk gibi yerimden fırladım. Kendimi onun yanında buldum. Daha fazla şey anlatmak ister gibi gözlerime baktı. Çaresizce izin vermeyeceğimi anlayınca konuşmayı bitirmesi gerektiğini anlamış olarak söze yeniden başladı.
"Hocanız bana dersini çaldığım için kızmış gibi en iyisi burada bitirmek. Başka sorusu olan varsa sevgili dekanın yanında olacağım beni orada bulabilirsiniz dinlediğiniz için teşekkürler.
Özellikle telekinezi hakkında olan sorularınız varsa bunu seve seve cevaplandıracağım."
Yine o gülüşü yerleştirmişti dudaklarına. Ona gerçekten kızgınlık hissetmiyordum.
Aksi halde onu yakından tanımak belki de bizimkilerle birlikte kahve içmeye bile gidebilmek isterdim. Neden olmasın.
"Aşk olsun Umut hocam, Sezen hanımı dersin yarısında çıkarmak nedir? Çocuklar daha nerede bulacak onun gibi başarılı bilim adamlarını."
Samet yarı kızgın bir ifadeyle karşım da kahve bardağını avucuna almış kuşkuyla etrafına bakıyordu.
..
Dersin son iki saatini de Freud'u işleyerek geçirdim çocuklar pek seviyordu onu bilhassa bende. Kuramlarını anlamak biraz zor olsa da hepsinin altından muhteşem anlamlar çıkıyordu.
Aklıma bu sabahki yaşananlar geldi.Neredeyse unutuyordum. Rüyalarıma davetsiz olan bu gizemli kadının peşini bırakmamalıydım. Daha sabah kendime söz verdim ne olursa olsun bu kadının benim için neden bu kadar önemli olduğunu bulacaktım.
Bilinçaltım neden bu oyunu oynuyordu bana. Neden onun yüzünü ezberletiyordu durmadan. Neden kazadan önce beni orada gören bir takım insanlar vardı.
Küçük uzun koridoru hızlı adımlarla geçtim. Odama girdim direk bilgisayarıma yöneldim. Vize sonuçlarını bugün sisteme geçirmem gerekiyormuş,yoksa sistem gecikirmiş,diğer hocalarında girmesi gerekiyormuş gibi dün bir sürü şey sadaladı ana bilim dalı başkanı. Anlaşılan bunu yapmadan çıkamayacağım okuldan.
Odamın kapısıyla düşüncelerim bölündü.
''Umut Hocam'' gelen Bekirdi. Okulun hademesi. Odamın kapısının açık olduğunu gördüğünde içecek bir şeyler mutlaka getirirdi.
''içecek bir şeyler ister misiniz''
''kahve olsun Bekir efendi.''
Onun odadan çıkışını bekleyen bir gölgelik belirdi arkadan. Bekir arkasını döndüğünde saygıyla kafasını eğdi.
Bilgisayarımı bir süreliğine uyku moduna aldım. Gelen Sezen hanımdı.
Yine olduğu gibi tek gelmişti. Kırk yıllık dost gibi odama dalışıyla önümdeki koltuğa oturması bir olmuştu.
''Ah Sezen hanım beklemiyordum sizi,nasılsınız görüşmeyeli?''
''Teşekkürler Umut iyiyim , biraz önce Samet ve Burcu ile birlikteydim. Samet seninle mutlaka tanışmamı söyledi.''
Samet'in neden böyle bir fikri ortaya attığını bilmiyordum ama canım arkadaşım uzun süredir bana arkadaş ayarlamakta bir hayli ısrar ediyordu.''
''Samet iyi yapmış bende zaten sizinle tanışmak istiyordum, vesile olmuş oldu. Parapsikolojiyle ilgileniyorum dediniz derste, alt dallarından yalnızca psikokinezi'yi anlattınız, çocuklar gördüğüm kadarıyla bu gibi konulara pek ilgili. Durugörü,Premonisyon,astral seyehat,ekminezi,levitasyon,prekognisyon gibi konuları da anlatın. Bu sefer dersimin çoğunu size verebilirim. ''
Sezen karşımda yine o gülümsemesini yerleştirdi dudaklarına.
''Elbette neden olmasın,ancak yarın İngiltere'ye geri döneceğim.Dernekten arkadaşım aramış ve önemli birkaç bulgu bulduklarını belki de bizler için önemli olabileceklerini söylemiş. Asistanım Ege iki gün sonra buraya geliyor, onunla irtibata geçersiniz bu da onun kartı buyurun''
''Sizinkini almayı umut ederdim,sanırım bütün iletişim işlerinizi asistanınız hallediyor.''
''Ah evet Ege benim bu konuda sağ kolum,yoğun bir çalışma hayatım olduğundan bazen kimseyle görüşme fırsatı bulamıyorum, buraya da Burcu'nun ısrarlarıyla gelmiş bulunmaktayım.Aslında benim için iyi oldu, anavatanıma az da olsa kavuşma fırsatı buldum.
Ve pek tabi sizinle tanıştım Umut. Bir daha ki gelişimde yabancılaşmış olduğum bu yerleri bana gezdirmenizi isterim. Ancak şimdi bir saat sonra ki uçağıma yetişmek için sizden müsade istiyorum''
''Tabi ki müsade sizin Sezen hanım''
Oturduğum sandalyeden ayağa fırladım, karşısında bir düğme iliklemediğim kalmadı. İlk defa kalbim bu kadar hızlı atıyordu. Elimi nazikçe karşımdaki ürkek ceylana uzattım.
Sıcak bir gülümseyişle karşılık verdi. Kısa bir başlangıç yapmış olsakta sevmiştim bunu.
''Sizin şu derneği de merak etmiyor değilim,belki bir gün orayı sizde bana gezdirirsiniz Sezen hanım''
"Neden olmasın."
Sezen odadan yavaş adımlarla çıktı, gülüşlerin yükseldiği bu oda tekrardan sessizliğe gömüldü. Kaldığım işi tamamlamak için bilgisayarıma yöneldim,odamın kapısı Bekir ile yeniden açıldı.
''Şuraya koy Bekir efendi sağolasın''
Bekir kafasını sallayarak gülümseme yerleştirdiği yüzünü gözlerime dikti.
''Ne demek hocam, çalışın siz memleketin sizin gibi hocalara ihtiyacı var.''
..
Yarım saat sürer dediğim iş iyice ileri saatlere nüksetti. Hava neredeyse kararmış akşam olmuştu.
Paltomu alıp odadan çıktım,ayak seslerim koridorda yankılıyordu. Hızlı adımlarla merdivenleri indim. Akşam serinliği yüzümü yaladı bedenim sıcaklığın nahoşluğunda tembelleşirken soğun diriliğinde birden kaskatı kesildi.
Anayola çıkıp gözlerim taksi aramaya başladı.
İçimde tarifi olmayan bir şeyler vardı. O kadına gittikçe daha da yakınlaşıyor olduğumu hissediyorum.
Ayağımın dibinde bir taksi durdu.
Bir şey demeden atladım arka koltuğa."Nereye gidiyoruz birader " bu taksicilerdeki samimiyete hala alışamıyordum. Bir gün birinin biraderi diğer gün abisi oluyordum. Aldırmadım, insanımın samimiyeti başka bir millette yoktu sonuçta. Sanırım bu iyi bir şeydi.
Uzun bir soluk aldım. Gözlerimi caddenin işlek yoluna ve abartılı ışıklarına diktim.
"Şişli Etfal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNÇALTI #WATTYS2019
Ficción GeneralBugünün de geçmişini yaşayan bir adam,yıllar önce onu çoktan kaybeden bir kadın. Bilinçaltının gizemli yanları.. Bu karmaşık olaylar zincirinde esir kalan bir polis.. Bu üçgende köşede kalan küçük hayatlar. ○○○○○○○○○○ Nefesini sıkıca tut tüm bunlar...