Sabah aranacaklar listesine Samet Türkoğlu'nun numarasını da ekledim.''Amirim,hala burdasınız? Bu gece zaten yeterince yoruldunuz. Komiser eve gidip dinlenmeniz gerektiğini söyledi.''
''Tamam Metin tamam gidiyorum bu arada yarın ilk işin kaza geçiren kadının yanına gitmek. Gözün onların üstünde olsun bana her saat başı rapor vereceksin.''sesim her zamanki gibi emir vericiydi aldırmadım bu çocuk zaten bu hallerime alışkındı.
''Tamam amirim.''
Yoğun bir günün ardından evime yol aldım,evimin havasızlığından rahatsız olup tüm pencereleri sonuna kadar açtım,saat gece yarısını çoktan geçmişti. Tüm sokak sessizliğe gömülmüştü adeta. Bilgisayarımın başına oturdum,Umut Kara'nın adını arama kutucuğuna yazdım. Önüme bir sürü haber yayıldı tüm haberlerde birinci sırayı almıştı,şaşırdım önce. Nasıl olur da katilin teki ortalıkta böyle serbestçe dolanıyor. Adelet'in bu başıboşluğuna içimden lanetler yağdırdım gece gece.
Kendime kahve yapmak için mutfağa yol aldım. Uyumam gerektiğini biliyordum,göz kapaklarım baskı yaparcasına kapanıyordu ama önümde çözmem gereken önemli bir olay vardı. Eğer bir olay ilgimi fazlasıyla çektiyse hiç durmam tüm vaktimi ona yatırırım. Bazen yemek yemeği bile unutabilirim o derece...
Yeniden bilgisayarımın başına geçtim.Haberlerde rastgele gezinirken gözlerim ''Diana''yazısına kaydı bir anlığına uykulu gözlerim tekrardan kocaman açıldı.
Haberin başlığına tıkladım.
''Umut Kara,yattığı hastanede doktoru Diana Vasilyev'i kaçırdı.''
Bu iki ismi aynı anda aradığımda ise şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Bu kadınla hemen yarın görüşmem gerektiğine daha da emin oldum. Yaklaşık yarım saat daha ekranda birkaç kaynaktan farklı tarihlerde verilen haberleri topladım.
Hava neredeyse aydınlanmak üzereydi.Gözlerim daha fazla dayanamadı uykuya teslim oldum. Belki de masanın başında istemsizce sızmıştım.
....
''Uyan sana diyorum yemeğin burda, hemen ye sonra seslen bana. Hadi kalk kime diyorum lan ben!''
Sert bir elin beni hunharca sarsmasıyla uyandım. Önümde kaşları çatılmış bir memur duruyordu.
"Sana sesleniyorum,duymuyor musun?"
"Duymamışım özür dilerim."
"Tamam hadi ye şu yemeğini 10 dakikaya kapının önünde görücem bunu anladın mı?"
"Anladım." Bu davranıştan hoşlanmamıştım ancak bir şey demedim.Yüzünü ilk defa gördüğüm adam sertçe kapıyı kapattı ardından kilitledi.
Önümdeki yemeğe baktım,her ne kadar midem bulansada yedim.
Dediği yere bıraktım usulca, adam dediği gibi yaklaşık on dakika sonra geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNÇALTI #WATTYS2019
Fiction généraleBugünün de geçmişini yaşayan bir adam,yıllar önce onu çoktan kaybeden bir kadın. Bilinçaltının gizemli yanları.. Bu karmaşık olaylar zincirinde esir kalan bir polis.. Bu üçgende köşede kalan küçük hayatlar. ○○○○○○○○○○ Nefesini sıkıca tut tüm bunlar...