Bölüm 15

15K 719 6
                                    

  Uyanmış olmasına rağmen buradan hiç kalkmak istemiyordu, onu uyandırarak bu güzel anı mahvetmek büyük bir günah kadar yanlış geliyordu. Parmaklarını yavaş, ritmik hareketlerle onun teninde gezdiriyor, uyurken yüzünün aldığı şekilleri ezberine kazımaya çalışıyordu. Kollarında kıpırdanmaya başlayan genç kadın kısık bir mırıldanmayla göz kapaklarını yavaşça açtı. Tam olarak uyanmak için kısa bir süre bekledikten sonra başını kaldırıp kendisini izleyen deniz mavisi gözlerle karşılaşınca kaşlarını çattı.

"Sen beni mi izliyorsun?"

Genç adam onu başıyla onayladı.

Amelia telaşla hareketlenmeye başladı. "Peki, ne zaman uyandın? Çok mu oldu? Keşke uyandırsaydın." diye geveledi ve kalkmaya çalıştı ama yatağa geri çekildi. Sinirle "Neden yaptın bunu?" diye sordu.

James bir kahkaha attı ve onu kendine çekip "Bugün odadan çıkmamaya karar verdim ve sizin de bana eşlik edeceğinizi umuyorum, leydim." diye açıkladı.

Amelia kıkırdayarak "Çok isterim, lordum." dedi ve ona biraz daha sokuldu. "Ne zamandır beni izliyordun?" Bunu gerçekten merak etmişti.

Genç adam omuzlarını silkip "Bilmiyorum, zamanın farkında değildim." diye mırıldandı ve genç kadının sırtından yatağa dökülen saçlarıyla oynamaya başladı.

Bu sırada Amelia' nın kısık, tereddütlü bir sesle "James, sana bir şey sorabilir miyim?" dediğini duydu.

Aklı hala oynadığı saçlarda olduğu için dalgın bir şekilde "Ne istersen sorabilirsin." diye yanıtladı.

"Buraya gelmeden önce biri var mıydı?" Bunu umursamaz bir tavırla sormaya çalışmıştı fakat aslında durum hiç de öyle değildi.

Dikkatini çekmeyi başarmıştı, James eline doladığı saçı bırakıp derin bir nefes aldı. "Ne demeliyim bilmiyorum." Ona Felishia' dan bahsetmesi pek mantıklı olmazdı, sonuçta Beatrice' in başına sardığı bir kızdı dahası ondan kurtulmak için her yolu denemişti. Ayrıca Amelia ona hayatında biri olup olmadığını sormuştu, Felishia' ya hayatında bir yer vermiş değildi ki.

Amelia elini yavaşça onun çıplak göğsüne vurup "Lütfen gerçeği söyle." dedi. Pekâlâ, bu tavrıyla James' e istediği her şeyi yaptırabilirdi.

Genç adam her ne kadar karnının üzerindeki elini alıp bileğinden öpmek istese de bu düşüncesini bir kenara bıraktı. Derin bir nefes daha alıp kısa bir süre tuttuktan sonra üfledi. "Evet, vardı. Ama buraya gelene kadardı. Zaten tam bir ilişki de denilemezdi, ona âşık olduğumu söyleyemem."

"Nasıl yani? Onunla birlikte miydin değil miydin?" Amelia' nın kafası karışmıştı, durumun tam olarak ne olduğunu bir türlü çözemiyordu. Bir yanı, James' in karısı olan ağırbaşlı ve sağduyulu olan yanı, bunu bilmek istemediğini defalarca dile getirse de meraklı ve kıskanç bir kadın olan diğer yanı baskın gelmişti. O açıklamamak için ne kadar diretirse Amelia da o kadar soru sormaya devam edecekti.

"Birlikteydim diyemem. O ve ben... yani sadece... Beatrice' in arkadaşıydı ve çok sık görüşüyorduk. Onunla aramda bir şey olmasını istediğini bana söylediğinde deneyebileceğimi söyledim. Sadece birkaç sohbet, belki de birkaç gezinti."

Amelia, kendisini uğraştırmamasına sevinse de duyduğu cevaptan pek hoşnut değildi. Kaşlarını çatıp yüzünü ekşitti, bir yandan da ifadesiz sesle "Nasıl biriydi?" diye sordu. İşte o kıskanç ve meraklı kadın şimdi de olası rakibini merak ediyordu, aslında rakip bile değillerdi.

Sadeliğin AsaletiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin