KM-2

98 19 3
                                    

Nihayet okulun kapısı gözüktüğünde derin bir iç çektim. " eylülcüm okula gelmemi ister misin?" Diye sordu annem.
" Hayır annecim gerek yok ben sonrasını hallederim."
" Tamam kızım kendine dikkat et seni seviyorum. " diyerek yanağıma bir buse bıraktı. " bende ağır adımlarla arabadan indim ve okulun kapısına doğru yürümeye başladım. Meraklı gözler şimdiden çevrilmişti bana. Sanırım anladılar yeni olduğumu. Bana bakan gözlere aldırmayarak başımı dik tuttum ve emin adımlarla müdürenin odasına ilerledim. Kapının önünde bir erkek ve iki kız vardı hararetli hararetli konuşuyorlardı.
" bana bak kızım eğer beni bir daha şikayet etmeye kalkarsan sonun cok kötü olur anladın mı beni! Bu okulda bir tane karşı gelebilecek varsa buyurusn. Ayağını denk al" dedi siyahlar içine bürünmüş bad boy tarzı veren ve fazlasıyla ürkütücü çimen yeşili gözleriyle âdeta ateş ediyordu. Karşısında ki sarışın ve fazlasıyla korkmuş kız susmuş onu dinliyor bir yandan da sessizce göz Yaşlarını akıtıyor du. Sarışın kızın yanında duran kızıl saçlı, fazlasıyla! Makyaj yapmış ve sinsi sırıtışla duran kız bir an bana döndü ve gözlerimiz buluştu. Kaç dakikadır burda duruyordum bilmiyorum. Hemen silkelenip kapıya doğru yöneldim. Bir anda hepsinin gözü bana döndü.
" aa bakın yeni kız gelmiş okulumuza selam canım" dedi kızıl saçlı kız oldukça lakayit bir biçimde. Sadece "merhaba" demekle yetindim ve kapıyı çaldım. İçerden"gel!" Sesini duyunca girdim ve ardından kapıyı kapattım. " merhaba eylülcüm bende seni bekliyordum birazdan ders başlayacak sınıfın 11-A şimdi bir nöbetçi çağıracaģım seni sınıfına götürsün" dedi güler yüzüyle Müdüremiz
"Teşekkür ederim" demekle yetindim sadece. Müdüremiz sıla hanım birkaç tuşa basarak nöbetçi öğrenciyi çağırdı ve anında kapı çaldı.
" buyurun hocam " dedi Kıvırcık siyah saçlarıyla oldukça sevimli duran kız.
" Ece, yeni Öğrencimiz eylülü sınıfına götürür müsün 11-A"
" peki hocam, gel eylül" diye seslendi bana. Bende Müdüremize başımla selam vererek ecenin peşine takıldım.
" bende 11-A da okuyorum eylül aynı sınıftayız sana kendimi tanıtayım adım ece burslu geldim bu okula yani o zengin züppelerden değilim." Diyerek samimi bir ifadeyle gülümsedi.
"Ben de eylül aslında bende burslu sayılırım buraya zaten mecburi geldim okul yarısı olduğu için diğer okullara gidemedim ve annemde Müdüremiz sıla hanımla arkadaş olduğu için bana büyük bir iyilik yapmış oldu yani merak etme ben de zengin züppe değilim" diyerek sırıttım. Hem konuşup hem de sınıfa doğru yürüyorduk. Sınıfa yaklaştıkça sesler yükseliyordu. Ece önüme geçip kapıyı açtı ve tüm gözler bize döndü. Benimde gözlerim boş bir sıra arıyordu. Gözlerim cam kenarı en arka sıraya takıldı. Gözlerime inanamadım o sabah gördüğüm siyahlı çocuk oradaydı. Ve delici gözlerini üstüme dikmiş bana bakıyordu. Ve evet maalesef tek boş yer onun yanıydı ah Hayır ama ben birtek bun tesadüflerin kitaplarda olduğunu sanırdım. Ayaklarım geri geri gitse de oraya doğru gittim ve yüzüne bile bakmadan çantamı yanına attım. Hala tüm gözler üstümde idi. Ve ufak tefek fısıldaşmalar vardı. Ben bunlara aldırmayarak önüme döndüm ve sessizce oturdum. Kapı açıldığında hafif beyaz saçlı, biraz kilolu ve kısa boylu (yani klasik Türk öğretmeni) gözlüklü öğretmenimiz geldi. Oldukça sevimliydi. Bizi selamladıktan sonra gözü bana takıldı. "Yeni kız tanıt bakalım kendini" diye bana seslendigi an bütün gözler bana döndü. Hafif tebessüm ederek kalktım ve kendimi tanıtmaya başladım. "Adım eylül. İzmirden geliyorum annemin tayini istanbula çıktı. Daha yeni taşındık ve yeni okuluma alışmaya çalışıyorum" dedim ve sırama oturdum. Yanımda oturan çocuğun gözlerini üzerimde hissediyordum. Aldırmamaya çalıştım. Hoca da hemen ders anlatmaya geçti. Pek dinlediğim söylenemez aslında. Zilin sesini duyduğum an kalktım ve tam gidecekken o soğuk sesi duydum.
"Bekle bakalım yeni seninle işimiz var"...



Umarım beğenirsiniz ilk deneyimim iyi okumalar:)))

Kış MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin