BÖLÜM 26

87 10 0
                                    

İstediğin an kaybolabilirsin.İstediğin an yokta olabilirsin.Sen istersen herşeyi yapabilirsin.Karşında ki insan çok güçlü olsa dahi onu bile alt edebilirsin.İste.Sadece iste.İşte o zaman dize getiremeyeceğin,baş edemeyeceğin hiç bir şey olamaz.Uygulanmış ve kanıtlanmış bu teorimden o zaman pek bir haberim yoktu.Ama o zamanlar bu teorime ilk adımı atmıştım.

Kendimi bir çay bahçesine atmıştım.Teknik ve pratik olarak ilk defa aldatılıyordum.Normal şartlarda bunu kabullenmemem Cenap'ın kafasını kırmam gerekiyordu.Farkındaydım.Ama ne için!Kim için.Açık bir çay söyledim.Sabahtan beri hiç birşey yemediğim aklıma gelince çantamda bulundurduğum acil durum diyet bisküvilerinden bir tane açtım.

Kafamda o kız ile Cenap'ı canlandırmaya çalışıyordum.Benim olan Cenap ben olmayan bir kadınla aynı yatakta.Ofisinde yatak yoktu ki.Salak herif!Madem bir halt yiyorsun bari gerekli ortamı hazırla.Elimin içini alnıma sertçe vurdum.Delirdim he ben.Neler düşünüyorum diye düşüncelerimi savuşturmaya çalışırken içimden gelen kahkahamı daha fazla tutamadım.Hemen beynimde bir senaryo belirdi.Kız fazla alkol almış ve savunmasız.Bar arkasında pusuya yatmış bir adet aç kurt kızı kesiyor.Vücüdunda bir hareketlenme.Bu kız benim olsa ya bu gece düşünceleriyle öne atılan kel göbekli bir adam.Kız kendinden geçmişçesine sağa sola sallanır.Adam etrafında anı kollar,kızın başı döner.Sendelerken tam düşme anında adam kızı tutar.Kız baygın gözlerini adama diker.Sarhoşluğun verdiği şehvetimsi titreşimler adama geçmiştir.Adam kızı ofisine doğru götürür.Kız bırak beni gibi cümlelerle karşı koymaya çalışırken tıpış tıpış adamla ilerlemeye başlar.Odaya girilir.Kapı arkadan kilitlenir.Adam kzın çenesinin altından aşağıya doğru elinin tersiyle okşamaya başlar.Parmağının kılları kızın boynunu gıdıkladığı için kız kıkırdamaya başlar.Ama adam ona dokunmasından zevk aldığını düşünür.Elini kızın göğüs kısmına doğru hareket ettirmeye başlar.Kızın vücudu alev alev.Dudakları buluşur.Şuan karşısında gördüğü adamın alkolün etkisiyle eski erkek arkadaşı olarak görmektedir.Kız nasıl bana döndün ne kaçırdığını bir kez daha anla modunda daha isteklidir.Adam bu kız nasıl bu kadar arzulu tanrımmmm hiç bir kız bana karşı koyamaz egosuyla daha şehvetlidir.Karşılıklı yanlış anlama silsilesi kızın sırtının yere değmesi ve görüntüye adamın sinsi gülümsemeyle kızın üstüne uzanmasının girmesiyle kamera dudaklarına odaklanır.Ateşli bir öpüşme başlar.Öyle ki kız eski erkek arkadaşı sandığı bu adamın dudaklarını parçalayacakmış gibi ısırırken adam ne kadar çok istiyor beni diye dudaklarını boynuna kaydırır.Aşağılara daha aşağılara iner adamın dudakları.Kız altında kıvranır.Kıyafetler parçalanırçasına çıkarılır kızın üstünden.Onun omzuna kızın göz makyajından bir parça değer.Burada şeytan gizli ayrıntıda gizlidir mesajı verir senaryonun yazarı.Adam istiyor musun beni? diye boğucu bir sesle konuşur.Kız eski sevgilisi sandığı bu adama her zamanki gibi der.Ne kaçırdığını anlayacaksın.Adam tam bir "mal"dır anlamaz.Pis sırıtışı yüzünü kapsar.Adam pantolonunu indirmeye çalışır.Zorla da olsa başarır.Kafasını hafif kaldırınca sevgilisi aklına gelir adamın.Sanki fotoğraftan direk ona bakıyordur.Kızı ezercesine fotoğrafa ulaşır.Kız vazgeçti sanar.Ama adam fotoğrafı ters çevirir.Ve kızın bacaklarının arasında ki yeri alır.Yine o pis sırıtış yoooooooooo bu kadarı fazla diye yerimde sıçradım.Pissslik herif diye tiksintiyle yüzümü buluşturdum.Sonra çay bahçesinde bir hareketlilik hissettim.Hemen anlamıştım.Cenap genel alarma geçmişti.Apar topar çıktım bir taksiye atlayıp eve gittim.Bavulumu indirdim dolabın üstünden.Kıyafetlerimi tıkıştırdım.Arada evi toplayan ablaya bilgisayarımı ve bir kaç eşyamı bırakarak İstanbul'a doğru yola çıktım.Telefonum kapalıydı ve şuan Cenap'ın terör estirdiğine emindim.

İstanbul'a geldim gelmesine de annem yeni eşiyle beraber Fethiye'ye taşınmıştı.En son babamla yaşadıklarımdan sonra da onun evine gidemezdim.Üç yıl bizde kalan ve yeni evlenmiş arkadaşıma durumumu anlattım.İş bulana kadar kalabileceğimi söyledi.Fakat azgın kocası pek taraftar değildi ve bunu bariz bir şekilde belli etmişti.Gurur yapacak durumum yoktu.O gün anneliği sorgulamaya başladım.Annem resmen beni ortada bırakmıştı.Anne olmak doğurup kendi haline bırakmaktı benim kitabımda çünkü annem bu tezimi oldukça başarıyla savunuyordu.O yüzden o gün çocuk doğurmayacağıma yemin ettim.Annem beni arayıp eşya almama gerek olmadığını eski evinin deposunda ihtiyacım olan herşeyin olduğunu söylemişti.Depoya gittiğimde göz yaşlarım ruhumu ele geçirmişti.Annem hala kullanır durumda olan eşyaları yeni evine götürmüş ve bana döküntüleri bırakmıştı ve hiç biri işime yaramıyordu.Benim yatağa,koltuğa ne bileyim yemek yapacak şeylere ihtiyacım vardı.Bunu bariz biliyordu ama o bana eskiden cam sehpa olduğu belli olan fakat camı kırıldığı için sadece ahşap ayakları olan bir sehpa bırakmıştı.Kablosu kopmuş bir abajur.Kırık dökük bir sandalye.Bir kez daha boğazıma oturmuş yumruyla ayrıldım oradan.

Sonra ne mi oldu?

Yeni evli arkadaşlarım benden rahatsız olmasınlar diye eve geç gitmeye çalışıyordum.Tüm gün iş arama yorgunluğundan sonra eve girer girmez odama gidiyordum.Zile basmadan önce kapıyı dinliyordum eğer konuşuyorlarsa muhabbetlerini bölmemek için konuşmalarının bitmesini bekliyordum.

Sabah cebimde bir lira parayla internet kafeye gidiyordum.Bir saat dolmadan tüm iş başvurularımı yapmam gerekiyordu.Çünkü eğer bir saati geçersem fazladan vereceğim beş kuruşum yoktu.Evinde kaldığım arkadaşımın evinde yemek yiyemiyordum ve karnım açıktığında başka arkadaşlarımın evine yürüyerek gidiyordum.Karnımı doyurup yürüyerek geri dönüyordum.Ve uzun uğraşlar ve arayışlar sonucu iş buldum.Bir otelde resepsiyonist olarak işe başlayacaktım. İşe başladığımın ertesi günü evinde kaldığım arkadaşım durumlarının kötü olduğunu ve kayınvalidesinin evine taşınacağını ve çok üzgün olduğunu belirtti.Tam iş buldum derken ev çıkmıştı başıma.Ve uzun bir arayıştan sonra bir ev bulmuştum.Çok kötü durumda olsa da benim evimdi.İçerisinde kıyafetlerimden başka eşyam yoktu.Bir kaç eşya alacak kadar borç para almıştım.Bir yatak almıştım.Başka hiçbir şeyim yoktu.Alacak paramda yoktu.İnsan parasız kalınca tuvalet fırçasının bile aslında ciddi bir ihtiyaç olduğu kanısına fazlasıyla varıyordu.Ve o sıralar tuvalet fırçasına sahip olmak benim için lükstü.Evinde kaldığım arkadaşım gerçekten de taşınmıştı fakat daha büyük ve daha lüks bir eve.

İş yerinde kısa bir süre sonra müdür olmuştum.

Ben bunları yaşarken annem bana hiç bir şekilde destek olmuyordu.Ona bunu dile getirdiğimde ise olamıyorum diyordu.Çünkü kocası bana para göndereceği zaman engel olmuş ve biz seninle böyle anlaşmamıştık kızına para gönderemezsin demişti ve annem onu seçmişti.

Anne olmak...

Anne olmak kendinden vazgeçip çocuğun için yaşamakmış...

Anne olmak sonsuz fedakarlığın dört harfli haliymiş...

Anne olmak evladı açken son lokmayı çocuğuna yedirip aç kalmakmış...

Anne olmak içinde dokuz ay taşıyıp doğurduğu bebeğe kol kanat germekmiş...

Anne olmak annemin bana yapmadığı herşeymiş....


AŞKIN ADA'LI HALLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin