BÖLÜM-6 #KARAR ANI#

203 67 74
                                    

6. Bölüm...

-KARAR ANI-

" Lan şerefsiz köpek!! Derdin ne senin adi herif. Nida'yı kaçırmak isteyen kişi sendin değil mi? "
Hala düştüğü yerden kalkmayan Burhan denilen adam bir kaç saniye sustuktan sonra ağzını aralayarak cevap verdi.

"Sabrımı zorluyorsun. Hareketlerine dikkat et ve pişman olacağın şeyler yapma. "
diyerek ağzının etrafına dağılmış olan kanları eliyle bastırarak sert bakışlarını yüzüme sabitledi.

"Sana bir soru sordum. Cevap vermeye tenezzül bile etmiyorsun. Kim olduğunu ve amacının ne olduğunu hemen şimdi söylemezsen..."

Lafı ağzımda bırakıp beni iterek ayağıya kalktı. Ellerini çenemde sıkıp beni duvara doğru itti ve sertçe sırtımı duvara çarptı .

"Söylemezsem ne? Söylesene ne yaparsın? Polise mi gidersin yoksa beni dövebileceğini mi zannediyorsun?"

"Evet gerekirse polise de giderim ve hemen şimdi ellerini çenemden çekmezsen seni burada öldürürüm pislik herif. " Diyerek sesimi yükselttim.

Ellerini çenemden çekti. Ceketimi elleriyle silkeleyip düzeltti ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı.

"Polise gidersin öyle mi?" diyerek kahkaha atmaya başladı.
"Beni bu şekilde mi korkutmaya çalışıyorsun? "

Başını iki yana salladı "Ahh, Bozkurt beni tanımadığın o kadar belli ki"

"Evet seni tanımıyorum ve tanımakta istemiyorum" parmağımla çıkışı işaret ederek "Şimdi defol git" dedim "Hayatımıza nasıl girdiğini, girmeye çalıştığını bilmiyorum ama sakın uğraşma benimle hatta gölgemizden bile uzak dur."
Kaşlarını hafif çatarak bana baktı
"Gölge mi? Sizin gölgeniz var mıydı Azad Araz? "
Söylediği son cümle içimi çok yakmıştı. Evet belki arkamızda duracak bir ailemiz yoktu. Hiç tanımadığım amcalarımın bize sahip çıkmadığını ve tek bir gün bile bizi arayıp sormadıklarını biliyordum. Ama Nida'yla sıkı sıkı hayata sarılıp sevgimizle güçlenmiştik biz. Biz kimsesiz değildik. Biz bize yetiyorduk. Kendi gölgemizi kendimiz yaratmıştık.

"Sizin gölgeniz zaten benim"

Söylediği sözcükler beynimde çalkalanıyordu.

"Ne diyorsun lan sen? Kendini ne zannediyorsun. Kim oluyorsun da bütün bunları soyleyebilecek kadar rahatsın"

" Ne dediğimi boşver de Ayla diyorum. Çok güzel bir kız. Allah korusun etrafta iti var sapığı var değil mi? Onu korumalısın."

Burhan'nın ağzında Ayla'nın adını duyduğumda gözlerim karardı. Başım sıkıştı dayanılmaz bir ağrı başıma saplandı. Dişlerimi sıkıp ellerimi yumruk yaptım. Yumruğumu sert bir şekilde karnına geçirdim.

"Sakın!! Ama sakın Ayla'nın adını ağzına alma. Onun tek bir kılına zarar gelirse adamların falan umurumda olmaz. Seni burada öldürürüm kimse seni elimden alamaz duydun mu beni? Uzak dur bizden, hayatımızdan uzak dur."

Karnına vurduğum için hafif kendini eğmiş ama hiçbir şey yokmuş gibi davranıyordu. Yüzünün kızarıklığından zorlandığı belliydi.

"Seni uyarmıştım Azad Araz."

Kendini düzelttiği sırada havaya kalkan yumruğu yanaklarımda bitmişti. Gözlerimi kapayıp çenemde ki acının dinmesini bekledim.

"Umarım bir daha seni uyarmak zorunda kalmam ." diyerek dişlerini sıktı. Derin bir nefes alıp tekrar konuştu.

"Eğer Ayla'ya bir şey olmasını istemiyorsan polise gitmeyi unutursun. Ha eğer canına susadıysan keyfin bilir."

Ağzından dökülen her cümle ateş gibi yüzüme püskürüyordu. Onu burada boğup öldürmek istiyordum.

DİĞER YÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin