Bölüm 15. # KAYIP TESELLİ#

233 58 185
                                    

AZAD...

"Azad Bey gitmeyin. O adamlar çok tehlikeli görünüyorlar. Onlardan uzak durmanız sizin için daha güvenli biliyorsunuz. Hem sizin ilgilenmeniz gereken bir şey var. Size bir haberim var. "

Elimin kanadığını fark edince söyleyeceği şeyi bırakıp telaşla elime baktı. 

"Azad Bey eliniz kanıyor ne oldu elinize? Bunu o adamlar mı yaptı?" gözlerinden endişe ve korku akıyordu.

"Adamlar yapmadı korkmayın. Küçük bir kaza sadece. Önemli bir şey değil."

"Onlar çok tehlikeli görünüyorlar Azad Bey uzak durun onlardan. " diyerek elimi tutup kaldırdı ve elimi incelemeye başladı. " önemli bir şey yok diyorsunuz ama eliniz kötü görünüyor. gelinde bir bakalım hastanede. "

"Gerçekten önemli bir şey yok. Hem siz bana ne söyleyecektiniz? Az önce koşarak gelip bana önemli bir şey söyleyecektiniz" 

"ha evet" diyerek yanaklarında büyük bir gülümseme oluştuBenim aklım hâlâ Burhan'ın söylediklerindeyken bir yandan Seda'nın ne diyeceğini merak ederek söyleyeceği şeyi bekledim.. 

"Nida uyandı. Gözlerini açtı."

Seda'nın bana söylediği şeyi duyunca bir an duraksadım. Ne yapacağımı bilemedim. Kulaklarıma inanamıyordum.

"Sen ciddi misin?? Nida'm uyandı mı gerçekten?" Kafasını olumlu anlamda sallayıp yarı gülümsemeyle yarı da boş gözlerle "Aynen öyle." dedi.

Sevinçten dört dönmüştüm. Ona hiçbir şey diyemeden koşar adımlarla Nida'nın odasına gittim. Asansörü beklemeyecek kadar sabırsızlanmıştım. Bu yüzden merdivenleri İkişer adımlar kullanarak çıktım. Şimdi Nida'nın kaldığı odanın kapısındaydım. Nefes nefese kalmış bir şekilde kapıyı açtım. Doktor Dilara Hanım oda da olduğu için İçeri girmeme izin vermedi. Birazdan gelip Nidayı görebileceğimi söyledi. İçimde kalan sevinç ve hevesle tekrar geri döndüm. Kapının yanında duran camı görünce tekrar heyecanlanıp camdan Nida'ya baktım.

İnanamıyorum. Nida gerçekten uyanmış. Gözleriyle bana dönüp baktı. Ona el sallayıp göz kırptım. Hâlâ kendini toparlayamamasından olacak ki henüz her hangi bir tepkide bulunmamıştı. Arkamdan gelen sesle döndüm. Seda gelmişti. Ben koşarak gelince o da bana yetişmeye çalışmış, anlaşılan çok koşmuştu. Çünkü o da nefes nefese kalmıştı. Ellerini diz kapaklarına koyup hafifçe eğilip nefes almaya çalışıyordu . Kesik çıkan nefesi arasında:

"Ahh! Azad Bey. Size yetişeceğim derken nefesten oldum. Ne kadar da hızlıymışsınız?" dedi. O Bir şey daha söyleyecekken gülümseyerek yanına yaklaşıp sımsıkı sarıldım. İtiraf etmeliyim ki onun bu hali bana o kadar tatlı gelmişti ki o an ki mutluluğumla ona sıkıca sarılma isteği uyandırmıştı bende. Sevincimin etkisiyle bir an da onu kaldırıp döndürdüm. Bir kaç kez döndüğümü fark edince ne yaptığımı idrak etmeye çalışarak onu indirdim ama hâlâ sarılıyordum ona. Hiçbir şey düşünmek istemedim o an. Onun mis gibi kokan gül kokusu şimdi burnuma daha güzel gelmişti. Gözlerimi kapayıp kokusunu içime çektim. Ben bu kadının kollarında neden bu kadar huzurluydum? Hiç ayrılmak istemiyordum. Camdan Nida'yı görünce bana baktığını gördüm.

"Nida uyanmış gerçekten! Buna inanamıyorum." dedim ve hâlâ ona sarılı olduğumu fark edince kendimi toparlayıp ayrıldım. Galiba fark etmeden çok ileri gitmiştim. Ondan ayrıldıktan sonra yüzüne baktım. Sanırım sevinçten ne yaptığımı bilmiyordum. Ona baktığımda çok şaşırmış ve yanakları kızarmış bir şekilde baktı. Bu şaşkın hali gerçekten çok hoştu. Mahcup bir şekilde dudaklarımı araladım.

"Şey. Ben.. Ben Nidayı öyle gör-görünce.. Bir an.. "

Ensemi kaşıyıp mahçup bir şekilde ona baktım. "Bir an sevinçten ne yaptığımı bilemedim kusura bakmayın. Cidden."  Ohh be sonunda.

DİĞER YÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin