FİNAL

98 4 0
                                    

Esra evleneli tam beş yıl oldu. Esra ve Özcan'ın Ceren adında bir kızları oldu. Esra aşkının peşinden gitti ve sonunda sevdiğine kavuştu. Birbirleriyle uyum içimde olan bir çiftti. Geçen yıl iki katlı, bahçeli bir eve taşındılar. Özcan başka mahalleye taşınmak istesede Esra ailesini bırakamayacağını söyleyip bu mahalleden ev tutmasını istedi. Geçen yıl çizimlerini beğenen bir moda eviyle anlaşıp onlarla çalışmaya başladı. Özcan okulu bitirip Sinan'ların şirketinde işe başladı. Sinan babasından kalan şirketin başına geçti. Geçen yıl halasının kızı Meray ile nişanlandı. Birlikte gittikleri kursta Sinan Meray'e aşık oldu. Meray Sinan'a aynı duyguları beslemediğini söyleyip onu reddedince hepimiz araya girip ikna ettik. Birbirlerine en çok yakıştırdığım favori çiftim olmuşlardı. Sinan mahalledeki evini satmayıp evlendikten sonra Meray ile orada yaşamaya karar verdi.
Faruk üniversiteyi bitirdikten sonra başka şehirde iş bulup oraya taşındı. Annemler ne kadar gitme dese de ikna olmadı. Evlenmeyi hiç düşünmedigini defalarca söylesede babaannem ısrarla ona kız aramaya devam ediyor. Babaannem Mustafa ve Tuğba'nın evdeki kavgalarından bıkmış ve annemlerin evinin yanında bir ev tutmuştu. Babam bu işe sinirlensede Tuğba ve Mustafa pek umursamadı.
Tuğba derslerinde çok başarılıydı. Mustafa ise çalışmaktan nefret eden bir öğrenciydi. Tuğba Mustafa ile kavga edince babaannemin yanında kalır eve gitmezdi. Mustafa her hafta sınıftan başka bir kıza aşık olup eve gelir anlatıp dururdu. Tuğba ise ona kızıp boş işlerle uğraştığını söylerdi. Babam kendine yeni bir iş buldu ve bir kurumda çalışmaya başladı. Annem de artık dikiş dikmeyi bırakıp dinlenmeye karar verdi. Mahallede her şey gayet yolundaydı.
Biz hariç...
Esra'ların düğününden üç ay sonra Mahir beni istemeye geldi. Bu kadar beklemesinin sebebi benim ailemi ikna etme çabalarımdı. Babaannem ısrarla kardeşinin torununa beni uygun gördügünü Mahir ile evlenirsem mutlu olamayacağımı söylesede sonunda ikna oldu. Beni istemeye geldikleri gün babaannem Mahir'e elini öptürmeyip
-Seni hiç sevmedim Mahir dedi. Mahir gülümseyip olgunlukla karşılayınca ona bir kere daha hayran oldum. Hemen nişanlandık. Ve üç ay sonra düğünümüz oldu. Her şey güzel giderken tedavi olması gerektiğine ikna etmeye başladım. Doktoru yabancı ülkeye gitmemiz gerektiğini söyleyince Mahir için kabul ettim. Tüm sevdiklerimden , alıştığım mahallemden gitmek benim için fazlasıyla zordu. Hiç bilmediğim bir yerde sadece onun için yaşamak zorundaydım. Bir kaç ay sonra hamile olduğumu ögrendim. Mahir oğlumuz olacağını öğrenince havalara uçmuş içten içe hep bir oğlu olsun istediğini söylemişti. İsmini ortak bir karar vererek Onur koymaya karar verdik. Mahir'in hayali merhametli, kimseyi incitmeyen, onurlu bir çocuk yetiştirmekti. Oğlumuz doğduktan sonra Mahir hayata daha çok bağlanmış ve hayaller kurmaya başlamıştı. Onun için her gün dualar ederdim. Bir hafta sonu Onur'u gezdirmek istediğini söyledi. Bende onlarla gitmek istediğimi söyledim. Alışveriş merkezini gezip Onur'a istediği oyuncakları aldık. Yemek yiyip, parkta oturduk. Arabaya doğru yürürken Mahir karşıdaki çiçekçiyi görüp siz arabaya ben geliyorum dedi. Arabaya binip Mahir'i izlemeye başladım. Onur üşüyüp bana sarılınca bende kucağıma alıp şapkasını taktım. Kumral ela gözlü bu çocuk tıpkı babasına benziyordu. Kollarımı boynuna sarıp elinde kırmızı güllerle bize doğru gelen Mahir' e baktım. Kaç yıl geçerse geçsin sen benim hep ilk aşkım olacaksın.

Kafamı Mahir'e çevirince gördüğüm manzara ile şok oldum. Onur'u da arabadan indirip Mahir'e doğru koşmaya başladım. Etrafta biriken kalabalığı aşıp yerde hareketsiz yatan Mahir'in, sevdiğim adamın yanına oturup ellerini avuçlarım arasına aldım. Gözlerimden yaşlar başalmaya başladı.
-Ambulansı arayın diye bağırmaya başladım.
Sevdiğim, hayatımın anlamı yapma bana bunu ! Bırakma beni yalnız başıma ! Mahir aç gözünü ! Kendimi kaybedip göğsüne vurmaya başladım. Ambulansın sesiyle ağlamam şiddetlendi.
Mahir'i ambulansa bindirdiler.
Onur'u da alıp bende ambulansa bindim.
-Mahirrr aç gözünü ! Hastanenin yoğun bakımına aldılar. Mahir'in arkadaşları geldi. Eşleride beni sakinleştirmeye çalışsada benim umrumda degıldi.
Hastanede beklemek hiç bu kadar zor olmamıştı. Mahir gitme ! Bırakma beni ! Söz bir daha maç izlemene karışmayacağım. Hiç kavga etmeyelim artık! Yeter ki gitme ...
Gözlerimden yaşlar akarken dua etmeye devam ettim.
Yoğun bakımın kapısı açıldı. Doktor yüzüme bak. Başını yere eğme ! Hemen yanına gidip sarsmaya başladım.
-İyi değil mi? Yaşıyor ?
Cevap ver doktorr !
-Üzgünüm , kurtaramadık.
Hani bazı anlar vardır ya dizlerin tutmaz kelimeler kifayetsiz kalır. İşte tam öyle bir şey...
Yere çöküp akan göz yaşlarım eşliğinde bağırmaya başladım.
-Mahirrrr ! Aşkımm ! Her şeyim ! Beni bırakıp gittin mi ? Mahir'in arkadaşları şoka girdiğimi anlayıp sakinleştirici yaptırdılar. Mahir'i son bir kez görmek istediğimi söyleyip yanına gittim. Soğuk vücuduna aldırmadan sarıldım. Gözlerimden yaşlar akarken elini tuttum. Ve Mahir'in sevdiği şarkının sözlerini hatırlayınca kendime engel olamayıp ağlamaya başladım.
-Kurban olduğum gelsene , ölmeden gelsene.
Canıma can ol sevdiğim ben ölmeden gelsene ...
Yanıma gelen Onur'a sarılıp ağlamaya başladım. Benim tek tutunacak dalım sensin artık ! Mahalleden uzakta bahçeli bir eve taşındık. Annemler bizimle yaşa desede onları dinlemedim. Ben evimde kalacağım. Onun eşyaları, hatıralari... Oğlumu onun istediği gibi yetiştireceğim. Mezarının başına her geldikçe yanıyorum. Bana bir gün demiştin ya' Aşk Yakar 'diye haklıymışsın Mahir çok yakıyormuş. Ama sabretmeyi öğreniyorum artık. Dayanmak zorundayım... Oğlum için , senin için !
Sen yoksun ya hiçbir şey eskisi gibi değil Mahir !
Sevmiyorum eskisi kadar çiçekleri ...
En sevdiğin mavi elbisemi giymiyorum artık.
Sevdiğin yemeği yerken boğazımda kalıyor artık.
Sevdiğin şarkıyı her dinledikçe ağlıyorum.
Uyuyamıyorum eskisi gibi gözlerin gözlerimin önünde hep...
Sonra seninle gittiğimiz parkı sevmiyorum artık. Her yerinde hatıralarımız var sanki...
Niye eksik hissediyorum Mahir ! Sen yokken hep eksiğim. Sanki sen olsan tamamlanacağım. Çekmecendeki mektubu okudum bugün
Ben olmasamda hep kalbindeyim yazmışsın. Hep benimlesin Mahir hep içimdesin sen !
Sana kavuşacağım günü bekliyorum artık. Seni seviyorum aşkım. Seni çok seviyorum her şeyim ! Seni çok sevdim be kıvırcığım seni her gördukçe kaybetmekten korktum ben , ama artık biliyorum ben olmasamda biz hep birlikte olacağız. Bizim kalplerimiz bir atacak artık !

Bende seni çok sevdim Ruhsuz Adam !
Bende seni çok sevdim !

SON ~

AŞK YAKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin