Multimedyadaki Asya iyi okumalar:)
Kapıyı kapatıp koltuğa oturdum.Kutuyu incelemeye başladım.Koyu kahve renginde ve küçük boyutta bir kutuydu.Acaba içinde ne vardı?Kim bana bir şey gönderirdi ki?
Tam kutuyu açıcaktım ki telefonum çaldı.Teyzem arıyordu.Cevaplamak için butonu kaydırdım."Efendim teyzecim."
"Kuzum ne yapıyorsun ?"
"Markete gidecektim sen?"
"Akşam için hazırlık yapıyorum.Esralar gelicek akşama barbekü yapıcaz ve sende geliyorsun?"
Esra Teyze Doruk'un annesiydi.Aslında bu gün evde kalmayı planlıyordum fakat teyzemin ne yapıp edip ikna edeceğini bildiğim için,
" Peki geliyorum.Erken gelmemi ister misin? Yardıma ihtiyaç var mı?
"İyi olur aslında."
"Peki yarım saate gelirim."
"Tamam bekliyorum canım kapatıyorum."
"Tamam"deyip telefonu kapattım.Kutuyu alıp odama gittim,kutuyu yastığımın altına koyup onunla daha sonra ilgileneceğimi aklıma not ettim.Hızlı olmalıydım çünkü teyzem meraklanabilirdi.Üzerimi değiştirme gereği duymamıştım bu yüzden aceleci adımlarla dışarı çıkıp kapıyı kilitledim.Otobüs durağı evime 15 dakikalık uzaklıktaydı.Kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkıyı A Great Big World 'un Say Something 'i açtım.Bu şarkıyı çok seviyordum.İzlenme hissiyle arkama baktım fakat sokak boştu.Adımlarımı hızlandırdım 10 dakikaya durağa gelmiştim.Fakat hala izleniyormuşum gibi hissediyordum ve bu kalbimin korkuyla hızlanmasına sebep oluyordu.
Bineceğim otobüs göründüğünde ayaklanıp yakınlaşmasını bekledim.Akbilimi basıp en arkaya oturdum.Kulaklığımı takıp müzik keyfime kaldığım yerden devam ettim.Yanıma sevimli bir teyze oturmuştu ve söylenip duruyordu bu yüzden ses seviyesini azalttım.Bunun üzerine yüzünde memnun bir ifadeyle etrafı izlemeye başladı.Önüme dönecekken kapşonlu bir çocuğun beni izlediğini farkettim.Bu geçen Avm de gördüğüm çocuktu.O kadar ürkütücü bakıyordu ki...Kalbim yine yerinden çıkacak gibi göğüs kafesini zorluyordu.Gözlerimi ondan çekemiyordum,öyle bir bakıyordu ki sanki beynimin içindekileri görüyormuş gibi.Bu düşünceden rahatsız olup gözlerimi ondan kaçırdım.Korkudan dolayı nefesim hızlanmıştı.Korktuğumu ona belli etmek istemediğim için nefesimi düzenlemeye çalıştım ve başardımda.
Teyzemlerin durağına gelmiştik.Oturduğum yerden hızla kalkıp otobüsden indim.Hızlı ve tedirgin adımlarla teyzemlerin sokağına girdim arada bir arkamı dönüp sokağı kontrol ediyordum.Tekrar bakmak için arkamı döndüm kimse yoktu önüme dönerken birisine çarptım.Korkuyla tiz bir çığlık attım.Doruk beni sakinleştirmek için kollarımdan tutup sarıldı.
"Tamam sakin ol seni korkutmak istemiştim."Ben cevap verecek gücü kendimde bulamazken tekrar konuştu,
"İyi misin sen? Rengin solmuş hastahaneye gidelim istersen."
Doruk'u telaşlandırmamak için hemen,
"Aa...Ş-şey i-iyiyim sen birden karşına çıkınca kortum sadece."
"Emin misin?"
"E-evet iyiyim.İçeri girelim mi artık?"
Pek ikna olmasada üzerinde durmamıştı.Terleyen ellerimi pantolonuma silip zile bastım.Kapıyı teyzemin kızı Asya açmıştı.Beni görünce hemen kollarını boynuma doladı."Zehra abla seni çok özledim.Hiç gelmiyorsun artık ,aslında sana küsmüştüm ama dedim."
Asya 18 yaşında benim gibi sarı saçlı mavi gözlü çok güzel bir kızdı.Kollarımı beline sarıp,
"Biliyorsun evde vakit geçirmeyi seviyorum.Ama söz bir gün birlikte bir şeyler yapabiliriz nedersin?"
Deyip gülümsedim o da hevesle kabul etti.Doruk ' a hoşgeldin deyip heyecanla plan yapmak için odasına gitti.Teyzemi aramaya başladım, sesi bahçeden geliyordu.Adımlarımı o tarafa yönlendirdim .Doruk ' ta beni takip ediyordu.Teyzemi gördüğümde,
"Ben geldim teyzelerin bir tanesi."
"Ahh... Kuzum hoşgeldin"deyip sarıldı.
"Hoşbulduk Figen Sultan."Arkamdaki Doruk 'u fark edip ona da sarıldı.
"Sende hoşgeldin Doruk ' cum."
"Hoşbulduk Figen Teyzecim.Annemi göremedim nerede?"
"Bizde mangal kömürü kalmayınca sizde olduğunu söyleyip almaya gitti gelir birazdan.Sen geç otur masaya istersen."
Doruk başıyla teyzemi onaylayıp masaya geçip oturdu.Bende teyzemle sofrada ki eksikleri tamamladım.
*********
Eniştemler gelince barbekü için köfteleri hazırlayıp mangala dizdiler.
Köftelerin pişmesini beklerken sohbet ediyorduk."Asya' cım hangi üniversiteye gideceğine karar verdin mi ?"dedim.
"İstabul Üniversitesi 'ne karar verdim."deyip tebessüm etti.
"Hangi bölüm peki?"
"Senin gibi Mimarlık okumak istiyorum." dedi.Bende mimarlık bölümünden bu sene mezun olmuştum.Henüz iş aramaya başlamamıştım.Aramaya başlasam iyi olurdu.Bunu sonra düşünmeyi geceye bırakıp Asya ile sohbetime devam ettim.
Eniştem pişmiş köftelerle masaya gelince sohbetimize ara verip yemek yemeye başladık.Arada Esra Teyze ve Melik Amca' nın (Doruk 'un babası)tatlı atışmalarına kahkahalarla gülüyorduk.Gecenin ilerleyen saatlerinde herkes evine dağılmak için ayaklandı.Teyzem ve eniştem her ne kadar kalmam için ısrar etsede ben eve gitmem gerektiğini söyleyip durmuştum.Doruk beni eve bırakabileceğini teklif edince bunu kesin bir dille reddetim.Yarın işe gidecekti ve dinlenmeliydi.Herkes sonunda ikna olunca eniştem taksi çağırdı.Taksiyi beklerken aklıma yine kutu geldi.İçinde ne vardı merak ediyordum ve merakımın gitmesi için bir an önce kutuya bakmam gerekti çünkü gün içinde yeterince beynimi kurcalanıştı.Eniştemin çağırdığı taksiye binip herkese el sallayıp şoföre evin adresini verip dışarıyı izlemeye koyuldum.Aklıma bu gün otobüsde gördüğüm adamın bakışları gelince gerildim.Sonra da kutuyu düşünmeye başladım.Tüm bunlar birer tesadüf müydü?Gecenin bir yarısı gizli bir numaradan aranıyorum.Sonra bir kutu kapımın önüne bırakılıyordu bu da yetmezmiş gibi kapşonlu bir adam tarafından takip ediliyorum.Sonunda ne olacaktı hiç bilmiyordum ve bunu zaman gösterecekti....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLUŞ
Teen Fictionİnsanları ne mutlu edebilirdi. Fazla sevgimi yoksa paramı... Aklımda cevabını bilmediğim sorular... İnsanlar parası yüzünden sevmediği işleri yapıp,var olmak için mutsuz hayatlar sürüyor ,çoğu insan birbirleriyle çıkar ilişkisi kuruyor.Bense bu dün...