KARANLIK

137 33 7
                                    

Arkadaşlar multimedya da Zehra var iyi okumalar ;)

Eve yaklaşmıştım kendime gelip çantamdan cüzdanımı alıp taksiciye parasını uzattım. Hala üzerimde yaşadıklarımın tedirginliği vardı. Bu dünyanın yaşanmıycak bir yer olduğunu bir kez daha anlamıştım, belki onlar yanımda olsaydı bütün bunlar yaşanmıycaktı...

Anahtarı alıp kapıyı açtığımda herşey bıraktığım gibiydi, çantamı alıp askıya astım. Doğrusu içimde biraz tedirginlik vardı. odama doğru yöneldim çıktığım her basamakta heycanım kat ve kat artıyordu, odanın kapısını açtım. Hızlı adımlarla yatağımın yanına yaklaşıp bir hamlede kutuyu yastığımın altından çıkarıp kapağını yavaşca açtım. İçinde gördüklerime anlam veremedim, siyah gül birde not koymuşlardı ıçine. Notu okuduğum da kalbim göğüs kafesini kıracak şekilde atıyordu şu kelime yazıyordu;

"Ölüm"
"B-bu ne demek oluyordu şimdi"
Notu yatağın üstüne bırakıp kutunun içinde olan siyah gülü elime aldım.bütün bu olanlara anlam veremiyordum. neden siyah? Telefonu elime alıp google 'a girdim arama motoruna siyah gül yazıp ilk sayfaya bastım sayfayı biraz yukarı kadırıp okumaya başladım;

"Büyük bir kaybı , kederi ve ÖLÜMÜ sembolize ettiği düşünülür."

Kim bana böyle bir şey gönderirdi ki ? aklım almıyordu. Telefonu elimden bırakıp yatağın köşesine oturup olan biteni düşündüm, ayağımın sallanmasına engel olamyıyordum. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip göz yaşlarımın akmasına izin verdim."bütün bu olanlar bir şaka olmalı hangi kameraya el sallıyoruz. Ben yeterince korktum,tamam artık oyun bitsin".

uyumalıydım evet evet kesinlikle uyumlıydım uyanınca nede olsa her şey bitecekti. Duş alıp yatağın üzerini topladım. Kutuyu çöpe atıp ondan kurtulmuştum. Telefonun alarmını 10.00'a kurup uykuya yenik düştüm.

Uyandığım da sabah olmuştu. Annem odama girip,"artık uyanmalısın prenses" diyip, yanağıma öpücük kondurdu. Boynuna sarılıp kokusunu içime çektim. Bugün babamın işi için Antalya'ya gidiceğiz. Bu tatil bana çok iyi gelicek bütün yılın yorgunluğunu atacaktım. Yataktan zorda olsa kalkmayı başarmıştım, banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım,hemen üzerime bir kaç parça kıyafet giyip neşeli bir şekilde merdivenlerden indim babama kocaman bir öpücük kondurup anneme kahvaltı hazırlamasına yardım ettim. Masaya hep beraber oturmuştuk babam çayından bir yudum alıp.

"Tatil için hazırmısın Zehracım" dedi.

"Babacım biliyorsun bütün yıl bu tatili bekledim ve fazlasıyla hakediyorum." diyip şımarık bir gülüş attım.

Dün gece bavullarımı hazırlamadığım için kahvaltı masasından kalkıp odama çıktım. Elime geçen tüm kıyafetlerini bavula tıkıştırdım. Her ne kadar mutlu olsamda içimde bir sıkıntı vardı alt kata indiğimde herkes hazır gözüküyordu içimden onlara sarılmak gelmişti kokularını içime çekip birazda olsa huzur bulmuştum. Arabaya bavulları yerleştirip arka koltuğa oturup kulaklığımı taktım , David Guetta-Titanium parçasını dinlemeye başladım bir yandan da şarkıya eşlik ediyordum. Annemin çığlıklarını duyduğumda kabustan nefes nefese uyandım. Çalan alarmı kapatıp, yatakta oturur pozisyona geldim. "Devamı yoktu işte ne kadar zorlarsam zorlayım devamı gelmiyordu". Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkayıp ,kendime gelmeliydim. Lavabodan çıktığımda çalan telefomula irkildim. Elime alıp arayanın Yelda Hanım olduğunu gördüm

"Zehra Hanım bugün ki randevunuzu hatırlatmak istedim"


"Tamam Yelda Hanım " teşekkür edip telefonu kapattım.

Bugün evden pek çıkmak istemiyordum aslında, fakat Doruk'la konuşup içimde ne var ne yok hepsini anlatmak, rahatlamak istiyordum. Tek başıma bunun üstesinden gelemezdim,bu olanlar beni ciddi anlamda yıpratmıştı...


Kaybedilecek daha önemli şeylerin olduğunu düşün. Annen gibi. Baban gibi. Kardeşin gibi. Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta. Onları kaybetmeden kaybetmek nedir öğrenemezsin.

Merhabalarrr bu bölüme fazla heyecan katamadım ve uzun yazamadım umarım beğenirsiniz sizden gelen yorumlar beni fazlasıyla mutlu ediyor herkese teşekkür ederim olumlu olumsuz tüm yorumlarınıza hazırım :)))





KAYBOLUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin