|10| Çim Kafa

542 53 19
                                    

"Almilla bırak saçımı!"

"Ama Şebnem bak çok güzel bir masaj öğrendim. Tüm stresi alıyormuş."

Saçlarımı çekiştiren Almilla 'nın ellerine vurarak onu kendimden uzaklaştırdım.

"Annesi al şunu başımdan." diyerek Kainat'a yuvarladım.

"Ablası benimki biraz yaramazdır. Siz ona ametist ne diye sorun o sabaha kadar anlatsın size."

Almilla şapşal şapşal gülüp Kainat'a sarıldı.

"Ametist mor rengi olan doğal bir taş-"

Hemen araya atladım.

"Benim bildiğim tek bir taş var. O da Engin Altan Düzyatan."

Almilla sinirle ayağa kalktı.

"Sizinle uğraşılmaz! Ben yatmaya gidiyorum."

"Kim üzdü lan benim Almiloş'umu?!"

Özgür elinde poşetlerle açık bahçe kapısından içeri girdi. Özgür'ün arkasından Can'ın girmesiyle devamının geleceğini anlayıp koltuğun arkasına atladım.

Kafamı azıcık çıkarıp orayı gözetlemeye başladım.

"Ee Selim yok. Hani gelecekti? Bana böyle denmedi, denseydi o kadar ekşını boşuna yaşamazdım yani."

Kapşonumun yukarıya doğru çekilmesiyle ayağı kalktım. Arkamı döndüğümde Selim kötü kötü bana bakıyordu.

"Şebnem yiyeceğim ya seni. Saklan sen saklan."

Dudaklarımı sarkıtıp başımı eğdim. Sonra aniden kaldırıp yavru köpek bakışlarımla Selim'e baktım.

"Ama Seliim-"

"Şebnem sus."

"Ama cee-e yapacaktım."

Elinden tutup koltuğa oturttuktan sonra koltuğun arkasına geçip Almilla 'nın bana uyguladığı masajın aynısını Selim'e yapmaya başladım.

"Ah Şebnem napıyorsun! Saçım acıyor!"

Elimi çekmemle Selim'in elimde kalan saçlarına baktım.

"Almilla hani bu masaj stresi alıyordu. Saçları aldı bu masaj!"

Selim'in hızla arkasını dönmesiyle ellerimi kapadım.

Korkuyla aklıma gelen ilk şeyi mırıldandım.

"Yüksek yüksek tepelerde Selim'i çıldırtmasınlar."

Selim'in kalkıp beni kovalamasıyla önüme ilk gelen odaya girip kendimi içeriye kitledim. Kapıya yaslanıp başımı yukarı kaldırdım.

Tavandaki siyahlığa garip garip baktım. Biraz yaklaşımca koskocaman bir örümcek olduğunu anlamamla çığlık attım.

"İmdaaaat! Katil var! Banyomda at örümceği var resmen. Bu ne ya!"

Kapının kilidini açıp Selim'in sırtına atladım.

"Selim çok büyüktü. Çok korktum vallahi. Böyle tüylü tüylüydü, benim kadar vardı. Hatta benden daha büyüktü. Simsiyahtı."

"Ha Şebnem banyoda hırsız var diyosun."

"Daha kötüsü." Sağıma soluma bakıp kulağına fısıldadım.

"Tarantula!"

Büyük bir of çekip beni sırtından indirdi. Banyoya girip havluyla örümceğe vurdu ve örümcek yere ters bir şekilde düştü.

Kuzey Yıldızı |ŞebSel|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin