Evden gönül rahatlığıyla çıkmış olmanın verdiği yarım bir mutlulukla otobüs durağına giderken buluyordum kendimi.
Elimdeki iş çantası beni özel kılar gibi gelirdi hep kendime. Sanki dışardan tam bir iş adamı duruyormuşum gibi..
Bu da kendimi avundurma şekillerimden biriydi oysa ki..
Otobüs durağının evime 10 dakika uzakta olmasından her zaman şikayet eden biri olarak yürüyordum manasızca..
Yolda gördüğüm tanımadığım insanların hayatlarını anlamaya çalışır halime şükredip yoluma devam ederdim her gün..
Gelmiştim sonunda otobüs durağının kalabalığına..
Çocuğunu azarlayan bir annenin, geceden kalma ayyaşların, işine geç kalmış saatine dakka başı bakan insanların olduğu kalabalığa..
Sessizce sinmiş bir köşeye otobüsün yolunu gözlüyordum..
Ama o an bir şey oldu..
Yanımda tir tir titreyen, üzerindeki yırtık bir battaniyeyle ısınmaya çalışan insanlardan hep gözlerini kaçırmaya çalışan, güzelliğini saklayan bu önemsiz şeylerin ardındaki o güzel kız..
Bir kere gözlerine bakmam yetmişti bile solumdaki o kıpırdamaya..
Çocuksu bir tavırla ağzımdan dökülüyordu o sözler..
-Yardıma ihtiyacınız varmı acaba..
Sinirli bir şekilde kimsenin yardımına ihtiyacım yok der gibisinden umursamıyor sözlerimi yanımdan uzaklaşıp gidiyordu ismini bile bilmediğim o güzel kız..
Ardından öyle kalakalmış bir vaziyette elim kolum bağlanmış kalmıştım durakta..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asılsız Hayatlar
RomanceHayatın hep arka planlarında bizim bilmediğimiz, görmediğimiz masum bir aşkın daha kötü bir sonla bitişini kaleme aldık bu kitabımızda.. Umutla Sevdanın aşkı hem yüreklere işleyecek hem de gözlerimizdeki yaşlara teslim edecek kendimizi..