18 EYLÜL

61 3 0
                                    

  Bugün 18 eylül ve haliyle senin doğum günün. Gururlarımı ayak altına alıp sana mesaj atmak yerine buraya yazmayı doğru buldum. Bugün aslında senin için o kadar çok ifade etmese de, daha seni hiç göremeyen bu kız için çok anlam ifade ediyor. Sen bugün belki tek başına gülüp eğleneceksin, belki de açacaksın iki bira kaderine yakınacaksın, ya da annen baban iki espri yapacak gülüp geçeceksin. Bunlar seni doğum gününde özel yapan şeyler, mutlu olmadığın günlerin tadını bugün çıkar. Çünkü bu fırsat belki seneye eline geçmez. Her şey benim için 13 haziran akşamı başladı. Bugüne kadar olanlardan ve olacaklardan haberimiz yoktu. Olsaydı belki her şey farklı olabilirdi. Duygularımı sana karşı değiştirdiğim için özür dilerim. Ben çok merak ediyorum mesela, turuncu rengi üstünde nasıl durduğunu, başını yıkarken o dağılan saçlarının sende nasıl bir komik hava kattığını, makarna yerken ağzının yüzünün her yerinin sos olup o şirin gözüktüğün anların, sigarayı tutuşunu bile merak ediyorum ben. O günleri görmek bir doğum gününde nasip olur belki. 462 gün boyunca içimde sana karşı bir soğukluk hissedemedim. Ve o günler boyunca senden asla kopamadım. Buna aşk diyorlardı sanırım, çünkü ilk aşkım sen oldun. Belki dibimdeki insana değilde kilometrelerce uzaktaki sen daha çok güven verdiğin için sevdim seni. Bak daha dün 445 gün diyordum, bugün 462 oldu. Zaman çok hızlı ilerliyor canımın acısı. Belki de güzel zamanlar gelecek biz yetişemeyeceğiz. Ben seni özlemeye, bir gelip bin gitmene alıştım. Mesela burada olsaydın makarnadan pasta yapar üstüne sigara dikerdim. Nasıl olurdu hiç denemedim ama ilkler güzel olur diyorlar. Seninle çok kırıklarımız hatta üzüntülerimiz oldu. Küslüklerimiz daha çok oldu. Senin için dünyaları yakamazdım ama binlerce sigara yaktım. Her bir sigara izmarite dönüştüğünde yeni bir sigara aldım elime. Bu her ne kadar bittiğini düşündüğümüzde ikimizden birinin mesaj atmasıyla başlıyor. Bazen bir bütünken bitiyor bazende dibine kadar geldiğimizde. Bitiyor her şey, hiçbir şey sonsuz değil. Ama ben ömrümün sonunu seninle bitirmek isterdim. Yaşım küçük ama hayallerim benden çok büyük. Benim hayalimde sendin işte. Benim hayalim gecenin bir yarısı korkuyla uyanıp kafamı göğsüne koyduğum zaman rahatlamaktı. Benim hayalim yemeği çok kötü yapsam bile sen belli etmeden o yemeği hala yemeye devam etmendi. Benim hayalim hiçbir şey anlamasam da maçı beraber izleyip dakikada bir kere sana soru sormaktı. Benim hayallerim küçük bir oğlan çocuğunun gözlerinde saklıydı. Gözlerinin içine her baktığımda bana senin gözlerinle bakan bir oğlan çocuğu. Yolun sonunda bunlar olacaksa eğer ben sonsuza kadar beklemekten vazgeçmem. Çünkü benim tek dileğim sensin, senden vazgeçemem Bugün doğum günün olduğunu facebookta bildirim olarak gelmesinden anlayacak çoğu arkadaşların. Bazıları doğum günün bugün olduğunu çoktan bilmiş olup sana 00:00 da yazmak isteyecekler. İlk olmak için uğraşan olacak. Ama ilkler bazılarının umrunda olsada birçoğunun umrunda olmaz. Ben aslında bu yazdığım yazıyı doğum günün bitmesine 1 dakika kala gönderecektim yani son olacaktım. Çünkü her başlayan bir şeyin sonu vardır. Ama beyin işte, kalp ne kadar at derse beyin buna el vermiyor. Nasılsın diye mesaj atmak istiyorum, tam yazıyorum elim geri sil tuşuna gidiyor. Bir "nasılsın?" mesajına maruz kalıyorum. Her telefon titrediğinde kalbimde titriyor sırf mesaj atarsın diye, akrabalarımdan hiç tanımadığım insanlar mesaj atıyorda bir sen atmıyorsun. Mesela ben senin babandan tut kuzenlerine kadar resmiyle beraber hepsini biliyorum. Ama sen daha sadece annemin adını bile bilmiyorsun. Zaten aşık olmak için bilmek önemli değil. Ama aşık olan insan sevdiği insanın tut sevdiklerinden günde kaç kere tuvalete gittiğini bile bilmek ister. Yani daha doğrusu benim için öyle. Şuan senden tek istediğim bir teşekkür mesajı değilde bu yazdıklarımdan birazcıkta olsa anlam çıkarman, benim için en güzel teşekkür olacak. Bu yazdıklarımı ister git Halil Sezaiden bir şarkı aç yada git Hadiseden bir şarkı aç öyle oku, bu benim umrumda olmaz. Umrumda olan şey Hadiseyi dinlerken bile bunları okurken içinde burukluk olması. Ama bu doğum gününde bende istemem burukluk hissetmeni. En az 20 kişi yazacak duvarına "doğum günün kutlu olsun, iyi ki varsın" gibilerinden. Ha yanında karşı cinslerin kalp koymayı unutmayacak. Sende tanıdık tanımadık hepsine teşekkür edip geçeceksin. Ama ben senden bir teşekkür bile istemiyorum. Asıl ben sana teşekkür ederim. Hayal gücümü bu kadar genişletmeyi başardığın için. Belki sen şimdi hayatımda olmasaydın ne benim için 18 Eylülün anlamı olurdu, ne de 13 Haziranın. Hayalini kurabileceğim hiçbir şey olmazdı. Her gün sınıfta senin hayalini kurarak uyumaya çalışmazdım. Seni anlatan bir şiir defterim olmazdı. Galerimin bir çoğu senin fotoğraflarınla dolmazdı. Müziklerimde senin sevdiğin parçalar olmazdı. Ya da ben şimdiye kadar birinin mesaj atmasıyla ani sevinç yaşayıp yataktan yuvarlanarak yere düşmezdim. Bu güzel anıları gerçekten bana yaşattığın için teşekkür ederim. Yaşamaya değen birkaç dakikalık anlar olmuş benim için. Yaşayacak bir şeyim yok derken seninle çok şey yaşamışım da daha çok istemişim. En büyük hayalim seninle bir sonbahar yağmurunun altında sımsıkı sarılmak. Sonbahar demişken bende yazdan nefret ediyorum artık. Sonbahar kadar çok şey ifade etmiyor. Benim için yazın ifade ettiği tek şey sadece yarı çıplak kızlar. Sonbahar ise daha çok şey ifade ediyor benim için. Seni ifade ediyor. Bilirim sen çok seversin bu mevsimi. Biraz fazla uzattım sanırım ama kusura bakma bu artık senin görebileceğin son yazı ama benim daha sonunu göremeyeceğim tonlarca yazı var. Sen milletin doğum günü mesajlarını beğene tıklarken bende acı acı o tıklayışını izlerim sanırım. Varımı yoğumu sen varsın diye ortaya kattım ben ama varım acı, yoğum ise sen oldun. Bazen bana gelip seni seviyorum diyorlar ama demedikleri laf kalmıyor. Canım desen var hayatım desen var sen istemesen de onlar sana seni seviyorum dese de istediklerini rahatça kullanabiliyorlar. Da ben sırf sen benden soğursun, bir daha konuşmazsın diye yuttuğum kelimeler var. İnsanlar bu kadar rahat davranır olmuş. Hani inceldiği yerden kopsun demiştin ya, iyi ki izin vermişsin inceldiği yerden kopmasına. Çünkü ben inceldiği yerden kopmasını istemedim, gitti en kalın yerinden koptu, canım daha çok yandı. Hayat işte, istemedim inceldiği yerden kopmasını. Mesela sen öğleden sonra dörtte gelsen ben saat üç gibi mutlu olmaya başlarım o kadar çok seviyorum. Yine beni sevme deme o bahsettiğin şey o kadar kolay olmuyor. Neyse doğum gününü tekrar mahvetmek istemem, zaten bu yazıyı da kim bilir ne zaman görürsün. Bir insan en çok ne kadar sevebilir sorusunun cevabıyım. Demiştim ama bir kere daha demek istiyorum, ben senin için ölecek kadar değil senin için yaşayacak kadar çok seviyorum. Mesafe olsun yine sevilir bir insan. Arada kaç kilometre var, boyu kaç, kilosu ne kadar diye söylenen her şey sadece basit bir sayı. Önemli olan bunlara karşı sevmek. Ben seni herkese karşı sevebilirim, sen benim için hiçkimseyi karşına alamazsın. Senin için gözüme uyku girmeyen geceler seninle konuştuğumuz her geceye değdi. Tamam hatalarım oldu. Hepsi için özür dilerim senden. Ama özür dilemekte işe yaramaz. Yaptıktan sonra hatayı özür dilemek çok anlamsız. Sanki bilerek öldürmüşte özür diliyor gibi bir şey. Ben özür dilerim yerine kusura bakma demek isterim. Kusuruma bakma canımın acısı benim kurduğum hayaller en çok sana yakıştı. Sen hayatıma anlam yükleyen en değerli ve en güzel şeysin. Seni kaybetmek gerçekten aptallık olurdu. Denizin maviliği gökyüzünün rengi gittiğinde biter. Canımın yarası, ben artık bitiyorum. Benim bir hayalim vardı bir damatlık içinde sen yanında ben olan. Ama o damatlık ne alındı ne de yanında ben olabildim. Kilometrelerce ötede beni seven ve aylardır bekleyen bir kalp var de gel yanıma. Hani bir gökyüzünde binlerce yıldız vardır ya bir ben vardım birde kutup yıldızı olan sen ve binlerce hayaller. Bunların hepsi sana söyleyipte korkumdan söyleyemediğim tonlarca yazı. Ve başlayıpta bitmek bilmeyen kelimer.

Ve şimdi canımın yarası; ben senden vazgeçmek üzere yola çıkıyorum, seninle olmak için çıktığım yolun sonu kötü bitti. Sandığımız gibi iyi değil, çok kötü çıktı be. Mutlu son olamadık seninle ama her sonun mutlu bitmediğini gösterdik. İyi ki varsın, doğum günün kutlu olsun...

-SON-


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin