1 ~ Öylesine Sevdim

6.2K 217 93
                                    

Multi: Buğra

Yazar'ın Ağzından:

Hayat içi dolu bir kar küresine benzer bazen, sürekli döner ama hiç bitmez. Tutamayız onu eksiklik, yalnızlık bazen umutsuzluğa düşeriz ama o yine de bize inat devam eder.

---

Buğra'nın Ağzından:

"Canın acıyor mu?" diye sordu Su sessizce bana.

"Hayır." dedim gülümseyerek. Ona yalan söylemek istemiyorum ama onun daha fazla üzülmesini istemiyorum. Canım acıyor. Kalbim... O kocaman boşluk, o kocaman yara. Dolmuyor bir türlü. Sessizlik kapladı odayı bir anda. Konuşamıyorum. Orada canımdan çok sevdiğim belkide acı çekiyor. Ben burada gülemem. Yapamam işte. Olmaz.

Gözlerim sessizce dolduğunda kafamı pencereye çevirdim. Su'yu daha fazla üzemem. Beni bu halde görüp daha fazla üzülemez. Karnımdaki acı bir anda artarken dikişlerin varlığını hissettim. Sessizce inledim. "Abi ne oldu?" dedi Su korkuyla.

"Yok bir şey." dedim. Var ulan! Var! Sevdiğim yanımda yok!

Kapı aralandığında içeri giren kişinin Derin olması için dua ettim neredeyse. Su'yla ikimiz kapıdaki kişiye baktık. Şaka mı bu? Kendi kendime güldüm. Üvey babam odaya girdi.

"Su, abinle konuşabilir miyiz?" dedi. Su'ya baktım. Gözlerini devirdi, "Ben varken konuşun." dedi.

"Su, birazdan gelirsin tamam mı?" dedikten sonra yanağında öptüm. Oflayarak kapıdan çıkıp kapıyı kapattı.

"Ne istiyorsun?" dedim. Yere bakarak yanıma yaklaştı. "Konuşmak..." dedi. Yatağın yanındaki koltuğa oturdu. Karnımdaki acıyla yüzümü buruşturdum. Birden ağrıyordu ve bu gerçekten çekilmez bir acıydı.

"Sanırım annen benden ayrılacak." diye söze başladı "Onu seviyorum, belki anlamıyorsun ama onu seviyorum. Belki senin Derin'i sevdiğin kadar belki daha az ama eğer annen benden ayrılırsa..." dedikten sonra durdu. Derin bir nefes aldı. Annem bu adamdan ayrılmayacak bunu biliyorum, annemi tanıyorum.

"Sana ve Su'ya kötü şeyler yaşattım, bunlar için özür dileyecek değilim." dediğinde sinirden ayağa fırlayıp yüzüne yumruğu çakmak istedim.

"Kendine iyi bak Buğra..." deyip kapıya doğru ilerledi. Kapıyı tam açacağı anda "Ve Derin ile Su'ya." dedi. Kapıdan çıkacağı anda "Sen de götünü koru. Ne olacağı bilinmez!" dedim, kapıdan çıkarken sırıttı.

Şerefsiz.

"Buğra!" diye içeri girdi Ece.

"Efendim." dedim onun kadar neşeli olmasamda.

"Derin!" dedi gözlerinden yaş akarak gülümseyip. Sevdiğimin adını duyduğum anda dik oturdum.ve karnımdaki ağrıyla yüksek sesle inledim. Karnımı tutup "Ne oldu?" dedim.

"Onu yoğun bakıma almışlar..." dedi. Gözlerim dolarken "Ciddi misin?" dedim. "Evet." dedikten sonra bir anlığına yüzü düştü.

"Ne oldu! Ona bir şey mi oldu?!" diye bağırdım.

"E-evet." dedi sesi titremişti. Onun bacağını kesmek zorunda kalmışlar ve..." dedi. Gözümden yaşlar aktı. Onu koruyamamıştım işte. Ölesiye sevdiğimi koruyamamıştım.

Öylesine sevdim ki onu... Kral'ı gelse ayıramaz bizi.

"Protez bacak 2 ay sonra takılacakmış." dedi. Göz yaşlarını silip yatağın ucuna oturdu. Gözlerimden yaşlar akıyordu. "Onu, görebiliyor muyuz?" dedim sessizce.

"Buğra bu halde göremezsin..." dedi.

"Görürüm." dedim inat eden bir çocuk gibi.

"Şuan Umut amcayla Aylin teyze içeride. Derin uyanmış ama narkozun etkisiyle biraz saçmalıyormuş. Sonra ben gireceğim." dedim.

"Onu görmem gerek." dedim kendi kendime. Karnımın ağrısını umursamadan gözümden akan yaşlarla birlikte ayağa kalktım. "Onu cidden görmem gerek." dedim.

Kapıdan çıktığımda hepsi birlikte bana baktılar. "Oğlum?" dedi annem.

"Derin'i görmem gerek!" diye bağırdım. Ve karnımın ağrısıyla yüzümü buruşturmam. Yoğun bakımın üst katta olduğunu bildiğimden asansöre doğu ilerlerken herkes "Buğra, dinlenmen gerek." diyordu. Ece yanıma yaklaşıp diğerlerine "Sorun yok ben onun yanında olurum." dedi sonra kolumdan tuttu. Asansöre binip 4e bastım.

Asansörden inip oradaki görevliye Derin ne tarafta diye bir soru yönelttim. Bir odayı gösterdiğinde camdan içeri baktım.

Uyuyordu... Tabi yorulmuştu sevgilim. Yüzü beyazdı ve saçları dağınıktı. Sana nasıl kıydılar. Derin'in annesi ve babası odadan çıktığında girmek için bir adım attım. "Buğra." dedi annesi. Gözlerine baktım. Çok dağınık göründüğümü biliyordum. Ve canım fazlasıyla yanıyordu.

"İkinizde yorgunsunuz... Lütfen dinlen ve bırak da Derin'de dinlensin." dedi. Kız uyuyor lan. Nasıl yorabilirim.

"Ben iyiyim ve Derin'e en az zararı ben veririm, emin olun." dedim. Kapıdan içeri girdim. Ben kapıyı kapatırken Ece onlara bir şeyler söylüyordu ama bu benim gerçekten umrumda değildi.

Ağır hastane kokusu burnumu yakarken bir yandan gözlerimden yaş akıyordu. Yanındaki sandalyeye oturup elini tuttum. "Güzellik... Benim güzelliğim... Seni çok seviyorum, bunu biliyorsun değil mi? Nasıl öylesine sevdim seni biliyorum. Şu sürekli parıldayan gözlerin, okşamaya kıyamadığım saçların, bakmaya doyamadığım dudakların, sözlerin, konuşman, yemek zevkin, müzik zevkin... Hepsini seviyorum. Her şeyini seviyorum. Şimdi uyuyorsun. Belki de beni duyuyorsun. Bilmiyorum ama şuan yanına şöylesine uzanmak istiyorum. Ama seni rahatsız edemem." dedim. Sesim o kadar titremişdi ki, bir an kendime acıdım.

Derin gözlerini yavaşça açtı "Buğra..." dedi beni gördüğünde. Gözlerimden tekrar yaşlar akarken onları bir çırpıda silip iki elimle tuttum elini. Burnumu çektim. "Buradayım herşeyim, yanındayım..." dedim sessizce. Kapı açıldığında Ece gözlerinden yaşlar fırlayarak girdi. "Derin!" dedi neredeyse çığlık atarak. Derin zorla gülümsedi. "Gelsene salak." dedi Ece'ye. Ece koşturarak Derin'in yanına gidip sarıldı. "Seni çok özledim..." dedi Ece. Elini okşama devam devam ediyordum.

"Bende seni... Hepinizi..." dedi. Ne olduğunu bilmiyordu. Yüzü bunu anlatıyordu. Çatık kaşları ve düz bakışları...

"Derin canın acıyor mu?" dedim. Boğazım acıyordu. Ve evet dikişler acıyordu.

"Evet, sadece yorgunum. Sen?" dedim.

Canım acıyordu ama yine de "İyiyim." dedim. Canım çok acıyor.

Bir anda gözlerim karardı, başım dönmeye başladı ve Derin'in "Buğra!" diye bağırışıyla etraf kapkaranlık oldu.

-----

Selam! Tekrar geldim... Bölüm kısa oldu, farkındayım. Ama ilk bölüm ve ben burada bitirmenin uygun olucağını düşündüm.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Hepinizi çok fazla seviyorum... Vote ve yorum vermeyi unutmayın, hoşçakalın!

The PROTEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin